Bu bağlamda Adana'da gerçekleştirilen toplantıya Kütahya Milletvekili, Dışişleri Komisyonu üyesi Prof Dr. İdris Bal, konuşmacı olarak katıldı.

Adana Hekimevi Toplantı Salonunda düzenlenen programa AK Parti Adana Milletvekili Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Adana İl Başkanı Ziyaeddin Yağcı, İl Yönetim Kurulu üyeleri, Adana İl Kadın Kolları Başkanı Emine Karaköse, Seyhan Belediye Başkanı Prof. Dr. Azim Öztürk, Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan, Sarıçam Belediye Başkanı Ahmet Zenbilci, Kozan Belediye Başkanı Kazım Özgan, Karataş Belediye Başkanı Fatih Balıkçı, Yumurtalık Belediye Başkanı Turgut Erişmen, Belde Belediye Başkanları, İlçe Başkanları, STK Temsilcileri ve çok sayıda partili katıldı.

Programa konuşmacı olarak katılan Kütahya Milletvekili, Dışişleri Komisyonu üyesi Prof Dr. İdris Bal, Başkanlık Sistemi'nde yasama ve yürütme, meclis ve Başkan arasında güçler dengesi bulunduğunu, şimdiki sistemde meclis çoğunluğunu eline geçiren Başbakan’ın daha güçlü olduğunu belirtti. Ülkenin günlerce ve aylarca Başbakan ve Cumhurbaşkanı seçilememesini konuştuğunu, gazete manşetlerinin bunlarla dolu olduğunu, yapılan 114 birleşimde dahi Cumhurbaşkanı seçilemediğini hatırlatan İdris Bal, “Ama sonra biri çıkıyor hem darbe yapıyor hem de Cumhurbaşkanı oluyor. Terör ve darbeler bize çok ağır bedeller ödetti. Bizim bu tür kaos ortamlarından, Başbakan ve Cumhurbaşkanı seçilme kavgalarından kurtulmamız lazım. Uluslararası korkulardan; Amerika ne der? Rusya ne der? Çin ne der? Aman başımıza iş almayalım gibi korkulardan tamamen kurtulmamız lazım. Sivil güçlerin ve medyanın güçlenmesi ve özgürlüğü önemli. AK Parti iktidarı döneminde bu konularda önemli ilerlemeler kaydedildi. Kaydedilmeye de devam edilecektir” dedi.

İdris Bal konuşmasının devamında şunları söyledi; “Yeni bir anayasa yapmak, daha anlaşılır ve uygulanır bir anayasa yapmak elzemdir. Ülkemizin daha demokratik, daha özgür olması için atılması gereken adımlar ve uygulanması gereken değişimler gecikilmeden yapılmalıdır. AK Parti iktidarı hariç, Cumhuriyet tarihi boyunca görev yapan hükümetler 1,5 yıl görev yapmış, Yani 1,5 yılda bir hükümetler değişmiş. Bir hükümet 1,5 yılda ülkeye ne verebilir? Başkanlık sisteminde güçler dengesi söz konusu, tıpkı bir kuşun iki kanadı gibi işleyen bir sistem. Yaralı bir kuş nasıl ki uçamaz. Orada da öyle yasama ve yürütme iki kanat olarak bir birini kontrol ediyor, dengeli bir gidiş söz konusu oluyor. Şimdiki demokratik seçim ve parlamenter sistemimizde ki Başbakanların daha güçlü olduğunu az önce söylemiştim. Baraj sistemi ne kadar demokratik? Baraj sistemi koalisyonların önüne geçmek için düşünülmüş ama şimdi bunu da deliyorlar, bağımsız adaylar bölgelerinden seçilip meclise giriyorlar ve akabinde tekrar partilerine dönüyorlar. Vekillerin bakanlık beklentisi olduğundan partisinin liderine karşı olacak eylem ve söylemde bulunması çok zor. İşte Başkanlık siteminde baraja gerek yok. Meclise seçilen Milletvekillerinin lider sultası olmayacağından daha rahat konuşması, daha rahat eleştiri getirmesi ve daha özgüven sahibi olması söz konusu, bu sonuç itibari ile de daha rahat yasama yapmaları söz konusu olacak. Başkanlık sistemi ile ne diktatörlük gelir ne de ülkede bölünme olur. Terör bu ülkenin ilelebet sorunu olmayacak. Onun için federalizm ve bölünme gibi laflar, korku ortamı üretmeye çalışmak gereksiz çabalardır. Bunu yerine Türkiye’ye uygun bir Başkanlık sistemi geliştirmek için çaba harcamalıyız. Cumhurbaşkanı seçimi, Başbakan seçimi, yasama ve yürütme kavgaları yaşanmayacak bir sisteme ihtiyacımız var. En başarılı koalisyonlar bile tek başına iktidar olan parti dönemindeki başarıyı yakalayamadılar. Buna hepimiz şahit olduk. Ülkemizde 11 yıldır AK Parti iktidarı var ama tek partili iktidar her zaman devam edemeyebilir. Türkiye’de tam anlamıyla istikrar sağlanması için Başkanlık Sistemi'ne geçilmesi gerekiyor.”