TTB MKÜ Dr. Yaşar Ulutaş ve Adana Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Ahmet Hilal, hekim ve sağlık çalışanlarının hazır bulunduğu açıklamada kurumlar adına metni okuyan Adana Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. M. Enis Akyüz, şunları söyledi;

“Hükümetten sağlıkta şiddete karşı bir adım beklerken, şiddet konusunda zaten mevcut yasal sistemi tekrar eden, hiç bir yenilik getirmeyen bir yasa ile karşı karşıya kaldık. Bu yasa teklifi, şiddetle ilgili herhangi bir yenilik getirmediği gibi, hekimlerin çalışma koşullarını kötüleştiren bir yeni madde de içermektedir.

OHAL sürecinde, herhangi bir delile dayanmaksızın yüzbinlerce insan, kamudaki görevinden KHK’ler ile atılmıştır. Anayasamıza göre, OHAL dönemi KHK'ları, OHAL süresini aşamaz. Dolayısıyla, geçici bir önlem gibi görülen bu işten çıkarmaların ya kişi suçlu ise yargı yolu ile kesinleştirilmesi, ya da OHAL bittikten sonra, hakkında herhangi bir delil olmayan insanların mesleklerine geri dönmesi beklenmekteydi. Ancak, iktidar, "devletin kiminle çalışacağını seçebileceği" gibi abes bir önerme üzerine kurduğu mantıkla, işten atılanların durumunun kalıcı hâle geldiğini ilan etmiştir. Oysa ki Demokratik toplumlarda devlet, iktidarın "istediği ile çalışabileceği" bir yapı değil, hukuk çerçevesinde kurulmuş bir örgütlenmedir ve tüm vatandaşların eşit olduğu, iktidarın yasalarla sınırlandığı bir yönetim ile yönetilmektedir. Herhangi bir insan bir ceza çekecekse, ortada delil olmalı, kişiye kendisini savunma hakkı verilmelidir ve "bağımsız mahkemeler"ce kişinin yargılanıp suçunun sabit olması gerekir.

Oysa ki iktidar, sadece keyfiyete dayalı olarak, hangi delile dayandırıldığı bile bilinmeyen bir şekilde binlerce hekimi kamu haklarından mahrum etmekle kalmamış, bugün, tam anlamıyla açlığa mahkum etmeye çalışmaktadır. Meslektaşlarımızın, meslek örgütlerimizin ve muhalefetin yoğun baskısı ile şekil değiştirmiş olsa da, yasa maddesi geri çekilmemiştir.

Bu yasa, toplumda hükümete aykırı bir ses çıkmasını engellemeyi amaçlamaktadır.

Hükümetin, herhangi bir insanı, hiç bir açıklama yapmadan açlığa mahkum edebilmesinin yolunu açan bu yasa sonrasında, hükümeti oluşturan partiye aykırı görüşte olan, aykırı fikir beyan eden herkes susturulacaktır. Bu yasa, zamanında eleştirilen ne 28 Şubat ne 12 Eylül döneminde olmayan, açık söylenmesi gerekirse "AKP'li olmayıp da sesini çıkartan" herkesin cezalandırılmasının yolunu açacak bir yasadır.

Unutulmamalıdır ki,  iktidar değiştiği zaman aynı yasa kendilerine uygulandığı zaman bile bizler bu yasaya karşı çıkacağız.  Bizler, hekim örgütü olarak, savaş koşullarında dahi hekimin bağımsızlığını savunmaya, toplumda şiddetin ve ölümlerin karşısında, yaşamın yanında durmaya devam edeceğiz. Bu yasa tasarısının derhal geri çekilmesini ve TTB’nin önerdiği taslağın yasallaşmasını talep ediyoruz.”

Adana İl Sağlık Müdürlüğü önünde bir süre sessizce oturan hekim ve sağlık çalışanları daha sonra sessizce ayrıldılar.