Atatürk Parkında bir araya gelen Adana Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Adana Şube Başkanı Muzaffer Yüksel, Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar, ÇÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Serdar Özbarlas ve Adana Diş Hekimleri Odası Başkanı Dt. Fatih Güler, akademisyenler ile hekimler Atatürk Anıtı önüne çelenk koyup, saygı duruşunda bulunup, İstiklal Marşı okudu.

Buradan Adana Tabip Odasına geçen hekim ve sağlık çalışanları 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle ortak basın açıklaması yaptı. Kurumlar adına açıklamayı okuyan Adana Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten, “Birlikteliğimize olan inançla ve dayanışmayla tüm hekimlerin ve sağlık çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramı kutlu olsun!” dedi.

Başkan Doç. Dr. Ökten, “Sağlıkta Dönüşüm Programı (SDP), uygulamaya başlanmasından bu yana geçen 15 yılda, Türkiye’de sağlık ortamını birçok açıdan etkilemiş; sorun çözme iddiası ve çeşitli vaatlerle gelen bu program sağlık alanında birçok yeni soruna yol açmıştır. 2004 yılında Sağlık Bakanlığı hastanelerinde “performansa dayalı ek ödeme sistemi”ne geçilmesiyle başlayan bu sürece, Kasım 2011’de çıkartılan ve kaynakların “etkili ve verimli” kullanılacağı iddiasıyla getirilen, ayrı tüzel kişiliğe sahip ve idari yönden özerk olan Kamu Hastane Birlikleri yapılanması, 6 yıl dolmadan, Ağustos 2017’de başka bir KHK ile kaldırılırken SDP’nin bu alandaki başarısızlığı da belgelenmiş oldu.”

1 Ocak 2012 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan Genel Sağlık Sigortası (GSS)  sisteminde, hastaneye başvurulduğunda ayrıca, muayene katılım bedeli, ilaç katılım bedeli, tıbbi malzeme katılım payı gibi 14 ayrı kalemde sağlıkta katkı payı ödendiğini de hatırlatan Başkan Doç. Dr. Ökten, “SDP’nin bir diğer ayağını 13 Aralık 2010 tarihinde tüm Türkiye’de uygulanmaya başlanan aile hekimliği sistemi oluşturuyor. Bireysel ve toplumsal sağlık hizmetini birbirinden ayırarak birinci basamak sağlık hizmetlerini parçalı hale getiren, bölge tabanlı değil aile hekimine kayıtlı nüfusa dayalı sağlık hizmetinin verildiği, performans sistemi üzerinden sözleşmeli çalışmanın dayatıldığı, aile hekimlerinin koruyucu sağlık hizmetlerinden uzaklaşılıp polikliniklere hapsedildiği bu sistemde, sorunlar giderek artıyor.

Doç. Dr. Ökten, ‚‘‘Bu yıl 14 Mart sürecindeki ilk talebimizi, hekimlerin emeklerinin karşılığı olan,emekliliğe yansıyacak, güvenceli, görev tanımına ve liyakata uygun, tek işte çalışarak insanca yaşamaya yetecek bir ücret elde etmeleri ve emekli hekim ücretlerinin artırılması oluşturuyor.  Sağlık çalışanları olarak, 2014 yılından bu yana talep ettiğimiz “fiili hizmet süresi zammı” için yasal bir düzenleme acilen yapılmalıdır. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti artıran unsurlardan biri de, şiddeti uygulayan kişilerin cezalandırılmayacakları ya da ciddi bir yaptırımla karşılaşmayacakları düşüncesidir. Bu nedenle TTB Sağlıkta Şiddet Yasa Tasarısı bir an önce yasalaşmalıdır.’’

‘’Mecburi hizmet yapmak üzere sağlık kuruluşlarına ataması yapılan çok sayıda hekim, haklarında yapılan güvenlik soruşturması tamamlanmadığı gerekçesiyle aylarca göreve başlatılmamaktadır. Hukuksal bir dayanağı olmayan güvenlik soruşturmaları kaldırılmalı; güvenlik soruşturmaları nedeniyle bekletilen ve bu soruşturmalar olumsuz geldiği için ataması yapılmayan tüm hekimler görevlerine başlatılmalıdır. Her zaman savaşa  karşı  barışı, ölüme karşı yaşamı  savunan ve önceleyen Türk Tabipleri Birliği hekimlik mesleğinin evrensel ilkeleri olan “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” dediği için  Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı 24 Ocak tarihinde TTB Merkez Konseyin 11 üyesi hakkında suç duyurusunda bulundu. Bu süreç sonunda odamız üyesi ve bölgemiz temsilcisi Dr. Yaşar Ulutaş keyfi bir tutumla açığa alındı. Ve hala görevine iade edilmedi. Dr. Yaşar Ulutaş’a karşı uygulanan bu haksız hukuksuz ve keyfi uygulamanın bir an önce sona ermesini ve görevine iade edilmesini bekliyoruz. Yıllardır sağlık çalışanlarının sorunlarını dile getiriyoruz; her 14 Mart’ta taleplerimize uygun düzenlemeler yapılacağına ilişkin sözler veriliyor. Ancak, bugüne kadar Sağlık Bakanlığı ve hükümet yetkilileri tarafından, özellikle de 14 Mart dönemlerinde “Hekimlere müjde” başlığı altında verilen sözler tutulmadı. Taleplerimizi bu 14 Mart’ta bir kez daha dile getiriyor, acilen karşılanmasını istiyoruz.’’ Diye konuştu.