YETKİLİLER TEHLİKELİ GİDİŞİ SADECE SEYRETTİ

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Poliklinikler önünde toplanan sağlık çalışanları sloganlar atarak basın açıklaması yaptı. Dr. Ersin Arslan’ın öldürülmesinin üzerinden 1 yıl geçti. Şiddet daha da arttı. Sağlık Bakanlığı ve yöneticilerin bu tehlikeli gidişi sadece seyretmekle yetindiklerini belirten Adana-Osmaniye Tabip Odası Başkanı Dr. Ali İhsan Ökten,”TTB olarak önerdiğimiz TBMM Sağlıkta Şiddeti Araştırma Komisyonu nihayet kuruldu ancak geçen bunca zamanda hala bir rapor oluşturup açıklayamadı. Bakanlık sağlıkta şiddetin artmadığını iddia etmekte ama sadece basın-yayın organlarına baktığımızda bile hemen her gün yeni bir şiddet olayının yaşandığını görmekteyiz. Ne yazık ki uygulanan sağlık politikaları sebebiyle hasta-hekim ilişkisi zedelenmiş, şiddet de buna bağlı olarak artmıştır. TTB olarak önerdiğimiz yasal düzenlemeler yapılması önerimiz de halen hayata geçirilmiş değil. Ancak taleplerimizin takipçisiyiz. Yine sağlıkta şiddeti görünür kılmak, sağlıkta şiddetin önlenmesi yönünde adımlar atılmasını sağlamak üzere, Dr. Ersin Arslan’ın öldürüldüğü gün olan 17 Nisan’ın ‘Uluslararası Sağlık Çalışanlarına Yönelik Şiddeti Önleme Günü’ olarak belirlenmesi için Dünya Sağlık Örgütü’ne başvurduk” şeklinde konuştu.

AKIL DIŞI SAĞLIK SİSTEMİ VAR

Edirne’de ilacını bulamayan kanserli bir hasta sorununun çözümü için Çevre ve Şehircilik Bakanı’ndan yardım istemesine bakan tarafından dilenci muamelesi yapılmasını esefle karşılayıp, kınadıklarını ifade eden Dr. Ökten,”Halkımızı dilenci yerine koyan AKP Hükümeti, on yıldır uyguladığı politikalarla sağlık çalışanlarını da hedef tahtasına çevirdi. Ortada sağlık çalışanları ve hastaları, hasta yakınlarını karşı karşıya getiren akıl dışı bir sağlık sistemi var.

Sağlık Bakanı değişti, sağlık sisteminde düzelme denecek hiçbir adım atılmadığı gibi atılma niyeti de yok. Ödeme güvencesini tamamen yitirmiş, çalışanları birbirine düşüren, sağlıkta kaliteyi düşüren performans uygulaması var! Gittikçe ağırlaşan iş yükü ve angarya, 7/24 esnek, kuralsız ve baskı altında çalıştırılma var! Birlik Hastaneleri arasında dama taşı gibi dolaşma, işyeri güvencesinin tamamen ortadan kalkması, görev tanımı dışında “sağlıkçı her işi yapabilir mantığı” ile çalıştırılma var! Özel sektörde güvencesiz, parasını alamadan, kölelik koşullarında çalışma var! Siyasetçiler, yöneticiler tarafından küçük düşürülme, hedef gösterilme var! Tüm bunların sonucunda bozuk bir sağlık sistemi, tedavi olamayan hastalar, çalışanlara yönelmiş öfke ve şiddet var! Dr. Ersin Arslan’ın ölümünden bu yana bir yıl geçti ancak sağlıkta şiddet olanca hızıyla devam ediyor. Hasta bakmaya, ameliyat yapmaya korkar hale geldik. Çünkü acil servislerde, polikliniklerde, yoğun bakımlarda, hastane koridorlarında, aile sağlığı merkezlerinde tehdit ediliyor, saldırıya uğruyor, dövülüyor, bıçaklanıyor, öldürülüyoruz. Sağlık Bakanlığı Sağlıkta Şiddeti Önleme Yasası’nı çıkarmamakta direniyor, TBMM’de kurulan Sağlıkta Şiddeti Araştırma Komisyonu bir yıldır raporunu yaz(a)mıyor; Hükümet seyretmeye devam ediyor! Sağlıkta şiddetin basit bir hasta-sağlık çalışanı anlaşmazlığından kaynaklanmadığını biliyoruz. Sağlık ortamımızı savaş alanına çeviren bu şiddetin on yıldır uygulanan sağlık politikalarından kaynaklandığını biliyoruz. Sorumluları biliyoruz: Sevgisiz, hürmetsiz, değerbilmez sağlık yöneticileri, Sağlık çalışanlarının sırtından ucuz oy avcılığı yapan politikacılar, “Hekimlerin eli hastaların cebinde” diyenler, “Doktor efendi dönemi bitti” diye buyuranlar, Mesleki itibarımızı yok edenler, Kendi başarısızlıklarını gizlemek için bizleri hedef gösterenler, Sağlık çalışanlarını hastalara kırdıranlar, SUÇLU SİZSİNİZ!  Artık yeter, Dr. Ersin Arslan’ın ölüm yıldönümünde, sağlıkta şiddete isyan ediyoruz! Böyle sağlık sistemi olmaz, Bu şiddet sona Ers!n. Bu şartlarda iyi hekimlik, diş hekimliği, hemşirelik, ebelik, teknisyenlik yapamıyoruz. Nitelikli sağlık hizmeti veremiyoruz.

Eğitimimiz sürecinden başlayarak çok çalıştığımız, zor şartlarda hizmet vermeye gayret ettiğimiz hastalarımızdan, hasta yakınlarından şiddet görmeyi kabul edemiyoruz. Bugün öldürülen meslektaşımız Dr. Ersin Arslan’ı anıp Türkiye’de sağlık alanındaki şiddeti, nedenlerini, çözüm önerilerini tartışacağımızdan dolayı acil hastalar, kanser hastaları, diyaliz hastaları ve yatan hastalar dışında sağlık hizmeti sunmuyoruz. Bu eylem ve etkinliklerimizdeki temel amacımız önemli yanlışlar olduğu ortada bulunan Türkiye sağlık ortamına katkı sağlamaktır. Kamu hastanelerinin yöneticileri ve özel hastane sahiplerini şiddete karşı sahici önlemler almaya ve şiddetin sebeplerini ciddiyetle gözden geçirmeye çağırıyoruz. Bugün bütün sağlık çalışanları, bütün sağlık kurumlarının bahçelerinden hep birlikte tek bir yürek olup sesleniyoruz: Böyle sağlık sistemi olmaz. Bu şiddet sona ERS!N”
Hekimlerin bir günlük iş bırakacağını bilen vatandaşlar hastanelere gelmeyerek sağlık çalışanlarına destek verdi.