Adana Eczacı Odası’nda gerçekleştirilen toplantıya konuşmacı olarak Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalından Prof. Dr. Serhat Ünal katıldı.

 

İLAÇ TEKNOLOJİSİNDEKİ GELİŞMELERİ ÜYELERİMİZE AKTARIYORUZ

Çok sayıda eczacının katıldığı toplantıda aşı olmanın önemine vurgu yapan Adana Eczacı Odası Genel Sekreteri Ecz. Ö. Mürsel Yalbuzdağ, yaptığı konuşmada “Hastalıklar ve tedavileri ilaçla olduğundan mesleğimiz gereği hastaları sağlıklarına kavuşturmak en büyük görevimizdir. Hasta olmadan hastalıklardan korunmak da aşı ile bağışıklanma ile olur. Bugün birçok hastalık etmenine karşı küçük yaşlarda olduğumuz aşılardan dolayı bağışıklık kazanmış durumdayız. Aşı, küçükken korktuğumuz, iğnesinden çekindiğimiz ama bizleri mikroplara karşı koruyan bir tedavi biçimidir. Uygun şartlarda ve sıcaklıkta muhafaza edilmeli mutlaka sağlık personeli tarafından uygulanmalıdır.

Her yıl olduğu gibi sonbaharla birlikte gribe karşı aşı olmanın zamanı gelmiştir. Riskli gruptaki hastalarımızın kendilerini bir yıl boyunca gripten koruyacak aşıyı hastalık mevsimi başlamadan olmalarında fayda vardır. Grip basit bir hastalık gibi gözükebilir ama yarattığı iş gücü kaybı yani hastalık esnasında mutlaka dinlenilmesi gerekliliği ayrıca kronik hastalığı olanların tedavi olmazsa daha ciddi hastalıklara yol açacağından tehlikeli bir hastalıktır. Grip aşısının yeni bir formu bu yıl ilk defa piyasaya sunulmaktadır. Meslektaşlarımıza ilaç teknolojisindeki gelişmeleri zaman geçmeden yaptığımız eğitimlerle aktarmaya, konunun uzmanlarıyla bilgilendirmeye çalışıyoruz.” dedi.

 

TÜRKİYE’DE 23 MİLYON GRİP AŞISI YAPILMASI GEREKEN ERİŞKİN İNSAN VAR

Gripten korunmada en iyi yöntemin aşılanmak olduğunu ifade eden Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalından Prof. Dr. Serhat Ünal, “Grip aşısı 20. yüzyılın en önemli icadıdır. Çok başarılı bir program olan aşı, çok kısa süre içerisinde gelişmesine rağmen çiçek, difteri, kızamık, kızamıkçık, kabakulak gibi 12 majör hastalığın kontrolünü sağlamıştır. Toplumu ne kadar yaygın aşılarsanız o kadar yüksek başarı elde edersiniz. Türkiye 15 çeşit antijenle, minimum %97 aşılama oranlarıyla bu konuda son derece başarılıdır. 50 yaş üstü olup altta yatan şeker hastası, kronik akciğer hastalığı, solunum yetmezliği, kronik böbrek hastalığı olan 17 milyon, 7,5 milyon da 65 yaş üstü insan var. Türkiye’de 23 milyon grip aşısı yapılması gereken erişkin insan var.

Grip aşısı yaptırmamış olanlar kalp krizinden daha çok ölüyor. Çünkü gribin getirdiği fiziksel yük insana enfaktüs geçirtiyor. Yeni grip aşısı, ölümleri %80 önlüyor. Dünyada her yıl 1 milyar grip vakası meydana geliyor. 3 ila 5 milyonu ciddi, hastaneye yatışı gerektiriyor. Bunlardan 300 ila 500 bini ölüm ile sonuçlanıyor. Grip şakaya gelen bir hastalık değildir. Mutlaka dikkatli takip edilmesi gereklidir. Grip hastalığının kişiye olan sonuçları olduğu gibi topluma olan sonuçları da vardır. Soğuk algınlığı gribe çok benzer. Ama tamamen iki başka hastalıktır. Biri öldürür biri öldürmez. Grip insanı tamamen yatağa yapıştırır. Çok yüksek ateş, kas ağrısı ve aşırı baş ağrısı gribin belirtisidir. Hastanelere başvuruyu arttırır. İş gücü kaybına neden olur, performansı düşürür. Yıllar içerisinde kuş, domuz ve attan insana geçen iki virüs adapte olmuştur.” diye konuşan Prof. Dr. Ünal, katılımcılara virüs tipleri ve terminolojisinden bahsedip, yeni grip aşısının içeriği ile ilgili katılımcı eczacılara bilgi verdi.