VURAL KÖSE / GÜNAYDIN ADANA GAZETESİ

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana İl Başkanlığı görevini iki dönemdir sürdüren Orhan Sümer, ay sonunda görevini bırakacak. Milletvekili adaylığı için yarışacak olan Sümer, milletvekilliğinden başka bir hedefinin olmadığını belirterek, “Yerel yönetimlere ya da örgütün yönetim kademelerine aday olmak gibi bir niyetim hiç yok. İki dönem sonra da milletvekili olsam da olmasam da düz bir üye olarak CHP için çalışacağım” dedi.

CUMHURİYETİN CHP’YE İHTİYACI VAR

Türkiye’nin önemli bir süreçten geçtiğinin altını çizen Sümer, yaşanan gelişmelerin kaygı verici olduğunu vurguladı. Sümer,  Türkiye’de düzenin tekrar inşa edilmesi için, Cumhuriyet için Türkiye’nin kesinlikle Cumhuriyet Halk Partisi’ne ihtiyacı var. Cumhuriyet Halk Partisi cumhuriyetin kurulduğu günden bugüne kadar var ama iddia ediyorum; beş sene sonra AK Parti diye bir parti de kalmayacak” diye konuştu.

ONLAR ATAMA, BİZ DEMOKRATİK SEÇİM YAPIYORUZ

CHP’nin sol ve sosyal demokrat bir parti olduğunu dile getiren Orhan Sümer, her CHP üyesinin görüşlerini her ortamda özgürce dile getirebilmesi nedeniyle CHP’nin her dönem en çok konuşulan, tartışılan parti olduğunu kaydetti. AK Parti’de il ya da ilçe başkan adaylarının son güne kadar adaylıklarını açıklayamadığını belirten Sümer, “Onlar atama yapıyor biz demokratik bir seçim yapıyoruz.  Bizde her üye her konuma aday olabilir” şeklinde konuştu.

Milletvekili adayı olabilmek için ay sonunda görevinden istifa edecek olan CHP İl Başkanı Orhan Sümer’le görev süresinde yaptıklarını, yerel seçim sürecini, parti içindeki çekişmeleri ve milletvekili seçimlerini konuştuk.

 

Milletvekili aday adaylığı için görevinizden ayrılacağınızı biliyoruz. Görevi bırakacağınız tarih belli oldu mu?

İl başkanı adayı olduğumda da söylemiştim. Benim yerel yönetimlerle ilgili bir düşüncem hiçbir zaman olmadı, olmayacak da. İki dönem örgütlerde çalıştım. Bu dönem milletvekili aday adaylığı düşündüğümü net bir şekilde ortaya koyuyorum. Yılsonunda yani bu ay sonunda il başkanlığı görevimden istifa edeceğim.

 

Kongre takvimi belli oldu mu?

Genel merkezin alacağı karara bağlı. MYK’mız ne karar alırsa ona uymak zorundayız.

 

Aday adaylığı çalışması yapacak mısınız?

Ben uzun süredir CHP’nin her kademesinde görev yaptım. Aday adayı gibi çalışmamım bir anlamı yok çünkü ben zaten sürecin içerisindeyim. O süreç de devam edecek. Yani aday adayı olarak özel bir çalışma yapmayacağım. Parti tabanı beni biliyor, ben parti tabanını biliyorum. Örgütlerle uzun zamandır istişarem var, uzun zamandır örgütlerde çalışıyorum. İlçe örgütlerinde çalıştım, il örgütünde iki dönem il başkanlığı yaptım. 9 dönemdir bu partide kurultay delegeliği yapıyorum. Benim kendimi örgütüme anlatma gibi bir durumum yok ama aday adaylığı sürecinde de üzerimize düşeni yapacağız.

 

Aday belirleme yöntemi belli oldu mu?

Yöntemin ne olacağına Merkez Yürütme Kurulu karar verir. Önseçim de yapabilirler merkez yoklaması da yapılabilir. Örgütler, PM, bu yetkisi MYK’ya vermiş. Önseçim de olsa ben adayım, merkez yoklaması da olsa ben adayım. O konuda sıkıntım yok aslında.

