112 Acil Sağlık Hizmetleri’ne bebek ve çocuk için yapılan acil çağrıların yüzde 79’unu ev kazaları ve yaz döneminde yaşanan boğulmalar oluşturuyor. Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre son 5 yılda hastanelere ev kazası sonucu 120 bin çocuk başvururken bunların iki bini hayatını kaybetti.

Ev kazalarının ise yüzde 45' i 0-6 yaş arası çocuklarda görülüyor. 1-4 yaş arası çocukların yüzde 44'ünün ölüm nedeni kazalar olarak kayıtlara geçti. En ölümcül ve en ağır sakatlıklara yol açan kaza türü olan trafik kazalarında ülkemizde ölen 1-15 yaş grubu çocukların toplam sayısı, 11 Avrupa ülkesinde ölen çocukların toplamından ne yazık ki daha fazla. Gelişmiş ülkelerde 100 çocuktan 3’ü ülkemizde ise 100 çocuktan 46’sı kazalarda canını kaybediyor. Bir dönem zorunlu hale getirilen ve çocukların can güvenliği için yaşamsal öneme sahip çocuk araba koltukları kaza anında çocuğun zarar görmesini yüzde 75 oranında engelliyor. Buna karşılık yılda 1,5 milyon bebek dünyaya geldiği ve 0-9 yaş arasında 12 milyon çocuğun var olduğu ülkemizde araba koltuk sayısının 40 bin gibi bir rakamda kalması çocukların can güvenliğine verilen önemin ne kadar az olduğunu ortaya koyuyor.

Özellikle çocukların can güvenliği ve sağlığı açısından önlenmesi yaşamsal bir öneme sahip olmasına karşın ev kazalarının önlenmesi konusunda toplumsal bilinç düzeyimizin oldukça düşük olduğu da bir gerçek. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Başhekim Yardımcısı ve Çocuk Yoğun Bakım Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dinçer Yıldızdaş’la ev kazaları ve bu kazaların önlenmesine yönelik alınması gereken önlemleri konuştuk.

 

Hocam, ev kazası deyince zihnimizde beliren bir takım olgular olsa da ev kazalarını tanımlamakla başlayalım. Ev kazaları deyince ne anlamamız gerekiyor?

Bir evin içinde ya da ona ait çevrede (evin bahçesinde, havuzunda veya garajında) meydana gelen kazalara ev kazaları diyoruz. Ev kazalarının en önemli özelliği ise çoğunlukla önlenebilir olmalarıdır. Ev kazaları yaralanma, sakatlanma ve ölüme yol açabileceği için önemli bir halk sağlığı sorunu olarak ele alınmaktadır.

 

Ev kazalarıyla en çok kimler karşı karşıya kalıyor?

En çok çocuklar, yaşlılar ve fiziksel, zihinsel veya sosyal engelliler ev kazalarıyla karşılaşıyorlar ama ev ortamında kazaya uğrama oranı en yüksek grubu 0-6 yaş grubu çocuklar oluşturuyor?

 

Neden bu yaş grubu ?

Bu yaş grubundaki çocuklar zamanlarının çoğunu evde geçirmeleri, çevrelerini keşfetme ve öğrenme konusunda meraklı olmaları, büyükleri taklit etme özellikleri, devamlı hareket halinde olmaları, tehlikelerin bilincinde olmamaları, çevresel risklere duyarlı ve açık olmaları, deneyimleri olmadığı için her şeyi ağzına götürme alışkanlığı, kazalardan kendilerini koruyabilecek gelişimsel beceriye henüz yeterince sahip olamamaları nedeniyle ev ortamında kazaya uğrama oranı en yüksek grubu oluşturuyorlar. Dünyada ve ülkemizde 0-6 yaş grubundaki çocukların düşme, yanma, zehirlenme, boğulma ve yabancı cisim kaçması nedeniyle sakat kalma ve ölüm hızlarının yüksek olduğu bildirilmektedir.

 

En çok yaşanan ev kazaları hangileri?

Düşmeler, trafik kazaları, yabancı cisim aspirasyonları, yanıklar, zehirlenmeler ve daha nadiren ateşli silah yaralanmaları diyebiliriz ama en önemli ev kazalarından biri zehirlenmelerdir.

 

Bir zehirlenme vakasında ne yapılması gerektiği konusunda çok fazla bilgisi olan bir toplum değiliz. Zehirlenme vakalarında ne yapmalıyız ?

Önlenebilir ev kazalarından birincil olarak sorumlu olanlar anne ve babalardır. Bu nedenle ebeveynlerin evlerinden bir takım önlemler alması gerekiyor. Zehirlenmelere karşı yetişkinlerin çocukların önünde ilaç içmemesi gerekiyor. İlaçların çocuklara şeker olarak adlandırılmaması, ilacın kullanıldıktan sonra çocukların erişemeyeceği bir yere kaldırılması, tarihi geçmiş ilaçların atılması çok önemli. Ayrıca çocuklara bir erişkin tarafından verilmediği takdirde bulduğu bir şeyi yememesi gerektiği de öğretilmeli.

