Burada konuşan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konsey Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, “Sağlık Bakanlığı’nca daha önce aynı gerekçeyle TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Selma Güngör’ün aile hekimliği sözleşmesinin feshedilmiştir. TTB Genel Sekreteri Dr. Bülent Nazım Yılmaz’ın da “Devlet Memurluğundan Çıkarma” talebi ile yüksek disiplin kuruluna sevk edilmiştir. Sağlık Bakanlığı kendi bünyesinde çalışan üç TTB Merkez Konseyi üyesi hekimi cezalandırarak aynı zamanda TTB faaliyetlerine de müdahale etmeye, TTB’yi etkisiz kılmaya ve baskı altına almaya çalışmaktadır. Bu uygulama ile Sağlık Bakanlığı, yasaların TTB Merkez Konseyi’ne tanımladığı görevleri kamusal sorumluluğa, hekimlik değerlerine ve insan haklarına uygun olarak yerine getirme görevlerini engellemeye çalışmaktadır. Sağlık Bakanlığı’nı, hiçbir hukuksal ve idari uygulamaya sığmayan anlayışından vazgeçmeye, yetkilerini kötüye kullanma anlamına gelen bu soruşturma ve görevden alma işlemlerini sonlandırmaya, evrensel insanlık değerlerini hatırlamaya, TTB Merkez Konsey üyeleri Dr. Yaşar Ulutaş ve Dr. Selma Güngör’ü derhal görevine iade etmeye davet ediyoruz” dedi.

PROF. DR. HİLAL, “UYGULAMA HEKİMLE BİRLİKTE HASTALARI DA CEZALANDIRMAKTADIR”

Hekim ve sağlık çalışanlarının yoğun katılım gösterdiği açıklamada kurumlar adına basın metnini okuyan Adana Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Ahmet Hilal, “Hiçbir demokratik kurala uymayan,  düşünce ifadesini suç sayan bu süreç, şimdi De Tabip Odamız ve TTB Merkez Konsey üyesi olan Dr. Yaşar Ulutaş’ı hastalarından ayırmaya çalışmaktadır. Bu hekimle birlikte hastalarını da cezalandırmaktır.” dedi.

“TTB MK ÜYELERİ BERAAT ETTİ AMA HUKUKSUZ DAVRANIŞ DEVAM EDİYOR”

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyinin 24 Ocak 2018 tarihinde yaptığı “Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur” başlıklı açıklamanın ardından, Merkez Konseyinin 11 üyesi haksız ve hukuksuz bir şekilde gözaltına alınmış ve 7 gün süreyle gözaltında tutulduğunu hatırlatan Başkan Prof. Dr. Ahmet Hilal, “Merkez konsey üyeleri bu açıklama gerekçesiyle haklarında açılan “konseyin görevden alınması” davasından beraat etmesine rağmen, mevcut idarenin kindarca ve hukuk temelinden yoksun davranışta ısrar ettiği görülmektedir. Adana Sağlık Müdürlüğünün isteği ve valiliğin onayıyla Dr. Yaşar Ulutaş’ın sözleşmesi 19.11.2018 tarihinde hukuksuzca feshedilmiştir. Mevcut iktidar düşünmeyen, düşünse dahi fikrini ifade etmekten korkan hekimler ve yurttaşlar yaratmak istemektedir. Hayatını insan yaşamına adamış bir mesleğin mensupları olarak bir kez daha ifade ederiz ki, düşüneceğiz ve düşündüklerimizi söyleyeceğiz.”

“ÖLÜME KARŞI YAŞAMI, SAVAŞA KARŞI BARIŞI SAVUNACAĞIZ”

Başkan Prof. Dr. Hilal, “Ölüme karşı yaşamı, savaşa karşı barışı savunmaya devam edeceğiz. Bu hekim olarak varlık sebebimizdir. Yapılan bu hukuksuz uygulamanın sonlandırılması için tüm yasal yollara başvuracağımızı, Adana Tabip Odası ve SES olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonraki süreçte de meslektaşımızın yanında olacağımızı, düşünceyi ifade etmeyi engelleyen tüm yasaklara karşı olduğumuzu bir kez daha kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.” diye konuştu.

DR. ULUTAŞ, “HEKİMLER, HER ZAMAN YAŞAMI VE SAĞLIĞI ÖNCELEMİŞTİR”

Prof. Dr. Ahmet Hilal’ın konuşmasının ardından söz alarak TTB’nin “Savaş bir halk sağlığı sorunudur" başlıklı metnin yayınlanmasını onayladığı için sözleşmesinin fesh edildiğini ifade eden TTB MKÜ Dr. Yaşar Ulutaş, yaptığı konuşmada “Tüm dünyada çatışmalı ortamlar, doğrudan etkilerinin yanı sıra dolaylı olarak da doğaya, insan sağlığına ve yaşamına zarar verdiği için biz hekimlerin çalışma alanına girmiştir. Bilimsel olarak da kanıtlandığı gibi savaşlarda en çok kadın ve çocukların sağlığı bozulmakta, temiz su ve sağlıklı gıdaya ulaşmakta zorluklar yaşanmaktadır. Yaşadığımız yüzyılda da silahlı çatışmalar nedeniyle milyonlarca insan yaralanmış, hayatını kaybetmiş veya göç etmiştir. Hekimlerin başta görevi hastalıkları tedavi etmekten daha çok onların ortaya çıkmasını önlemektir. Bu nedenle çevre koşullarının insan sağlığı ve yaşamı üzerine etkisi her zaman hekimlerin ilgi alanı olmuştur. Hekimler, her zaman yaşamı ve sağlığı önceleyen davranışları savunmuştur.”

“BAKANLIK BU YANLIŞ UYGULAMADAN VAZGEÇMELİDİR”

Dr. Ulutaş, konuşmasını şöyle sürdürdü “Türk Tabipleri Birliğinin yapmış olduğu açıklama, her türlü çatışma durumunda evrensel ilkeler çerçevesinde insan sağlığının, yaşamının ve doğanın korunması için gerekli önlemleri alma ve çatışmalara neden olan koşulları ortadan kaldırma yükümlülüğü bulunan otoritenin, ciddi bir halk sağlığı sorunu oluşturan, sivillerin etkilendiği çatışma sürecine gidişi sona erdirmek için adım atması talebidir. Ben, bir hekim, bir insan ve TTB Merkez Konseyinin bir  üyesi olarak bu açıklamayı Anayasa ile güvence altına alınmış düşünce ve ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirdiğim için “Savaş bir halk sağlığı sorunudur" başlıklı metnin yayınlanmasını onayladım. Buda sözleşmemin feshini gerektirecek bir durum değildir. Bakanlık bu yanlış uygulamadan vazgeçmelidir.” dedi.

KATILIMCILAR

TTB MK Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, Adana, İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Hatay Tabip Odaları, SES, Adana AHED, Pratisyen Hekimler Derneği, Genel Sağlık İş, CHP İl Yönetimi, KESK, DİSK, TMMOB İKK, Adana Barosu, Adana Veteriner Hekimleri Odası, Birlik ve Dayanışma Sendikası, İHD, EMEP, BES, BTS, Anadolu Hakları Derneği