 

Adayım dediniz. Bunu netleştirelim aday mısınız aday adayı mısınız?

Aday adayıyım. Adayım demek yanlış olur. 

 

Gönlünüzden geçen ön seçim mi merkez yoklaması mı?

İster ön seçim ister merkez yoklaması olsun ayırmıyorum. Örgütün vereceği karara saygılıyım.

 

İl Başkanlığı döneminizi değerlendirdiğinizde hedeflerinize ulaştığınızı düşünüyor musunuz?

İl başkanlığı süresince yaptıklarım ortada. Herkesi memnun etmek ya da herkese kendini kabul ettirmek mümkün değil ama ben kendi adıma örgütümle, çalışma arkadaşlarımla beraber iyi bir çalışma süresi geçirdiğim inancındayım. Bu süre içerisinde biliyorsunuz daha önce sadece Çukurova Belediyesi vardı CHP’li olan. Seyhan ve Karataş’ı da CHP’ye kazandırdık. 20 yıldır alınmayan ilçelerdi. Tabi burada hedefimiz Büyükşehiri almaktı. Ben bunu özellikle özeleştiri olarak da söylüyorum heryerde. Büyükşehirde yeterli çalışmayı yapamadığımız, topluma kendimizi anlatamadığımız görülüyor. O konuda, Büyükşehir ve diğer ilçelerde de eksik kaldığımız için üzüntülüyüm.

 

Büyükşehir’in kaybedilmesi sadece çalışma yetersizliğinden mi? Aday belirleme sürecinde yaşananlar da etkili oldu mu?

Onda birçok neden var. Adayın daha erken açıklanması lazımdı. Bütünşehir yasasıyla beraber şu anki mevcut belediye başkanı biliyorsunuz 1.5 yıl önce çıktı dolaşmaya. Yani o süreçte birçok etken var. Sadece adaya bağlamak yanlışlık ve haksızlık olur.

 

Büyükşehir adayının doğru seçildiğine inanıyor musunuz?

Aday seçildikten sonra tartışmak benim aldığım parti terbiyesine ters. Aday seçildikten sonra partinin adayıdır. Bizlere düşen görev de o adayın kazanması için çalışmaktır. Önümüzdeki süreçte milletvekilli seçiminde de herkes aday adaylığı için yarışıyor ama adaylar tespit edildikten sonra şunu net olarak söyleyebilirim: Ben adaymışım gibi çalışacağım. Ben o konuda kendimden eminim, düz üye de olsam bu partiye her türlü hizmet etmeye devam edeceğim.

 

Her seçim döneminde en fazla konuşulan, tartışılan, eleştirilen parti CHP’dir. Neden böyle?

CHP sol ve sosyal demokrat partidir. Herkes düşüncesini özgürce ifade edebilir. Mesela AK Parti ve MHP kongreleri oldu. AK Parti kongresinde hiçbir AK Partilinin ‘Ben ilçe ya da il başkan adayıyım’ diye ortaya çıktığını duydunuz mu? Onlar atama yapıyor, biz demokratik bir seçim yapıyoruz. Bizim partimizin özelliklerinden biri de herkesin kendini özgürce ifade edebilmesidir. Hatta her üye her türlü makama aday olabilir ama AK Parti’de öyle değil. İlçe başkanları dahi ilçe başkan adaylıklarını son güne kadar basın toplantısı yapıp açıklayamadılar. Bizdeyse isimler tartışılıyor. Örgüt seçimlerinde bile örgüte aday aday olanlar 2-3 ay öncesinden başlıyorlar çalışmaya. Bu, bizde demokrasinin verdiği bir gelenek. Bu gelenek de devam edecek ama partinin kimliğini ve kurumsallığını tartışmadan yapmak lazım. Ona da dikkat edilirse daha da iyi sonuç alınır.

