Yüksek gerilim hatları yakınındaki yaşamlar, radyasyon en bilinen nedenler. Cep telefonları özellikle beyin tümörlerinin gelişimi ile ilgili olarak tartışılıyor. Türkiye’de çocukluk çağında görülen kanserlerin başında ise lösemi geliyor.

 

Teknoloji ile erken yaşlarda tanışma ve çevresel kirlilik, çocukluk çağında görülen kanserlerde artışa neden oluyor. 1-15 yaş arasında görülen kanserleri ‘çocukluk çağı kanseri’ olarak tanımlayan uzmanlar, “Türkiye’de her yıl 2 bin 500 ile 3 bin arasında yeni çocukluk çağı kanseri tanısı konuyor” diyerek artışın rakamsal boyutunu gözler önüne seriyor. Bu dönemde görülen kanser türlerini ve özelliklerini konuştuğumuz Acıbadem Adana Hastanesi Çocuk Hematolojisi Uzmanı Prof. Dr. Bülent Antmen, ilk sırada löseminin yer aldığını söylüyor. Çocukluk çağındaki kanserlerin yüzde 25’ini oluşturan lösemiyi, batılı gelişmiş ülkelerden farklı olarak yüzde 10-15 oranıyla lenf bezi kanserleri izliyor. Üçüncü sırada ise santral sinir sisteminde oluşan tümörler yer alıyor.

 

LÖSEMİ

Çocukluk çağında görülen tüm kanser türlerinin dörtte birini oluşturan löseminin akut lenfoblastik löemi (ALL) ve akut myeloid lösemi (AML) olarak iki türü bulunuyor. ALL’nin görülme sıklığı, özellikle 1-4 yaş arasında artıyor. AML ise tüm lösemilerin yüzde 15’ini oluşturuyor. Az görülmesine karşın tedavisi daha zor gerçekleşiyor.

Belirtileri

Halsizlik, nedeni bilinmeyen ateş, kilo kaybı ile karın ve kemik ağrısı gibi şikayetler, löseminin belirtileri sayılıyor. Hastalığın en kötü yanı, sinsi başlaması. Şikayetler ortaya çıktığında herhangi bir kan testi ve hemogragm yaptırılmazsa, basit bir enfeksiyon olarak değerlendirildiği takdirde, tedavide geç kalınıyor. Bu gibi durumlarda periferik yayma ve kemik iliği aspirasyonu yapılarak, örneklerin mikroskop altında incelenmesi ve bazı analizler yapılması gerekiyor. Demir eksikliği anemisi olduğu zannedilirken lösemi tanısı alan çocukların sayısı, her geçen gün artıyor.

Tedavisi

Hiçbir hasta, aynı şekilde tedavi edilmiyor. Çünkü tedavi protokolü, tamamen hastalığın seyrine ve kişinin tedaviye verdiği cevaba göre şekilleniyor. ALL, sadece kemoterapi ile yüzde 90 oranında tedavi edilebilen bir hastalıkken, AML’de bu oran yüzde 50’lere düşüyor. Kök hücre nakli devreye girdiği zaman başarı oranı yüzde 90’a çıkıyor. Tedavi süresi kız çocuklarında ortalama iki yıl sürerken, erkek çocuklarda üç yılı buluyor. Görülme sıklığı ve hastalığın tekrarlama oranı erkeklerde daha yüksek olduğu için, onlara uygulanan tedavi biraz daha uzun sürüyor.

 

LENFOMA

Vücudu saran lenf bezlerinde görülen kanser türüne lenfoma deniyor. Çocukluk çağında, boyun ve çene altı başta olmak üzere göğüs ve karın boşluğunda görülüyor. Hodgkin ve non-hodgkin lenfoma olarak iki türü bulunan hastalığın tedavisinde erken tanı önem taşıyor. Hodgkin lenfomada yüzde 100’e varan başarı sağlanıyor. Geç evrede tespit edilmişse, bu oran yüzde 70’lere düşüyor. Her iki lenfoma türü de 14 yaş altında daha sık ortaya çıkıyor.