 

Çocuklar bilmeden deterjan, çamaşır suyu içerse ne yapmalıyız?

Öncelikle bu tür maddelerin orijinal kaplarında saklanması gerekiyor. Toplumumuzda yapılan en önemli hatalardan biri de bu. Bu tür kostik maddeleri gazoz ya da su şişelerine koyuyorlar ve çocuklar da onları gazoz, kola diyerek içiyor. İçtikten sona geri dönüşümü olmayan durumlarla karşı karşıya kalabiliyorlar. Böyle bir durumda ise önce 112’ye haber vermek, Zehir danışma merkezini aramak lazım. (Zehir danışma merkezi 0800 314 79 00 – 0312 433 7001 ve 0312 435 56 80/1292) Eğer yutulan şey deterjan, çamaşır suyu gibi bir maddeyse çocuk kesinlikle kusturulmamalı çünkü kusturma ikinci bir hasara neden olabilir. Yutulan bu tür maddelerin dışında bir şeyse kusturulabilir. Çocuğun en kısa zamanda bir sağlık kuruluşuna götürülüp müdahale edilmesinin sağlanması gerekiyor.

 

Yanık durumunda ne yapılmalı?

Yanığın derecesi önemli ama yanığı akan suyun altında soğutmak gerek. Yanığın üzerine kesinlikle buz konulmamalı. Yanmış kıyafetlerin çıkarılması ve yanık bölgesinin temiz olmasının sağlanması lazım. Yanık alanı sarılabilir, ciddi yanıklarda yanık dışındaki alanların battaniye ile sarılarak hastanın soğuktan korunması gerek.

 

Yanığın üzerine diş macunu, yoğurt, bal gibi maddelerin sürülmesi doğru bir davranış şekli mi?

Hayır. Yoğurt, diş macunu gibi şeylerin hiçbir anlamı yok.  Yarar yerine zarar getirebilir. Yanığı suda yıkayıp üzerine buz koymadan etrafını sararak en yakın sağlık merkezine başvurulması ve orada yanığa müdahale edilmesi lazım. Balın tedavi edici etkisinin olduğunu çok düşünmüyoruz. Kullandığımız bazı ilaçlar var. Onlar çok daha önemli. Bence bal da sürülmemeli.

 

Boğulma deyince aklımıza genelde suda boğulma geliyor ancak boğulma farklı şekillerde de olabiliyor değil mi?

Boğulma, suda olabildiği gibi yabancı cisimle ya da yanlış yatış ve duruşla da olabiliyor.

 

Suda boğulmalarda ne yapılmalı?

Akciğerlere kaçan suyu çıkarmak için asla kişinin ters çevrilmemesi, sırtına vurulmaması, sarsılmaması ya da sallanmaması gerekiyor. Çocuğu, başı göğüs kafesinden aşağı seviyede olacak şekilde taşımaya dikkat edip en yakın sağlık kuruluşuna en kısa zamanda ulaştırmak lazım.

 

Çocuklar en çok ne tür yabancı maddeleri yutuyor?

Kuruyemişler, patlamış mısır, sert şeker, çiklet, sosis, çiğ havuç, meyve çekirdeği, tam üzüm, zeytin, kiraz, parça et, madeni para, küçük oyuncaklar, balon, kalem kapağı, kalem ucu, saat pili, mücevher, vida, çivi, iğne, çengelli iğne…

 

Böyle bir durum yaşandığında ne yapılmalı?

Eğer bebeğin boğazına yabancı cisim kaçtıysa ve çıkaramıyorsanız bir elinizle göğsünden tutarak bebeği yüzü yere bakacak şekilde ön kolunuzun üzerine dizinizle destek olacak şekilde yatırın. Kürek kemikleri arasına diğer elinizin ayası ile 5 kez vurun. 5 kez işaret ve orta parmağınızla göğüs hamlesi uygulayın. Sonra da ağız içini kontrol edin.

 

Hocam, kesici aletle yaralanmalarda ne yapmamız gerek?

Böyle durumlarda kesiğin az veya çok olmasına bakılmaksızın en yakın sağlık kuruluşuna götürülerek tetanos aşısı yaptırılmalı. Kesiklerde en önemli tehlike kan kaybıdır ve bu nedenle kanayan yer üzerine temiz bir bezle bastırılıp hasta hızla en yakın sağlık kuruluşuna ulaştırılmalı. Kesikleri önlemek için kesici aletlerin çocukların erişemeyeceği kapalı dolaplarda bulundurulması, çocukların eline bardak, şişe gibi cam eşyaların verilmemesi, çocukların gıdalarını kırılmayan kaplara koyulması, kesici / delici aletlerin oyun amaçlı verilmemesi gerek.

