Kolay ulaşılabilirliği ve ucuzluğuyla gençlerin kolaylıkla tuzağa düştüğü "bonzai"nin satış ve kullanımının Adana'da da yaygınlaşmaya başlamasıyla tedirgin olan aileler bir araya gelerek ortak bildiri yayınladı. Karşıyaka Mahallesi sakinlerinin İş Adamı Bertan Duman öncülüğünde dün bir araya gelerek yaptıkları açıklamada bu maddenin satışı ve kullanımına engel olmak için ellerinden geleni yapacaklarını belirttiler. Özellikle lise ve ortaokul çağındaki çocukları kolaylıkla ağına düşüren bu maddenin tehlikeleri hakkında insanların bilgilendirilmesi, farkındalık oluşturulması ve yaygınlaşmasını engellemek üzere tedbirlerin alınması için yetkililere çağrıda bulunan mahalle sakinleri, bağımlılığa yakalanmış gençlerin kurtarılması, ve henüz tanışmamış gençlerin ise bu maddeden uzak tutulması için çalışmalar başlatacaklarını duyurdular.

 Sentetik bir uyuşturucu olan Bonzai’nin bilimsel açıdan ne olduğunu Prof. Dr. Sevil Atasoy şu şekilde açıklıyor:

“Bonzai laboratuar ortamında  ‘naftalen’ türevi kimyasalların sentezlenmesi ile meydana getirilir. Genellikle esrarın ve hatta bazen çayın üzerine damlatılır. Bazen de toz haline getirilir, hapı da yapılır. İçerisinde doğal hiçbir şey bulunmuyor. 2000’lerin başında piyasaya sürülmüştür. İnternette uyuşturucu ticaretinin yoğun olarak gerçekleştirildiği ‘karanet’ adı verilen, normal arama motorları ile girilemeyen bir site var. Buradan yayıldığı için tam olarak ilk üretim merkezi neresi, nereden yayıldı bilemiyoruz fakat Çin’de üretildiğini düşünüyoruz. Son yıllarda uluslararası sözleşmelerle kontrol altına alındı. Türkiye’de 13 Şubat 2011’den itibaren imali, ithali, ihracı, satılması, devri, bulundurulması, kullanılması, tedariki suç haline geldi. Ancak sürekli yenileri sentezlendiğinden yasak listelerinin güncellenmesi gerekmektedir. Sentezde kullanılan maddeye bağlı olarak el ve ayakta karıncalanma, uyuşma, şiddetli çarpıntı, tansiyon yükselmesi ya da düşmesi, baş dönmesi, bağ ağrısı, titreme, üşüme, sıcak basması, aşırı susama, terleme, bulantı, kusma, çırpınma, kasılma, korku, panik atak, paranoya, hayal ve kabus görme, aşırı uyarılma, zaman ve mekân algısında bozulma, renk ve ses görme-duyma, intihar dürtüsü, kalbe giden kanda azalma görülmüştür. İntihar nedeniyle can kayıplarının yanı sıra yine kullanılan madde ve doza bağlı olarak enfarktüs ve ölümlere yol açmaktadır. Özellikle genç erkekler kullandığı için, genç erkek nüfusun bir arada bulunduğu yerlere, bu bağlamda da askerlere dikkat etmek gerekir.”