Adana Tabip Odası Yönetim Kurulu adına açıklama yapan Adana Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Ahmet Hilal, yaptığı konuşmada “Her geçen gün sağlık çalışanlarına yönelik yeni bir şiddet haberi ile çalışma şevkimiz kaybolmaktadır. Siyasi erk bu gidişe dur demediği için uygulanan şiddetin de çeşitliliği artmaktadır. Bakanlık ve bürokratlarını empati yapmaya, korumasız gezen, şiddete uğradığı takdirde "basit yaralama"dan dava açılacak olan şartlarda ve stresli bir işi sürdürmenin zorluğunu kendilerinin de yaşamasını talep ediyoruz.” dedi.

ŞİDDET UYGULAMA ŞEKLİ GİDEREK DAHA PERVASIZ BİR HAL ALMIŞTIR

Prof. Dr. Hilal, “Bunun en son örneği Adana'da bir hastanın kadın hekim arkadaşımızdan usülsüz rapor istemesi ve buna olumsuz cevap alması üzerine hekim arkadaşımızı kendi odasında alıkoyma ve şiddet uygulama şeklinde yeni bir boyuta taşınmıştır. Şiddet uygulama şekli giderek daha pervasız bir hal almıştır. Bu akıl almaz şiddet girişimi arkadaşımızın mesai arkadaşı olan bir diğer hekim ve hasta yakınları tarafından engellenmiştir. Ve pervasızlık ertesi gün de devam etmiş, insanlık onurundan nasibini almamış olan aynı saldırgan, arkadaşları ile saldırıya uğrayan hekimi koruyan diğer hekim arkadaşımıza saldırma cesareti göstermiştir. Saldırganların bu ölçüde pervasızca ve cesurca bu ilkel saldırı tutumunda ısrar etmelerinin en önemli sebebi, şiddeti önleme gücü bulunan ancak bunu her nedense yapmayan siyasi erkin duruma kör, sağır ve dilsiz olmasıdır.”

HER GÜN USÜLSÜZ İSTEKLER GELMEKTEDİR

Prof. Dr. Hilal, “Sağlık çalışanlarına her gün usülsüz istekler gelmektedir. İyi hekimlik yapmak isteyen meslektaşlarımız reddettikleri bu istekler nedeniyle bakanlık tarafından hasta ve yakınları ile karşı karşıya bırakılmaktadır. Kuşkusuz ki saldırganların pervasızlığının altında yatan en büyük neden, "cezasız kalacağı" düşüncesidir. Sağlık bakanlığı bu konuda yetki makamıdır ve maalesef saldırganları kınamak dışında sağlık çalışanlarını korumak için elle tutulur bir girişimde bulunmamaktadır. Daha önceki bir sağlık bakanının "şiddete uğrayan hekim bu durum karşısında önce ‘neden ben' demeli" şeklindeki anlayışının dillendirilmese de fikren devam ettiğini üzülerek görmekteyiz. Toplumun, her alanında şiddete eğilimin her geçen gün artmasının nedenlerinin sosyolojik olarak ortaya çıkarılması gerekirken, şiddeti adeta haklı gören derin bir sessizlik ile karşı karşıyayız. Sağlık bakanı sağlık çalışanlarının çalışma koşullarını düzeltmediği, güvenli bir çalışma ortamı sağlamadığı için, çalışmakta olduğunuz koşulları anlamamasının sebebi olarak empatiden yoksun olduğu fikrine kapılıyoruz. Bu nedenle kendisinin sağlık çalışanları ile aynı koşulları paylaşmasını talep ediyoruz. Korumasız gezen, şiddete uğradığı takdirde "basit yaralama"dan dava açılacak olan şartlarda ve stresli bir işi sürdürmenin zorluğunu kendilerinin de yaşamasını talep ediyoruz.

Yaşanan üzücü olay karşısında meslektaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, olayın hukuken takipçisi olacağımızı, gerek şiddet yasasının çıkması için, gerekse saldırganların en büyük cezayı alması için her türlü mücadeleyi vermeye devam edeceğimizi bildiriyoruz.” diye konuştu.