Bütün Adana’ya aynı gün ve aynı saatte nöbet konması, nöbet ihtiyacının ne kadar gerekli ya da gereksiz olduğunun açık bir göstergesi olduğunu ifade eden Adana Tabip Odası Aile Hekimliği Komisyonu Başkanı Dr. Yaşar Ulutaş kurumlar adına yaptığı açıklamada “Sağlık Bakanlığı, Aile Sağlığı Merkezlerini, acil hizmeti sunan birimlere dönüştürmeye çalışmaktadırlar. Birinci basamak çalışanlarını, evrensel ölçülerde tanımlanmış amaç, görev ve sorumluluğu dışında bir alanda yani ‘İkinci basamak sağlık hizmetlerinde’ çalıştırarak işlevsiz hale getirmektedirler” dedi.

AİLE HEKİMLİĞİ ÇALIŞANLARINA, YENİ VE AĞIR BİR YÜK DAHA GETİRİLMİŞTİR

Dr. Ulutaş, “Bir yandan ‘Acil Hizmetleri’ hastane ortamından koparılarak daha niteliksiz hale getirilirken, diğer yandan, halkın sağlık alanında ilk başvuru yeri olan, bebek ve gebelerin aşılarının, izlemlerinin yapıldığı, kronik hastalıkların kontrolünün sağlandığı, temel sağlık hizmetlerinin sunulduğu birinci basamak çökertilmektedir. Diğer yandan da, Birinci basamakta uzmanlaşmış, deneyim kazanmış aile hekimleri, acil sağlık hizmeti gibi, farklı bir mesleki eğitim ve deneyim gerektiren alanda, üstelik 40 saatlik haftalık çalışma saatine ek olarak, birçok mesleki riski barındıran koşullarda zorla çalıştırılmaya zorlanmaktadır. Acil servis hekimliği farklı bir mesleki eğitim süreci gerektirmektedir. Acil birimlerde sağlık hizmeti sunan çalışanlar, belirli periyodlarda bilgi becerilerini yenilemek için bir takım eğitimlerden geçerler. Acil sağlık hizmetlerini bu alanda sürekli eğitim almayan sağlık çalışanlarıyla gidermeye çalışmak halkın sağlığını tehlikeye atmak anlamına gelmektedir. Hastane acillerinde her an şiddete maruz kalan sağlık çalışanlarının güvenliğini bile sağlamada acizlik gösteren bir yönetimin bu kararla şiddeti ASM ve TSM’lere taşıyacağı bilinmelidir. Otoriter bir yönetim tarzına şahit olmaktayız. Sağlık Çalışanları uzun mesai saatlerinde, zor şartlar altında çalışmakta, angaryalara maruz kalmakta buna karşın herhangi bir taleplerine olumlu yanıt bulamamakta ve yönetime hiçbir şekilde katılmaları söz konusu olmamaktadır. Artık, çalışanlarında yönetime katılması ve durumun etkin ve adil çözümü için, istihdam ilişkilerinin tüm boyutlarıyla incelenmesi için; sosyal aktörler arasında eşitlik, adalet ve demokrasinin tesisi için; sağlık, sosyal güvenlik, refah artışı, emeklilik, katılım gibi konularda çalışan örgütlerinin sürece katılımının kaçınılmaz bir zorunluluk olduğu görülmektedir. İş Yükü gerçekten ağır olan, yirminin üzerinde görevi bulunan Aile Hekimliği Çalışanlarına,  yeni ve ağır bir yük daha getirilmiştir. Her gün getirilen angaryalar ve iş yükü ile artık işimizi yapamaz hale geldik. Çalışanlarımızda oluşan bıkkınlık ard arda istifalar getirmektedir. Kendi haklarımız, mesleğimiz, geleceğimiz ve halkın nitelikli sağlık hizmeti alma hakkı için kararlılıkla sürdürdüğümüz mücadelemizi büyüterek devam ettireceğiz.” Diye konuştu.