Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Kocabaş  Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı yani (KOAH’I) zararlı gaz ve tozların uzun süre solunum yolu ile alınması sonucu  havayolları ve akciğerlerde mikrobik olmayan  abartılı bir iltihabın gelişmesi ve bu iltihabın  hava yollarında  genellikle ilerleyici özellikteki kalıcı daralma ve tıkanıklık geliştirmesi olarak tanımladı. Kocabaş KOAH’ın önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğuna da vurgu yaptı.

KOAH’lı hastalarda genellikle bir veya daha fazla bir diğer kronik hastalığın da bulunduğuna işaret eden Kocabaş, Bunların başlıcalarını  kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon, diyabet, depresyon, akciğer kanseri olarak sıraladı. Hastalığın genellikle orta-ileri yaş grubunda ortaya çıktığını ve yavaş bir ilerleme gösterdiğini dile getiren Kocabaş, “Bu nedenle KOAH’lı hastalar erken dönemdeki semptomlarını  genellikle sigara içiminin veya yaşlanmanın doğal sonucu olarak görürler,  ancak semptomları, özellikle nefes darlığı, çok belirgin hale gelince, hastalığın ileri evrelerinde doktora başvururlar ifadesini kullandı.

Günümüzde tüm dünyada 350 milyon, ülkemizde ise 5 milyon KOAH’lı hasta bulunduğunu, bu hastaların her yıl tüm dünyada 3 milyonunun, ülkemizde ise 40 bininin öldüğü tahmin edildiğini belirten Kocabaş, “Fakat, KOAH’lı hastaların % 50-70’i henüz teşhis edilmiş değildir” dedi. 

KOAH YOKSUL ÜLKELERDE DAHA FAZLA GÖRÜLÜYOR

Son 200 yıldır geleneksel risk faktörlerinin giderek azalması, fakat yeni risk faktörlerinin (tütün, sağlıksız diyet, obezite, fiziksel inaktivite , mesleki riskler, hava kirliliği vb.) ortaya çıkmasının hastalık kalıplarının da değişmesine neden olduğunu dile getiren Kocabaş, “Bugün tüm dünyada ölümlerin %66’i kronik hastalıklar nedeniyle gerçekleşmektedir ve bu ölümlerin % 80’den fazlası düşük-orta gelirli ülkelerde gözlenmektedir. Sermayenin serbest dolaşımı veya küreselleşme olarak adlandırılan bu dönemde, yoksullaşan insanlar risk faktörleriyle (sigara, ev içi hava kirliliği ve işyerlerinde toza ve dumana maruz kalma gibi) daha yoğun karşılaşmakta, sağlık hizmetlerine ulaşamamakta ve tedavilerini uygun bir şekilde yürütememektedirler.  Bu durum, hastalığın ve  bu hastalıktan ölümlerin giderek artmasına yol açmaktadır. Bu nedenle KOAH’lı hastaların % 90’ının yoksul ülkelerde olması tesadüf değildir” cümlelerini kullandı.


SİGARA ÖNEMLİ RİSK FAKTÖRÜ

KOAH gelişiminde en önemli risk faktörlerinin uzun süre sigara içimi, ısınmak veya yemek pişirmek amacıyla evlerde kullanılan odun, tezek ve kömür gibi yakıtların dumanıyla karşılaşmak veya işyerlerinde toza ve dumana maruz kalınması olduğunu vurgulayan Pro. Dr. Ali Kocabaş, Adana’da yapılan bir çalışmada 40 yaş üstü her beş yetişkinden birinde KOAH bulunduğunun saptandığını, Uzun süredir nefes darlığı, öksürük ve balgam şikâyeti olan ve risk faktörlerine maruz kalan kişilerde KOAH varlığından kuşkulanmak gereğinin. Kesin tanı için basit bir soluk testi yaptırmak yeterli olacağının altını çizdi.

 TEDAVİDE NELER YAPILMALI              

Ali Kocabaş, Hastalığın tedavisinde öncelikle yapılacakları ise şöyle anlattı, hastaların sosyal ve ekonomik koşullarını sorgulamak ve bunların iyileştirilmesi için çaba göstermek, hastaların sigara içmemesini sağlamak, hastaların haftanın en az beş günü ve her gün ortalama 30 dakika yürümelerini teşvik etmek ve her yıl grip aşısı yaptırmalarını öneriyoruz. Bunun yanı sıra, şikayetleri olan hastalara bu şikayetlerini hafifletmek amacıyla daralmış hava yollarını genişletecek ilaçlar kullanmaları konusunda da uzman hekimlerce bilgiler veriliyor.