Bilimsel Eczacılığın 172. yılı kapsamında, Adana 4. Bölge Eczacı Odası üyeleri Atatürk Parkı'nda toplanarak Atatürk Anıtı'na çelenk bıraktı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından, parkta oturan vatandaşlara gül dağıtıldı. Adana Eczacılar Odası Başkanı Ahmet Han Alpman, sağlık hakkının insan hakları içerisinde ayrıcalıklı bir yere ve öneme sahip olduğunu belirterek, "Sağlık hakkı ötelenemez, ertelenemez. Bugün sağlık hakkını kullanmamızı belirleyen sağlık politikaları, tasarruf üzerine
kurulmuştur. Tasarruf içinse bir yandan ilaç ve tedaviye ilişkin süre giden kısıtlamalar konurken, diğer yandan bu alan devletin görevi olmaktan çıkartılmakta, alanın piyasaya terk edilmesinin işareti olabilecek önemli gelişmeler yaşanmaktadır" dedi. Eczacılar için de ilaçta tasarrufun son derece önemli bir konu olduğunu belirten Alpman, "Ancak, bizler ilaçta tasarrufun gerçekten sağlanmasının ilaca erişim hakkını kısıtlayarak ya da ilaç alanını piyasalaştırarak değil, akılcı ilaç kullanımı ile mümkün
olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle de son üç yıldır, 14 Mayıs Eczacılık Haftası'nı 'Akılcı İlaç Kullanımı' teması ile kutluyoruz" diye konuştu.

YENİÇAĞIN BÜYÜK TEHLİKESİ: ANTİBİYOTİK DİRENCİ
Alpman, pek çok ülkeden farklı olarak Türkiye'de antibiyotiklerin halen ilaç sepetinde en çok tüketilen ilaç gruplarının başında yer aldığını belirterek şunları söyledi:
"Bu durum, antibiyotik direnci konusunda ülkemizin büyük bir tehdit altında olduğunu göstermektedir. Bugün, onulmaz sanılan birçok hastalık ilaçlar sayesinde tedavi edilebilir hale gelmiştir. Bugün artık birçok kanser türü dahi zamanında ve doğru tedaviler ile ölümcül olmaktan çıkmaktadır. Bunlar elbette olumlu, yüz güldüren gelişmelerdir. Ancak ilacın yaygınlığı, beraberinde yeni sağlık sorunlarını da getirmektedir. Bu sağlık sorunlarından en önemlisi antibiyotik direncidir."
Ölümcül sayılabilecek birçok hastalığın antibiyotikler sayesinde tedavi edilebilir ve yönetilebilir hale geldiğini belirten Alpman, "Ancak antibiyotiklerin akılcı olmayan kullanımı antibiyotik direncinin gelişmesine yol açmaktadır. Hatalı kullanım, bugün ve gelecekte başka hastalıklara ve binlerce insanın ölümüne davetiye çıkaracaktır. Bizler kamu kaynaklarının etkin kullanımının sağlanması, toplum sağlığının bugün ve gelecekte tam ve eksiksiz bir biçimde korunması ve tüm dünyada bireye özgü tedavilerin
merkezinde bulunan bir sağlık çalışanı olarak eczacı modelinin ülkemizde de hayata geçmesi için gerekli adımları atıyoruz ve atmaya devam edeceğiz. Günlük hastalıklardan kurtulmak için akılcı ilaç, geleceği kurtarmak için akılcı antibiyotik kullanılmalıdır" şeklinde konuştu.

"İLAÇTA REKLAM ÖLDÜRÜR"
"RTÜK Yasası'nda yapılan bir değişiklikle ilaçta reklamın önü açıldı" diye konuşan Alpman, "Unutulmaması gerekir ki ilaç ile zehir arasındaki tek fark kullanılan miktardır. Kitle iletişim araçlarının yönlendirmesinin hem sağlık hem de ekonomik açılardan ciddi tuzaklar içerdiği gerçeği göz ardı edilemez. Bizler halka sunulan ürünün reklamının yapılarak tüketiminin artırılmasına karşı çıkan tek meslek örgütüyüz" dedi. Alpman, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizler sağlık profesyonellerinin denetimi dışında
yazılı-sözlü basında yapılacak reklamlar sonucu gereksiz ilaç tüketiminin artacağını ve bununla birlikte üzücü haberlerin çoğalacağını biliyoruz. Eczacınız bir ilaç uzmanı ve sağlık danışmanı olarak, sağlığa ilişkin yanlışları düzeltmek, gerekirse tüm ezberleri bozmak ve yeniden hep birlikte sağlıklı bir toplum kurmak için her zaman yanınızdadır. Halk sağlığından sorumlu bir mesleğin mensupları olarak tekrar hatırlatıyoruz: İlaçta reklam öldürür."