 

Elektrik çarpması da sık yaşanan ve paniğe neden olan kazalardan biri. Bu tür vakalarda nasıl davranmalıyız?

Çocuklar her şeye dokunmaya çalıştığı için elektrik prizlerinin çocukların ulaşamayacağı yerde olması gerek. Eğer ulaşabilecekleri yerdeyse o prizlere emniyet kapağı takılmalı. Bir elektrik çarpması durumunda ise hastaya müdahale etmeden önce sigortanın kapatılıp elektriğin kesilmesi lazım. Sonra kalın tahta veya gazete destesi üzerine basarak ve tahta sopa kullanarak çocuk çekilmeli. Hasta akımdan kurtarıldıktan sonra yara yerleri temiz bir sargı beziyle kapatılmalı, üzerine hiçbir şey sürülmemeli, yara kabukları koparılmamalı. Yaralı hemen bir sağlık merkezine götürülmeli veya sağlık ekiplerinin olay yerine ulaşması sağlanmalıdır.

 

Kış aylarında sık sık soba zehirlenmeleri nedeniyle birçok insan hayatını kaybediyor. Bu da önemli bir ev kazası. Soba zehirlenmelerine karşı ne yapılmalı hocam?

Sobadan sızan karbon monoksit gazı nedeniyle ölümler olabiliyor. Karbon monoksit kokusuz,

yanıcı, zehirli, renksiz, tatsız bir gazdır. Bu tür zehirlenmeler kapalı ortamda kömür / gaz sobası / mangal / ocak / egzoz gazının iyi yanmaması sonucu açığa çıkar ve Solunum yapılırken  fark edilmez. Kısa sürede  tıbbi müdahale yapılmazsa ölümle sonuçlanabilir. Sobalı bir odada otururken yorgunluk, halsizlik , baş dönmesi, baş ağrısı, uyku hali, bulantı / kusma, görme bulanıklığı, huzursuzluk belirtileri fark edildiği an pencerenin ve kapının açılıp odaya taze hava girmesi sağlanmalı.

 

Peki, soba kullanırken nelere dikkat etmeliyiz?

Lodoslu / fırtınalı havada sobayı yakılmamalı, yatmadan önce soba söndürülmeli, soba yanarken uyunmamalı, soba üstten yakılmalı, sık sık baca tepmesi oluyorsa baca deliği uygun olmayabilir, rüzgar yönüne göre yön değiştiren baca kapakları taktırılmalı ve bacalar ayda bir kez temizlenmeli.

 

Zaman zaman çocukların ateşli silahlarla oynarken öldüğü kazalar da gazetelerde haber olarak yer alıyor. Ateşli silahlar da çocuklar için bir tehlike değil mi?

Evde yalnızca silah bulundurmak bile, bir çocuğun kaza ile ölmesi ya da yaralanması veya “katil” olması için yeterli bir nedendir. Bu nedenle çocukların yanında ateşli silahları çok temizlememek gerekli. Eğer evde ateşli bir silah varsa çocuğun uzanamayacağı bir yere boş ve tetiğin kilitli olduğun emin olarak konulması lazım. Çocuklar her obje gibi, evde açıkta bir yerde denetimsizce bırakılan bir ateşli silahı da merak eder ve oyuncak olarak görür. Bu nedenle çocuklara oyuncak silahlar da vermemek lazım.

 

Bunlar dışında ne tür ev kazalarına rastlanabiliyor?

Acil servislere yapılan başvurularda ev kazaları arasında düşmeler büyük yer tutuyor ve ev kazalarının çoğu da düşmelerden kaynaklanıyor. Çatısı olmayan binaların düz damlarından, korkuluksuz pencere, merdiven, balkonlarından düşmeler olabiliyor. Bu tür yerlerde yetersiz aydınlatmalar da bir önemli bir faktör. Asansör boşluğuna düşmeleri, yüksek duvardan ya da ağaçtan düşmeleri de katabiliriz. Korkuluklar çok önemli. Özellikle merdivenlerde korkulukların olmasına dikkat etmek lazım. Serilen halıların kaymaması lazım. Zemin ıslandığı zaman çok çabuk kurutmak gerek. Kanallarda yüzmek çok güvenli değil. Bunun bilincini sağlamak lazım. Evde de aynı şeyler olabiliyor. Onun için çocukların  küvetin içinde ya da bir kovanın içinde suyla birlikte yalnız bırakılmaması lazım.

 

Hocam, araba koltuklarının işlevi konusunda ne söylenebilir?