 

CHP’de her zaman rekabetten kaynaklı çekişmeler yaşanır. Bir dönem milletvekilleri milletvekilleriyle kavgalıydı, belediye başkanları milletvekilleriyle kavgalıydı. Bugün de örgütler arasında ya da milletvekilleri ve örgütler arasında böyle bir durum var mı?

Onu ben şuna bağlıyorum. Bizde yarış demokratik bir şekilde yapıldığı için biraz daha çok tartışılıyor. Bir de partimizdeki düz üye bile dışarıda çok rahatlıkla konuşuyor. Bu ondandır. Parti içindeki yarış doğaldır. Bunu engellemek mümkün değil.

 

Milletvekilliği seçiminin sonucuyla ilgili bir tahmininiz var mı?

CHP, Adana’da her dönem iddialı bir konumda. O iddiasını da sürdürmeye devam edecek. Şu anda 4 milletvekilimiz var. Hedefimiz bunu en kötü şartlarda 5-6’ya çıkartmak. O potansiyel Adana’da var.  Yeter ki parti içindeki birliği bütünlüğü sağlayalım. Parti içindeki şeyleri parti içinde tartışalım.

 

Her seçimde her yere talip olan aday adayları var. Siz de milletvekilliği olmazsa il başkanlığına ya da yerel yönetimlere aday olacak mısınız?

Başkasının başvurusuna saygı duyarım ama ben şunu net bir şekilde söylüyorum: Ben örgüte aday oldum orada başarılı olamadım belediyeye, belediye olmadı milletvekilliğine gibi bir düşünce içinde olmadım, olmayacağım da. Net bir şekilde milletvekili aday adayıyım. Milletvekili adayı olsam da olmasam da dönüp tekrar yerel yönetimlere aday olmayacağım. 30 sene bu partiye aday adaylığı sürecim olmayacak. Benim hedefim kazansam da kazanmasam da iki dönem. İki dönem sonra partimin yetkili kurullarında değil düz üye olarak partime bizimle beraber çalışan arkadaşlarıma hizmet etmek için üzerimize düşeni yapacağım. Hep konuşuyoruz, “Gençlerimizin kadınların önünü açalım” diye ama baba yetmiş yaşına gelmiş, çocuğu 35 yaşında çocuğunun adaylığına bile imkan vermiyor, kendi aday adaylığını sürdürüyor.

 

Var mı böyle örnekler gerçekten de?

O benim sorunum değil. Sizin araştırıp bulmanız lazım.

 

Partililerinize milletvekilliği seçimiyle ilgili bir mesajınız var mı?

CHP, 90 yıldır bu ülkenin her kademesinde olan bir parti. CHP’ye aday kim olursa olsun sahip çıkmak zorundayız. Önemli bir süreçten geçiyoruz. Yaşadığımız olaylar ortada. Sorgusuz sualsiz bürokratlar, basındaki arkadaşlarımız alınıyor. Adalet ve eğitim sistemimiz tamamen yerlerde. Türkiye’de düzenin tekrar inşa edilmesi için, Cumhuriyet için Türkiye’nin kesinlikle Cumhuriyet Halk Partisi’ne ihtiyaç var. O anlamda partililerimize de çok görev düşüyor. Partilerine sahip çıkmaları lazım.  Türkiye’de iktidar partileri bir de partilerin kendini devam ettiren partiler vardır. Cumhuriyet Halk Partisi cumhuriyetin kurulduğu günden bugüne kadar var. Geçmişte Doğruyol Partisi vardı, iktidar oldu. Bugün Doğruyol diye bir parti kalmadı. Anavatan vardı kalmadı, Refah Partisi vardı kalmadı. İddia ediyorum beş sene sonra AK Parti diye bir parti de kalmayacak ama CHP sürecini devam ettirecek. 2019’dan sonra göreceğiz.

 

Son olarak ne söylemek istersiniz?

Görev süresince birlikte çalıştığım arkadaşlar ya da bilmeden hata yaptığım, bilmeden üzdüğümüz, kırdığımız partililerimiz veya Adana’da işini yapamayıp da bize küsen arkadaşlarımız varsa affını diliyoruz.