Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Ayhan Barut, tarihinin en büyük siyasi ve ekonomik krizini yaşayan Türkiye'nin Atatürk ilkeleri ve kuruluş felsefesiyle yeniden buluşturulmasını istedi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) Türkiye'de yaşanan sorunların çözümü için mücadelesini kesintisiz şekilde sürdüren CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut, Meclis'te kalıcı hale getirilen Olağanüstü Hal (OHAL) uygulamaları ve Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile ülkenin sürüklendiği karanlıktan çıkış yollarını paylaştı. Ayhan Barut, "Türkiye insan haklarından yargıya, demokrasiden basın özgürlüğüne her alanda daha da geriye sürüklendi. Türkiye Cumhuriyeti bizimdir, hepimizindir. Başka bir ülkemiz, vatanımız yok. Atatürk'ün izinde, çağdaş, laik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kuruluş felsefesiyle yeniden buluşturalım" dedi.

OHAL VE KHK TABLOSUNU ANLATTI

Ülkede sanayicisinden esnafına, çiftçisinden işçisine üreten ve değer yaratan herkesin, derin bir krizle karşı karşıya bırakıldığını anlatan CHP Ayhan Barut, Meclis'te yaptığı konuşmada şunları vurguladı;

"Ülkemiz bugün maalesef tarihinin en karanlık dönemini yaşıyor. Demokrasiden laikliğe, adaletten sosyal kültürel ve ekonomik yapımıza kadar her şey zarar gördü. Yine üzülerek söylüyorum ki, ülkemiz çok büyük bir siyasal ve ekonomik krizle karşı karşıya. Sanayicisinden esnafına, çiftçisinden işçisine üreten ve değer yaratan herkes, derin bir çıkmaza sürüklenmiş durumda. Bu karanlığın bir nedeni de elbette 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimidir. 2 yıllık OHAL sürecinde 36 KHK çıkarıldı. Gazetelerden sendikalara, vakıflardan derneklere onlarca kuruluş kapatıldı. Aralarında öğretmenden doktora, öğretim görevlilerinden askerlere, polislerden yargıçlara kadar 130 bin kamu çalışanı ihraç edildi. Üniversitelerden ihraç edilenlerin sayısı da 7 bin 80'e ulaştı, 160 bin kişi hakkında gözaltı işlemi yapıldı, on binlerce kişi tutuklandı veya hakkında soruşturma açıldı.  Ne ilginçtir ki son yayınlanan 701 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (KHK) seçimden önce 4 Haziran'da hazırlandığı ve kaldırılan Bakanlar Kurulu imzasıyla 8 Temmuz'da yayınladığı ortaya çıktı.  18 bin 632 kamu çalışanını daha ihraç eden KHK'nın ihraçlarla ilgili bölümünde, kişilerin neden ihraç edildiklerinin gerekçeleri de not düşüldü. 

Görüldü ki bazı kişiler kurum kanaati, bazıları ise 'sosyal medya' gerekçe gösterilerek ihraç edildi. Ne kadar trajikomik bir durumla karşı karşıya kaldığımızı gösteren bu husus bile aslında bugün yaşananları özetliyor."

"TÜRKİYE ZARAR GÖRÜYOR"

Türkiye'de OHAL'in resmi olarak kaldırıldığını ancak kalıcı OHAL'in yasalaşarak yürürlüğe girdiğini aktaran Ayhan Barut, şöyle devam etti:

"Türkiye insan haklarından yargıya, demokrasiden basın özgürlüğüne her alanda daha da geriye sürüklendi. Örneğin valilere şüpheli gördüğü kişiyi 15 gün şehirden atma, toplantı ve gösterileri engelleme yetkisi verildi. Mesela getirilen yeni yasayla 3 yıl boyunca hakkında soruşturma açılan kamu görevlilerinin sadece kendilerinin değil eşlerinin de pasaportları iptal edilebiliyor. Hani nerede kaldı suçun şahsiliği? Bir kişi suç işlemişse, eşinin veya çocuklarının ne kabahati var? Böyle bir uygulama olabilir mi? Yasaya konulan bir geçici maddeyle kolluk kuvvetlerine yasanın çıktığı tarihten itibaren 3 yıl sürecek OHAL benzeri yetkiler tanındı. Örneklerini çoğaltabileceğimiz bu tür girişimler ne yazık ki Türkiye Cumhuriyeti'nin saygınlığına zarar veriyor."

"DİK DURACAĞIZ, ÖDÜN VERMEYECEĞİZ"

Tüm darbelere de darbecilere de karşı olduklarını kaydeden CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut, şöyle dedi:

"Bugün ülkemizde yaşanan adaletsizliğin temellerinden birisi 15 Temmuz darbe girişimidir. Ancak darbeyi fırsat bilip ilan edilen OHAL ve çıkarılan KHK'larla üniversitelerden binlerce akademisyenin görevine son verildi, hapishaneler gazetecilerle doldu. Milletvekilleri hapise atıldı. Bugün çok acıdır ki bu ülkede hak da, hukuk da, adalet de yok. İşte bu nedenle sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu, hakkı, hukuku, adaleti yeniden tesis etmek için dünya gündemine oturan bir yürüyüş gerçekleştirdi. Kendisine bir kez daha buradan teşekkürlerimi sunuyorum. Bugün Türkiye'de 81 milyonun adalete susamışlığı var. Bu toplumun en az yüzde 80'i bu ülkede adaletin olmadığını söylüyor. İşte bu nedenle ilk hedefimiz, hak, hukuk ve adalettir. CHP olarak dik duracağız, asla ödün vermeyeceğiz. Hakkımızı, hukukumuzu, sonuna kadar arayacağız. Zulme, zalime teslim olmayacağız."

ÇÖZÜM ÖNERİSİNİ PAYLAŞTI

Türkiye'nin sürüklendiği siyasi ve ekonomik krizin çözümsüz olmadığına dikkat çeken Ayhan Barut, şunları kaydetti:

"Ülkemizde yaşanan kara tabloyu gören aklı başındaki herkes, çözüm için öncelikle ülkemizde rayından çıkan liyakata dayalı devlet düzeninin yeniden kurulması, çağdaş hukuk sisteminin yeniden inşaa edilmesi, temel insan haklarına saygılı bir yönetim anlayışının egemen kılınması ve tüm özgürlüklerin yeniden sağlanması gerektiğini söylüyor. 29 Ekim Pazartesi günü, savaştan, yokluktan, kıtlıktan çıkan bir ülkede Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman silah arkadaşlarının önderliğinde kurulan Cumhuriyetimizin 95'inci yıldönümünü kutladık. 95 yıl öncesinden günümüze üretim, kalkınma, gelişme, refah, bolluk ve çağdaş bir gelecek için ne yapılması gerektiği çok açık biçimde ortada duruyor. Atatürk'ün izinde, onun ilke ve devrimlerine bağlı, komşularımızla iyi ilişkilere dayalı, barışçıl bir yönetim anlayışı hepimize ve ülkemize derin bir nefes aldıracaktır. KHK'larıyla, OHAL'iyle, tek adam rejimiyle, baskıcı politikalarıyla, bağımlı yargısıyla, liyakatsizliğiyle bu kara düzen çağdaş dünyaya da insanlığa da yakışmıyor. Türkiye Cumhuriyeti bizimdir, hepimizindir. Başka bir ülkemiz, vatanımız yok. Gelin bu çağrımıza kulak verin. Atatürk'ün izinde, çağdaş, laik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kuruluş felsefesiyle yeniden buluşturalım."