Türkiye’deki trafik kazalarının yüzde 75’i önlenebilir kazalar. Arabanın ön koltuğuna oturan, çocuğuyla birlikte araba süren kişiler de var. Bunlar çok yanlış şeyler. Türkiye’de 0-9 yaş arasında 9 milyon çocuk var ama araba koltuk sayısı sadece 40 bin. Bazı şeyleri zorunlu hale getirmek lazım. Bir ara zorunlu hale geldi ama sonra kaldırıldı. Şimdi kontrol yok.

 

Ev kazalarına karşı evimizdeki ecza dolabında olması gerekenler neler?

Ufak yaralanmalar için yara bandı olmalı. Mutlaka bir sargı bezi, batticon olsun. Eskiden oksijenli su, tentürdiyot vardı ama artık bunlara gerek yok. Antibiyotikli kremler olabilir Bazı ağrı kesici ilaçlar bulundurulabilir.

 

Hocam son olarak ev kazalarını önlemek için alınması gereken tedbirleri nasıl özetleyebiliriz?

Pencere önüne eşya konulmamalı, pencerelerde parmaklık olmalı ve çocuğun yatağının kenarları korkuluklu olmalı. Bebekler asla yalnız bırakılmamalı ve bebeğin üstüne boncuk, emzik vb. şeyler takılmamalı. Dış kapı ve bahçe kapısı mümkün olduğunca kilitli tutulmalı.Yanıcı maddeler (kibrit, çakmak vb.) ortada bırakılmamalı ve saklamaya özen gösterilmeli.Elektrik çarpmalarından korunmak için evde açık elektrik kablosu ve priz bırakılmamalı. Elektrik prizlerine kapak takılmalı veya prizler çocukların erişemeyeceği yüksekliğe alınmalı. Açıkta olan elektrik kablosu varsa kapatılmalı. Çocuğun oynadığı oyuncaklar sürekli kontrol edilmeli ve eksik parça olup olmadığına bakılmalı. Oyuncak alırken oyuncakta kullanılan boyanın zararsız maddeler içermesine dikkat edilmeli. Halı ve paspasların kaymaması için bunların altına koruyucu maddeler konulmalı.

Tehlike doğurabilecek kesici ve delici aletler (bıçak, cam kaplar gibi) çocukların ulaşamayacakları yerlere kaldırılmalı. Yanıklardan korunmak için çocuk soba yanında bırakılmamalı. Ulaşılabilecek yerlerde kaynar su dolu kap, kova, tencere, sıcak sıvılar, yemek v.b. ile fişe takılı ütü bulundurulmamalı.Masada ve ocakta tencerenin, tavanın sapı içe dönük tutulmalı. Sıcak plakaların ya da yakıcı aletlerin etrafında güvenlik önlemleri alınmalı. Dolaplar ve çekmeceler her zaman kapalı tutulmalı, güvenliğe yönelik malzemeler kullanılmalı. Buzdolabı, çamaşır makinesi, fırın, bulaşık makinesi gibi elektrikli ev aletlerinin kapakları zor açılan türden olmalı. Plastik poşetler ortada bırakılmamalı.  Çocuklar bunlarla da boğulabilir. Yere dökülen herhangi bir sıvı derhal silinmeli. Böylece kayıp düşmeler ve kazalar önlenir. İlaçlar, temizlik malzemeleri ile böcek ve fare zehirleri çocukların ulaşamayacağı yüksek ve kapalı yerlere konulmalı.  Temizlik malzemeleri (esans, deterjan vb.) kesinlikle kendi kaplarında saklanmalı, içecek (su, kola şişesi gibi) şişelerine konmamalı. Kaygan zeminlere önlem alınması, yürüme yolu üzerindeki halı, kilim, küçük sehpa, aksesuar v.b. eşyanın kaldırılması kayarak veya takılarak düşme tehlikesini azaltır. Ayrıca evdeki sert köşelere yumuşak yastık bağlanması çocuklar için iyi bir önlem olabilir. Çocukların evde boğulmalarını önlemek için boğaza kaçabilecek kuruyemiş, şeker, toplu iğne, boncuk, mücevher, düğme, sosis gibi şeyler ortada bırakılmamalı.

Suda boğulmaların önüne geçebilmek için kovada, leğende, küvette su unutulmaması çok önemlidir. Çocuklar yıkanma sırasında asla yalnız bırakılmamalı, kapıya, telefona bakmak için dahi yanından ayrılmamalı. Zehirlenmeleri önlemek için tarihi geçmiş gıda ve ilaçlar derhal atılmalı. Ateşli silahlar evin gizli ve kilitli bir bölümünde bulundurulmalı. Silah boş ve emniyeti kapalı saklanmalıdır. Silah çocuğun önünde temizlenmemeli.

VURAL KÖSE / GÜNAYDIN ADANA GAZETESİ