Açılış konuşmasında Suriye'de ki iç savaşla birlikte kimyasal madde kullanımının özellikle bölgemiz açısından getireceği tehlikeler üzerine dikkat çeken Adana-Osmaniye Tabip Odası Başkanı Dr. Ali İhsan Ökten,”İktidarın savaş söylemi yerine, kendi vatandaşlarını koruyacak önlemler alması ve iki ülke halkları arasındaki akrabalık ve kardeşlik geçmişleri nedeniyle barış dilini koruması gerekmektedir.  Sağlık Bakanlığının “her türlü önlemi aldık” demesine rağmen Adana'da sadece sağlık çalışanlarına yönelik bir toplantı yapıldı. Özellikle ülkemiz açısından son Gezi olayları ve sonrasında gelişen olaylarda da polisin kontrolsüz ve orantısız bir şekilde biber gazı, portakal gazı ve bunların suyla karıştırılarak kullanıldığı, tüm bu kimyasalların insanların sağlığı üzerinde çok olumsuz etkileri olduğunu ve hatta ölümlere bile yol açtığı bilinmektedir. Geçen hafta yapılan yürüyüş sonrasında polisin TOMA'larla sıktığı sulardan dolayı  birçok kişinin cildinde soyulma, alerjik reaksiyon, kızarıklık, sulanma ve alerjik yanık gelişmiştir. Bunun da suyun içine konan kimyasal maddelerin izin verilen sınırların ötesinde bir karışım olabileceğinin göstergesidir” diye konuşan Dr. Ökten, kimyasal maddelerden korunmanın veya önlem alma konusunda daha çok dikkat edilmesi gerektiğini belirterek yaptıkları toplantıyı eğitim amaçlı düzenlediklerini belirtti. 

 

KİMYASALIN %80’İ KIYAFETTE KALIR

Tokyo ve Matsumoto da ki kimyasal zehirlenmede doktorların bilinçli ve hazır olmadıklarından, kimyasal maruz kalan insanları hastanenin içerisine alma nedeniyle çok sayıda insanın daha çok etkilendiğini hatta hastaları kurtarmaya çalışan doktorlarında öldüğünü hatırlatarak konuşmasına başlayan Kimyasal Biyolojik Radyoaktif Nükleer ve Endüstriyel Tehlikeli Maddeler (KBRN) Uzmanı Dr. Cansın Arda,” En büyük problem yüzlerce insanın aniden gelmesi, maddenin ne olduğunun bilinmemesi, arındırmaya ihtiyaç olup, olmadığı ve hekim kendisini ve personelini nasıl koruyacağıdır. Ambulans, hastane ve içyapı ortamının kapalı yer olarak kabul edildiğinden doktorlar tedavilerini mutlaka açık havada yapmalıdır. Hastaları kapalı yere asla almamaları gerekir. Kimyasala maruz kalan kişiler kapalı alana alınırsa kimyasal ortama yayılarak başka insanlarında zehirlenmesine neden olur.

Kimyasal maruz kalanların öncelikle kıyafetleri çıkartılarak plastik poşetlere konulup, ağzı sıkı bağlanmalıdır. . Kıyafete bulaşan kimyasal zehirlemeye devam eder. Hastaların kıyafetleri çıkarıldıktan sonra bol su ile yıkanmaları gerekir ki maruziyetten hemen uzaklaşılsın. Yıkanma hayat kurtaracak tarzda çözümdür. Kimyasalın %80’i kıyafette kalır. Kimyasalın Antidotu var ise hemen uygulanmalıdır

 

LİMON SAKINCALI

Göz yaşartıcı gazlarda limon kullanımının çok sakıncalı olduğunu da belirten Dr. Arda,”Limon asidik bir madde olduğundan göze zarar verir. Sabunda yakıcı olduğundankullanılmamalı en iyisi yavaş akan ılık suyla yıkanmasıdır. Suriye nedeniyle Adana belki bir risk ifade etse de teknolojisi ilerlemiş şehirlerde olduğu gibi Adanada da kimyasal riskler vardır. İster savaş gazı olsun ister endüstriyel kimyasal olsun aynı şekilde müdahale edilir” diye konuştu.

Türkiye’de birçok il’de KBRN tatbikatı yapıldığını da hatırlatan Dr. Arda, zehirli gazların sınıflanması ve tedavisi, hastane hazırlıkları, arındırma, 112 hazırlıkları, kişisel korunma ve il hazırlıkları hakkında bilgilendirme yaptı.

Toplantının ardından ATO Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Ahmet Suntur, aktardığı değerli bilgilerden dolayı Dr. Cansın Arda’ya teşekkür belgesi verdi.