Görev değişikliklerinin STK’larda sık yaşandığını ama hedeflerin değişmediğini söyleyen Prof. Dr. H. Neslihan Önenli Mungan, “Öncelikle yeni göreviniz hayırlı olsun. Hedeflere ulaşmak için daha heyecanlı çalışılacağına inanıyoruz. Sizler için verimli ve başarılı bir dönem olmasını diliyoruz. Bizler iki kardeş sağlık meslek odasıyız. Hem meslek hem de Adanamız için işbirliği içerisinde olmayı arzuluyoruz. Maalesef sağlık sisteminde ki aksaklıklar artarak sürmeye devam ediyor. Bizim için koruyucu, önleyici, tarama kapsamındaki sağlık hizmetleri hiçbir şekilde dikkate alınmadan %70 doluluk vaat edilerek hastane açılıyor. Anlayamadığımız %70 dolulukla sağlık nasıl ipotek edilir. Koruyacağım hasta az olsun, hastanede az yatsın denileceğine %70 doluluk vaat ediliyor. Yükleniciye bu doluluk %70’in altına düşerse ben bunu devlet bütçesinden öderim deniliyor. Bu nasıl bir zihniyettir” diye konuştu.

BİZ HALKIMIZ İÇİN VARIZ

Daha çok birlikteliğe, daha çok tek ses olmaya, daha çok güce ihtiyaçları olduğunu da belirten Prof. Dr. Mungan, “Bilinmesi gereken biz hekimler halkın karşında değiliz. Biz halkımızla aynı taraftayız. Aldığımız eğitimle, 24 saat acillerde çalışmamızla biz halkımız için varız. Ama sanki karşı karşıyaymışız gibi gösteriliyor. Bu durum hiç hoş değil. Hekim olarak yaptığımız bazı hizmetler inanın para karşılığı yapılmaz. Bunu halkımızın bilmesi lazım” dedi.

 

SORUNLARIMIZ ÇOK BENZEŞİYOR

TDB Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Dt. Serdar Ak, ADO Genel Sekreteri Dr. Dt. İzzettin Çamurdan, Yönetim Kurulu Üyesi Dt. Hasan Yaman, Denetleme Kurulu Üyeleri Dt. Müjde Doğan, Dt. Samuray Ülgen ve Dt. Kubilay Cenk Altuntop’un hazır bulunduğu ziyarette Tabip Odası yöneticilerine nezaket gösterdikleri için teşekkür eden Adana Diş Hekimleri Odası Başkanı Dt. Fatih Güler, “Sorunlarımız aynı olmasa da çok benzeşiyor. Sağlık Bakanlığı son dönemde yaptığı değişiklikler ve genelgeler siz de, biz de farklı oluyor ama sonuçta katılımcı demokrasi dediğimiz sistemin işlemediğini, bu sistemin sadece lafta olduğu görülmektedir. Meslek odalarının fikirlerini yeterince almamak, Ankara’ya gidilse bile bakanlıkta muhatap bulamamak, getirilen önerilerin dinlenmemesi mesleğimiz ve meslektaşlarımızı ilgilendiren konularda sıkıntılara sebep olmaktadır. Özellikle A Tipi ADSM’nin %49’una Dişhekimi olmayan birisinin ortak olabilmesinin önünün açılmasını doğru bulmuyoruz. Özel hastanelerde SGK sürekli soruşturma yapıyor. Kar amaçlı açılan hastanelerde gerekli gereksiz her şey yapılır hale geliyor. Bizlere yapılmak istenen de budur. Sonucunun iyi olmadığı söyledik. Dedik ki; A Tipi ADSM’ye dışarıdan sermaye girerse hekime aylık kota koyar. Bu arkadaş bu kotayı tutturmak için koruyucu ve kurtarıcı amaçlı tedavi değil de, ne kadar çok implant yaparım, ne kadar çok protez yaparım diye düşünecek. Bütün bunlar yaşanacak dedik ama maalesef ciddiye alınmadı. Gidişat hiç iyi değil” şeklinde konuştu.