AĞIZ KANSERİ 40 YAŞ ÜSTÜNDE SIK GÖRÜLÜYOR

Adana ve çevre illerden dişhekimlerininde katıldığı seminerde konuşan Adana Dişhekimleri Odası Başkanı Dt. Hasan Yaman,”Odamız bilimsel toplantıları çok yoğun bir şekilde yapmaktadır. Üslendiğimiz bu bilimsel görevden ve sizlerin yoğun katılımınızdan gurur duyuyoruz. Adana’da satılan implant sayısı oldukça fazladır. Bu bilimsel toplantılarımıza katılan meslektaşlarımız hastalarına daha kaliteli hizmet vermektedirler. Oral sağlığın genel sağlığı etkilediğini defalarca dile getirdik. Ağız kanserlerinin teşhis ve tedavisinde dişhekimi kontrollerinin çok önemli olduğunu söyledik. Dünya Sağlık Örgütü; en ölümcül sekiz kanser türü arasında ağız kanserini de sayıyor. Her yıl 40.000 vakaya ağız kanser tanısı konuluyor; bu rakam yıldan yıla artış gösteriyor. Ağız kanseri nedeniyle 1 yılda hayatını kaybeden 12.000 hasta var. Baş ve boyun bölgesinde cilt kanserlerinden sonra görülen 2. kanser tipinin ağız kanserleridir. Ağız kanserlerinin görülme sıklığı yaş ile birlikte artmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre vakaların  %95’inden fazlasının 40 yaş üzerinde olduğu bildirilmiştir. Erkeklerde kadınlara oranla iki kat daha fazla görülmesinin nedenleri arasında alkol ve sigara tüketimi gelmektedir” dedi.

 

RUTİN DİŞHEKİMİ KONTROLLERİ GEREKLİ

Günümüzde ileri tanı yöntemlerine rağmen ağız kanserlerinin geç teşhis edilebildiğini kaydeden ve dişhekimlerine büyük bir görev düştüğüne dikkat çeken Dt. Yaman,‘’Tanı ve tedavisi geciken hastaların yarısı yaşamlarını ilk 5 yılda kaybetmektedir. Ağız kanseri lezyonları belirgin klinik semptom ve ağrı ile kendini göstermemektedir. Birçok vakada klinik muayene de yetersiz olduğundan tanıda biyopsi kullanılması önerilmektedir. Bu yüzden dişhekimlerine önemli bir görev düşmektedir. Hastaların periodik muayenelerinde iyi bir anamnez ve ayrıntılı bir muayene erken teşhiste önemli rol oynamakta ve hayat kurtarmaktadır. Rutin dişhekimi kontrolleri de bu yüzden gereklidir. Hastada Kulak ağrısı, yutma güçlüğü, geç iyileşen yaralar, lenflerde büyümeler, ağız yumuşak dokularının esneklik kaybı ve hareket zorluğu, kulak ağrısı, kanama, dişlerde hareketlilik, konuşma ve yutma güçlüğü, protez kullanmada zorluk ağız kanserlerinin klinik belirtileridir. Standartlara uygun olmayan dolgu ve proteze dikkat edilmesi gerekir” diye konuştu.

 

Moderatörlünü Ankara Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Anabilim Dalından Prof. Dr. Nejat Arpak’ın yaptığı seminere konuşmacı olarak katılan DTI Ceo’su Dr. Talat Buğur, TUBİTAK projesi olarak geliştirilen DTI İmplat sistemlerinin uzun bir araştırma sonucu ortaya çıktığını söyleyerek “Türkiye’de çok iyi bir Ar-Ge ekibimiz var. Dünya standardında eserleri ortaya çıkarmak için çaba harcadılar. TUBİTAK destekli bu proje bize iyi bir meyve verdi” dedi. Prof. Dr. Arslan Gökbuket, “A-Z’ye İmplant”, Prof. Dr. Selim Pamuk “İmplantüstü Protezler”, Dr. Evre Baltalı ise “Çekiçle Hastaya vurmadan Krestal Sinüs lift: Orijinal Tasarım ve PRF” konularına slayt sunum yaparak çalışmaları hakkında deneyimlerini anlattılar. Bilgilendirmenin ardından konuşmacı hocalara teşekkür plaketi verildi.