Balcalı Hastanesi poliklinikler önünde bir araya gelen TTB MKÜ Dr. Yaşar Ulutaş, Adana Tabip Odası, SES ile Aile Hekimleri Derneği yöneticileri, Balcalı Başhekimi Prof. Dr. Yeşim Taşova, CHP Adana Milletvekili Ecz. Burhanettin Bulut, Öğretim Görevlileri, Asistan Hekimler ve sağlık çalışanları şiddeti protesto etti.

Türkiye geneli eş zamanlı düzenlenen basın açıklamasını okuyan Adana Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Ahmet Hilal, son 4 yılda 38 bin 253 şiddet vakası yaşandığını, şiddeti uygulayanların %98’i hasta ve hasta yakını olduğunu ifade etti.

Prof. Dr. Hilal, konuşmasında şunları kaydetti;

“17 Temmuz günü Şanlıurfa’da Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Acil Servisi’nde görevli olan Dr. Bahattin Ahmet Yalçın,  bir hasta yakını tarafından başına sert bir cisim vurularak darp edildi. Meslektaşımız halen yoğun bakımda tedavi görmekte olup hayati tehlikesi devam etmektedir. Türk Tabipler Birliği,  uzun yıllardır sağlıkta yaşanan şiddetin nedenleri, şiddete karşı alınacak önlemler konusunda kamuoyunu bilgilendirmekte, yöneticileri şiddeti durdurmak için sorumluluk almaya davet etmektedir.”

“Bütün bu çabalarımıza rağmen, Dr. Ersin Arslan, Dr. Kamil Furtun ve Dr. Aynur Dağdelen’in öldürülmeleri ve nice şiddet olayı ile siyasal iktidarın sağlıkta hiçbir adım atmadığını üzülerek görüyoruz. Gelinen aşamada sağlıkta şiddet sağlık hizmet sunumunun hemen tüm aşamalarında yaygın ve ciddi bir sorun haline dönüşmüştür. Sağlık kuruluşlarında her gün ortalama 30 şiddet vakası yaşanmaktadır. Özellikle acil servisler şiddetin kol gezdiği, sağlık çalışanlarının kendilerini emniyette hissedemedikleri, sağlık hizmetini güvenli ortamlarda veremedikleri yerler haline gelmiştir. Bu sorun, bir yandan hekimlerin ve sağlık çalışanlarının can güvenliğini tehdit ederken aynı zamanda sağlık hizmeti sunumunu da engeller hale dönüşmüştür.  Bu durum; sürdürülebilir, kabul edilebilir, katlanılabilir değildir!”

“Elbette sağlıkta şiddetin toplumsal etkenleri vardır ve bunlar giderilmedikçe sağlık kuruluşlarını tam olarak güvenli ve huzurlu yerler haline getirmek olanaklı değildir. Kuşkusuz, her yıl nüfusumuzdan fazla sayıda acil servis başvurusu olmasının ve bu kışkırtılmış acil sağlık talebinin eldeki hizmet olanaklarıyla tam olarak karşılanamamasının, yurttaşların sağlık hizmet beklentisinin yapay biçimde yükseltilmesinin gelinen tabloda katkısı büyüktür. Ancak, açık olarak görülen bir başka gerçek, kamu idaresinin sağlık kuruluşlarının ve sağlık çalışanlarının güvenliğini sağlamak için alması gereken özel önlemleri de almadığı veya bunların yetersiz kaldığıdır. Bu nedenle, Türk Tabipleri Birliği’nin defalarca dile getirdiği sağlıkta şiddeti önleme yasasının bir an önce çıkarılarak şiddet uygulayanlara hapis cezasının yasalaşmasını bir kez daha talep ediyoruz.” diye konuştu.