Milletvekili Küçükcan yaptığı yazılı açıklamada Türkiye'nin ciddi iç ve dış kaynaklı bölgesel ve küresel tehdit ve saldırılarla karşı karşıya bulunduğunu, PKK, DEAŞ ve FETÖ terör örgütlerinin hedefinde olduğunu belirtti. Milletvekili Küçükcan, yakın coğrafyadaki çatışmaların Türkiye'yi de etkilediğini, devletim ve milletin varlığına yönelik saldırıların arttığını belirterek karşı karşıya kalınan tehditleri bertaraf etmek ve devletin kurumlarını güçlendirerek daha etkin hale getirmek için bir hükümet sistemi değişikliğinin zorunlu bir ihtiyaç olduğunu söyledi. Anayasa değişikliği referandumuna bu açıdan bakılmasının daha yararlı olacağını belirten Milletvekili Küçükcan, kişileri değil sistemi tartışmanın daha doğru olduğunu, bazı çevrelerde görülen ve bir tür obsesyona dönüşen Erdoğan ve AK Parti karşıtlığı üzerinden bir tartışma yürütmenin doğru olmadığını söyledi.

‘Kişileri ve yapay endişeleri değil sistemi tartışmalıyız’

Anayasa değişikliğinin hükümet sistemiyle alakalı olduğunu belirten Milletvekili Küçükcan, referandumun asla bir rejim değişikliğini amaçlamadığını, bunun bir kara propaganda olduğunu, önerilen yeniliğin daha etkin, saydam ve hesap verebilir bir yönetim tarzı ve hükümet etme biçiminin temellerini atacağını belirtti. "Hayır" cephesinde yer alanların korkutma siyaseti güttüğünü, bu amaçla Anayasa değişikliğinin amacının yaşam biçimine müdahale, laikliği zayıflatma, otoriter ve baskıcı bir yönetim kurma, Cumhurbaşkanı’nın sınırsız yetkilerle donatılması gibi sanal korku ve endişeler yaydıklarını ifade eden Milletvekili Küçükcan şöyle konuştu:

"Anayasa değişikliklerini rasyonel bir zeminde tartışmalıyız. Yenilik ve değişiklikler korku ve endişe değil ümit kaynağıdır. Türkiye'nin yapısal sorunlarını çözmek için yeni bir fırsat doğdu ve bu tarihsel anı iyi değerlendirmek zorundayız yoksa mevcut sistemin kısır döngülerine hapsetmiş oluruz kendimizi. İşte bu nedenle ideolojik ve partizan bağlarımızı bir kenara bırakarak ortak iyiyi inşa etmenin yollarını aramalıyız."

‘Menderes, Özal, Erdoğan çizgisi güçlü’

Milletvekili Küçükcan seçilme yaşını 18’e indirerek gençlere siyasette temsil imkanını genişleten, yargıda bağımsızlık ilkesine tarafsızlığı da ekleyen, Cumhurbaşkanı’na yetkileri ile orantılı siyasi ve cezai sorumluluklar getiren, meclisin denetim ve yasama etkinliğini artıran, etkin karar mekanizması kuran ve en önemlisi milli iradeye güvenen Anayasa değişikliklerinin Türkiye'nin kronik sorunlarının çözümünün ilacı olacağını söyledi. Milletvekili Küçükcan doğrudan milletin tercihine dayanan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde artık 367 krizlerinin geride kaldığını ve toplumsal mutabakat arayışının yeni süreçle birlikte hızlanacağını belirterek "Türkiye'nin sosyolojik yapısı ve siyasal dengeleri bundan sonraki doğrudan seçimlerde seçilebilecek adayların profiline ait ipuçları veriyor. Türkiye'nin toplumsal yapısı kendi içinde çoğulcu ve zengin farklılıklar içermesine karşın muhafazakar, demokrat, yerel ve milli değerlere sahip, vatanperver, milliyetçi ve dini inançları önemseyen sosyolojik kesim siyaseten de belirleyici bir güce sahip. Tek parti dönemi anlayışına ve vesayet yapılarına karşı çıkan Adnan Menderes, Turgut Özal ve Recep Tayyip Erdoğan işte ağırlıklı olarak bu siyasi ve toplumsal değerleri temsil ettikleri için büyük destek aldılar. Bundan sonra seçilecek cumhurbaşkanları da benzer özellikleri taşıyacaktır. Bu özelliklere sahip olmayan adayların cumhurbaşkanı seçilmesi zorlaşacak, halkın desteğini almak isteyen adaylar geniş tabanlı mutabakat arayışına girecektir" şeklinde konuştu.