Belirtileri

Nedensiz olan kilo kayıpları, nedeni belirsiz lenf bezinde ağrısız büyümeler, en önemli belirtiler arasında sayılıyor. Gece terlemesi, kaşıntı ve tekrarlayan  enfeksiyonlar sıkça görülüyor. Teşhis lenf bezi biyopsisi ile konuyor. Tomografi ve PET gibi yardımcı görüntüleme yöntemleri ile hastalığın yaygınlığı ölçülüyor.

Tedavisi

Her hastanın tedavisi, bireysel farklılıklar gösteriyor. Hastalığın tedavisinde evreleme çok önemli, bundan dolayı erken tanı önem taşıyor. Geç teşhis edilmiş ileri evrede ki hastalarda iyleşme oranları oldukça düşüyor. Tedavinin ağırlığı ya da yoğunluğu değiştirilerek ileri evredeki hastalarda ayarlama yapılıyor. Üç aydan bir yıla kadar uzayan kemoterapi dışında, radyoterapi ve tedaviye yanıt vermeyen hastalarda, çocuğun kendinden ya da yakınlarından alınarak yapılan kök hücre nakli  gibi daha ileri ve zor tedavi yöntemleri de kullanılıyor.

SANTRAL SİNİR SİSTEMİ TÜMÖRLERİ

Beynin hemen hemen her bölgesinde ortaya çıkabilen bu kanser türünde çoklukla medullablastom, glial tümörler, astrositom ve PNET tümörlerine rastlanıyor. Temel şikayet, baş ağrısı oluyor. Eğer bu dönemde fark edilemezse, bu şikayeti çift görme, görme ve konuşma kaybı ile çeşitli felçler izliyor. Tümörler cerrahi yöntem ile müdahale edilemeyecek bir yerdeyse, tek tedavi seçeneği radyoterapi oluyor. Bilgisayarlı beyin tomografisi ve MR ile teşhis edilen bu tümörler, henüz bir günlük bebekte dahi görülebiliyor. Bu kanserlerin nedenleri hakkında, son zamanlarda üzerinde en çok durulan konulardan biri de cep telefonları. Yaydıkları çeşitli fiziksel dalgalar nedeniyle çocukların erken yaşta cep telefonu kullanmaması özellikle öneriliyor. Nöroblastomda çocukluk çağında sık görülen ilkel sinir hücrelerinden köken alan bir tümör olarak vucudun değişik bölgelerinde rastlanabiliyor.

DİĞER KANSER TÜRLERİ

Çocukluk çağı kanserlerinde dördüncü sırada böbrek tümörleri yer alıyor. Çocuklardaki genetik bir hastalık ya da kromozom anomalisi bu kanser türünün görülme sıklığını artırıyor. Aile tarafından fark edilmesi güç olan böbrek kanserlerinde, tümör erken tanı ile cerrahi olarak çıkarılabilir ise kemoterapi ile başarı yüzde 100’e ulaşıyor.

Bunların dışında nadir görülmekle birlikte kemik ve yumuşak doku kanserleri de çocuklar için tehlike oluşturuyor.

AİLELERE DÜŞEN GÖREVLER

• Çocuklar teknoloji ile mümkün olduğunca geç tanışmalı. Küçük yaşlarda bilgisayar, cep telefonu ve mikrodalga fırınlar gibi fiziksel dalga yayan teknolojik ürünlerden mümkün olduğunca uzak tutulmalı.

• Yüksek gerilim hattı geçen yerlerde uzun süreli yaşanmamalı.

• Doğal, organik ve dengeli beslenmeye önem verilmeli. Doğal ortamda yetişmeyen her şey kanseri tetikleyebiliyor. Bu tetiklemenin kimde, ne zaman, niye ortaya çıktığı henüz bilinmiyor.

• Bebekler mutlaka anne sütü ile beslenmeli. Anne sütü, çocukları ileriki yaşlarında da kanserden koruyor. 18 ay boyunca anne sütü alan bir bebeğin orta yaşlara geldiğinde kansere yakalanma riski belirgin olarak azalıyor.