Aytaç Durak tarafından yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi;

"Sayın Burhanettin Kocamaz dürüst, namuslu ve çalışkan bir arkadaşımızdır.
Kocamaz’ın Partisinden bu şekilde dışlanması vefasızlık örneğidir.
Kocamaz, sitemlerinde haklıdır. 
2009’da partisinden aday olduğumda Sayın Bahçeli basının önünde “Hiç büyükşehrimiz yok. Siz seçim kazanmaya alışıksınız. Aytaç Bey, Partimi şereflendirdi. Kaydını yaparken, adaylığını da ilan ediyorum..” demişti.
 Ve, Partisinin bir önceki seçimde 43.000 olan oyunu 6 kata yakın artırarak 240.000 oyla seçimi kazandırdım.
Ne oldu da, daha bir yıl geçmeden “İstifa et…Aklan da gel...Savcılar, İçişleri göreve!..” diyerek hem istifamı istedi hem de beni “hırsız” ilan edip, FETÖ’nün önüne atarak görevden aldırdı. 

YA BANA YAPILAN NEYDİ?

Şimdi, ülkücülerin helal oylarından bahseden MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz’a sormak gerekir:
Ben görevden alındığımda Adanalıların ve ülkücülerin helal oyları gasp edilmedi mi?
Bana yapılan da vefasızlık değil miydi?
Bahçeli, halen bir özür dahi dilemedi.

Başbakan Erdoğan görevden alınmamda haklı olabilirdi çünkü kendisi bana nezaket göstererek “4 dönem yaptın. Yeter artık” demişti ama dinlemedim, partisine seçim kaybettirdim.
FETÖ’de haklı olabilirdi, çünkü himmet taleplerini hep geri çevirdim.

Pekii, Sayın Bahçeli’ye ne oldu da bu çıkışı yaptı?
1- Belediyeden ihale alamayan partilileri için mi?
2- FETÖ’nün önünü açmak için mi?
3- Yoksa, İktidara yaranmak için mi?               
                                    Aytaç Durak