Kuzey Afrika üzerinden gelerek etkili olan sıcak havanın özellikle  kalp ve damar rahatsızlığı, yüksek tansiyon, kronik solunum hastalıkları olanların, yaşlı ve bebeklerin, kilolu ve aşırı zayıf kişilerin dikkatli olması gerektiğini belirten Adana Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten,  “Sıcak havalarda bol su tüketilerek  vücudu elektrolit ve mineral kaybından  mümkün olduğunca korumak gerekir”  Dedi.

ÖĞLE SAATLERİNDE DIŞARI ÇIKMAYIN, BOL SIVI TÜKETİN

Bu yıl diğer yıllara göre havanın daha sıcak geçtiği söyleyen Doç. Dr. Ökten, "Zorunlu olmadıkça güneş ışınlarının daha dik geldiği 11.00-16.00 saatleri arasında  dışarıya çıkılmamasını,  mümkün olduğu kadar  gölgede bulunulmasını, ağır işler ve spor yapılmamasını, ağır, kızartma ve yağlı yiyeceklerden kaçınılmasını,  bol sıvı tüketilmesi gerektiğini, dışarıya çıkıldığında  ince, açık renkli bol elbiseler giyilmesini, şemsiye veya geniş kenarlı şapka ve güneş gözlüğü kullanılmasını ve imkanlar ölçüsünde sık duş alınmasını öneriyorum. Sıcak hava dalgasının, özellikle kronik hastalığı ve kalp rahatsızlığı olanlar açısından çok önemli  risk oluşturmaktadır” diye konuştu.

NEM ÖNEM TAŞIYOR 

Doç. Dr. Ökten, sağlık üzerinde sıcaklığın tek başına önemli olmadığını, Çukurova bölgesinde sıcaklıkla birlikte nemin de önem taşıdığını vurgulayarak, "Nem ve sıcaklık değerleri, hissedilen sıcaklığı artırıyor. Bir yandan hava ısınırken bir yandan da nem de yüksekse özellikle kronik hastalığı ile kalp ve damar sistemi sorunu olanlarda önemli sorunlara yol açabilir.” diye konuştu.  Sıcaklık, ısı ve nem artışının insanlarda terleme yoluyla daha çok sıvı kaybına  yol açtığını belirterek; “Sıcak havalarda bol su tüketilerek   vücudu elektrolit ve mineral kaybından  mümkün olduğunca korumak gerekir”  dedi.

SICAK ÇARPMASI BELİRTİLERİ VE İLK YAPILMASI GEREKENLER

Doç. Dr. Ökten, sıcak çarpması belirtilerinin kişiden kişiye değişebileceğini vurgulayarak;  “Sıcak çarpması, özellikle tansiyon düşüklüğü ile ortaya çıktığında bilinç kaybı, bayılma, mide bulantısı, görme bozuklukları, kusma gibi sorunlara yol açabilir. Bu belirtilerin bir kişide görülmesi durumunda yapılması gereken en önemli şey, kişinin kan basıncı düzeyinin takibe alınması ve ilk yardım uygulamasıyla birlikte kişiye bol sıvı verilmesidir. Bunlar yapıldıktan sonra kişinin hemen birinci basamak sağlık kuruluşu ya da acil servise götürülerek ilgili hekime kontrol ettirilmesi sağlanmalıdır” 
Aşırı sıcaklıkların en çok kalp damar ve solunum sistemi sorunu olanları, sıvı kaybı problemi yaşayanları, kilolu ve aşırı zayıf bireyleri, yaşlı veya bebekleri olumsuz etkileyebileceğini dile getiren Ökten, “Geçmeyen sürekli bir baş ağrısı, çift görme, kusma ve bulantı, baygınlık  gibi belirtiler görüldüğünde derhal bir hekime başvurulmalı.” dedi.

SUYA DİKKAT

Doç. Dr. Ökten, özellikle yaz aylarında  kırsal bölgelerde su kaynaklarının yetersizliği, yeterli kontrol yapılmaması, kontrolsüz kullanımı ve yetersiz klorlanması sonucunda da salgın hastalıkların olabileceğini de belirterek yetkililerden bu konularda da önlem alınmasını kontrollerin sıklaştırılmasını ve klorlamanın daha dikkatli yapılmasını önerdi.

BOĞULMALARA KARŞI AİLELERİN DAHA DİKKATLİ OLMASI GEREKİR

Doç. Dr. Ökten, her yıl yaz aylarında sıcakların artması ile birlikte özellikle  kanallara ve baraj gölüne giren çocuklarda  boğulma oranlarının arttığına dikkat çekerek bu konuda ailelerin çocuklarını daha sık denetlemesini ve kontrol altında tutması gerektiğini, yüzme bilmeyen çocukların kanala gönderilmemesini, onun yerine belediyelerin açtığı havuzlara çocukların gönderilerek boğulma  gibi acı sonuçların önüne geçilebileceğini belirtti.