Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Akif Kemal Akay, kamu yönetiminde artan yolsuzlukların; kural hâkimiyetini, demokrasi ve insan haklarını, sosyal adaleti, iyi yönetişimi, rekabeti, iktisadi büyümeyi, demokratik kurumların istikrarını ve toplumun ahlaki temellerini çürüttüğünü vurguladı. Bu durumun genel olarak devlet yönetiminde kriz algısını yoğunlaştırarak demokratik meşruiyeti de zaafa uğrattığını kaydeden Akay, yöneten ile yönetilen arasındaki uzaklık devam ettikçe yolsuzluğu önlemenin olası olmadığını ifade ederek yönetsel etiğin devreye girmesi gerektiğini söyledi.

 

“İKTİDARA GEÇEN YÖNETİM ERKİNİ PAYLAŞMAK İSTEMEZ”

CHP Adana Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Akay yaptığı açıklamada, seçimler demokratik yapılsa dahi başa geçenlerin yönetim erkini paylaşmaktan pek hoşlanmadığını belirtti. Akay, “İktidarın cazibesini kısıtlamak, yaşanabilecek keyfîlik ve yolsuzlukların önüne geçebilmek ancak katılımcı bir yapının denetimiyle olasıdır” dedi.

 

“YOLSUZLUKLAR DEMOKRATİK MEŞRUİYETİ ZAAFA UĞRATIYOR”

Kamu yönetiminde artan yolsuzlukların devlet yönetiminde kriz algısını yoğunlaştırarak demokratik meşruiyeti zaafa uğrattığını kaydeden Akay, yöneten ile yönetilen arasındaki uzaklık devam ettikçe yolsuzluğu önlemenin olanaklı olmadığını ifade etti.

 

“ÇÖZÜM İŞBİRLİĞİ, DAYANIŞMA VE ETKİLEŞİMDE”

Sürekli işbirliği, dayanışma ve etkileşimin bu sorunun çözümü için en kestirme yol olduğunu dile getiren CHP’li Akay, “Yerel yönetimler katılımcı yapısı gereği merkezi yönetime göre halkın daha çok denetimi ile yüz yüzedir. Ancak unutulmamalıdır ki yağma kültürü sadece merkezi yapıda yoktur. Yerelde, belki merkezden daha fazla olmak üzere, bu kültür egemenliğini sürdürüyor. Özellikle devlet yapısı içindeki yerleşik denetim kurumlarının yerelde yeterince bulunmaması ya da etkin olmaması ve yönetimde devamlılığın bulunmaması, yani yerel bürokrasinin oluşamaması, uygulamadaki keyfiliğin temel nedenidir” diye konuştu.

 

“YÖNETSEL ETİK DEVREYE GİRMELİ”

Demokrasinin temel değerlerinin geliştirilmesine açık bir anlayış yerleştirmeyi ve uygulanmasını sağlamayı hedefleyen yönetsel etiğin devreye girmesi gerektiğini aktaran Akay, “Hizmetlerin planlanmasından denetimine kadar olan süreçte etik değerler içinde hareket etmek, devletin yerelde temsilcisi durumundaki yerel yönetimlere olan güveni artıracak ve hukuki düzenlemelerde yer alan katılım konularının işlevselliğini sağlayacaktır. Çözüm, var olan kurumların, elden geldiğince temsil niteliği yoğun bir şekilde oluşturulup işletilmesi ve katılım örgütlenmelerinin artırılmasından geçmektedir. Bu bağlamda mutlak düzeltilmesi gereken kurum belediye meclisleridir” şeklinde konuştu.

 

“MECLİS BELEDİYE BAŞKANINI DENETLEYEN ORGAN OLMAK ZORUNDA”

Belediye meclislerinde pek çok kesimin temsil edilmediğini savunan Akay, meclislerin daha çok, küçük-büyük baskı gruplarının tercihlerini yansıttığını öne sürdü. Akay, “Aslında meclis, yapılacaklara karar veren ve belediye başkanını denetleyen bir organ olmak zorundadır. Karar alma konusunda söz sahibi olacak meclisin özellikle teknik konulara çok yabancı olmayan bir yapıda oluşturulması tercih edilmelidir. Kentliyi yakından ilgilendiren konularda ve sonuçta bedelini mutlaka kentlinin ödeyeceği önemli uygulama ve yatırımlarda, halkın düşüncesi alınması, doğru karar alma yanında denetim açısından da oldukça önemli olacaktır” dedi.