Moderatörlüğünü Prof. Dr. Ahmet Hilal’ın yaptığı Konferansa konuşmacı olarak Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Eğitim Fakültesi öğretim üyesi SosyologProf. Dr. Adnan Gümüş katıldı.

 

DÜNYADA ÖRGÜTLÜ MÜCADELE OLMAYAN TEK ÖRNEK “GEZİ”

Adana Eczacı Odasında gerçekleştirilen Konferansın açılış konuşmasını yapan Adana Osmaniye Tabip Odası Başkanı Dr. Ali İhsan Ökten Gezi olaylarının önceden öngörülebilir olmadığını, akıllara gelme ihtimali bile bulunmayan bir olay olduğunu belirterek ”Gezi olayları gerçekleştikten sonra bütün öngörülerimizi, tüm siyasal analizleri alt üst eden, bundan sonra olacakları kestiremeyeceğimiz ve hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağının göstergesiydi” dedi.

Dr. Ökten,”Gezi, aslında toplumsal muhalefet hareketinin yada herhangi bir siyasal mücadelenin de mantıksal sonucunun yada evrimsel gelişiminin de sonucu değildi. Hele hiçbir siyasal bileşenin birbiriyle örtüşmediği örgütlü bir mücadele olmamasıyla da belki de dünyanın tek örneğiydi. Gerçekten gezi bir siyasal boşluğun ortasına bomba gibi düştü. İşte tam üzerimize ölü toprağı serpilmişken Gezi direnişi bizim bir anda müştereklerimizi yani ortak alanlarımızı, ortak sorunlarımızı, otoritenin giderek artan her şeyimize karışan baskıcı tutumunu, kendi dinsel ve ahlaki yapısını bizlere dayatan anlayışına karşı silkinmenin son otuz yıllık üzerimize bulaşmış olan tozu toprağı silkelemenin zamanı oldu. Gezi kentsel dönüşüme, müştereklerimizin metalaştırılmasına, neoliberal kapitalizmin temellerine, tüketim çağına itirazın ve direnişin kitlesel bir kalkışmayı tetikleyişinin hikayesi oldu. Bundan sonra Gezi hareketinin siyaseti nasıl bir şekilde şekillendireceğini tahmin etmek oldukça zor. Bizim için önemli olan Gezinin yaratmış olduğu toplumsal muhalefet sinerjisiydi. Şundan eminiz ki Gezi eylemleri yarın ki toplumsal mücadeleler açısından bize kaynak yarattı. Gezi moral güç dengesi açısından iktidarda ve bizde kırılmaya neden oldu. Yarınların toplumsal muhalefeti artık daha zengin bir bilgi ve deneyime sahip olacak, daha özgüvenli, daha mücadeleci ve daha kitlesel olacak. Artık hiçbirimiz eski biz değiliz” diye konuştu.

 

ÇÖZELTİNİN İÇİNDE PEK ÇOK FARKLI MÖLEKÜL VAR

Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Sosyolog Prof. Dr. Adnan Gümüş,”Her yer direniş, her yer Taksim” sloganı mekan olarak Türkiye’nin 81 ilinden 79’una hitap etti. Direnişi paranteze alırsak %30-40’lık bir kitlenin aktif duygusal veya doğrudan desteği vardı. Bir %30-40’ta araya sıkışmıştı. Bir %30-40’ında beklentileri, sıkıntıları vardı. Taksimle ilgili “haysiyet ayaklanması”, “Postmodern direniş”, “ekolojisel çevre hareketi”, sosyolistler “halk hareketi”, “çapulculuk”,”isyan” vesaire söylemler oldu. Taksim ortak bir çerçeveye mi oturuyordu yoksa çok farklı motiflerle, çok farklı duygularla ve çok farklı şekillerde mi kendini gösteriyordu. Bu işin “moleküler devrim” diye bir tarafı da var. Yani çözeltinin içindeki her bir maddenin varlık durumu ama orada pek çok farklı moleküller var. Her bir molün kendi varlığını dikkate almamız gerekir onun için zor bir durum geziyi tanımlamak. İstanbul’daki, Ankara’daki, İzmir’deki Adana’daki gezi aynı şeymiydi. Bu da konuşulmalı. Taksimde AVM deyince önceleri yaldızlı göründü ama şimdi esnafın uykusu kaçıyor. Taksimle AVM birleşti aynı zaman da TOKİ’yi de birleştirmemiz lazım. TOKİ’de mühendislerin korkulu rüyası olmaya başladı. Bir tarafta yasaklar var. Bir tarafta makro bölgesel politikalar var. Bir yandan parkın dönüştürülmesi var. Parklarda insanların aşağılanarak sürülmesi var. Ve buna karşı patlama ve direnç var. Gaz kardeşliği oluştu. Polisin sert müdahaleleri sokakları birleştirdi. Adana’da gördüğüm bir şeyi paylaşmak istiyorum. Devrim şehitleri anısına saygı duruşu vardı. Hemen yanında 10-15 MHP’li bozkurt işareti yaparak birliktelik oluşturdu. O anda oluşan spontan bir kareydi. Var oluşsal bir kayıp idi Gezinin veya Taksimin kaybı” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından katılımcıların sorularına yanıtlar verilerek Forum tamamlandı.