Devlet Konukevindeki yemek öncesinde Bakan Çelik, basına yansıyan “Kültür ve Turizm Bakanlığı Atatürk’ün yatı Savarona’yı geri almaya hazırlanıyor” haberleri ile Suriye’de kimyasal silahları iadesi durumunda uluslararası müdahaleden vazgeçilebileceği yönündeki açıklamaları değerlendirdi.
 
SAYIN BAŞBAKANIMIZIN TALİMATIYLA SAVARONA GEMİSİYLE İLGİLENİYORUZ
 
Bugün gazeteye yansıyan haber büyük oranda doğru. Sayın Başbakanımızın talimatıyla Savarona gemisiyle ilgileniyoruz.
 
Bunun tarihimizde önemli bir yeri var. Savarona gemisinin bundan sonra devlet büyüklerinin misafirlerinin ağırlandığı, kendi tarihsel mirasına uygun bir şekilde kullanılması, değerlendirilmesi söz konusu. Ayrıca müze olarak da değerlendirilmesi konusuyla ilgili bir çalışmamız var. Şu anda kesinleşmiş bir şey yok, süreç devam ediyor. İnşallah olgunlaştırdığımız zaman vardığımız sonucu açık bir şekilde sizinle paylaşacağız.
 
KİMYASAL SİLAH KULLANILMIYORSA İNSANLARIN ÖLDÜRÜLMESİNE ULUSLARARASI TOPLUM GÖZ MÜ YUMACAK!
 
Size resmi bir bilgi söyleyemem. Basına yansıyan şeyler var. Bu çerçevede baktığımızda ortaya şöyle bir şey çıkıyor:
 
Kimyasal silahların kullanılmasından önce on binlerce insan öldü. Bugün milyonlarca Suriyeli ülke topraklarını terk etti. Bu kadar insanın öldüğü bu kadar insanın ülke topraklarını, Türkiye'ye, Ürdün'e ve Lübnan'a giderek terk ettiği bir ortamda sadece meselenin kimyasal silah olarak tartışılması da doğru değil.
 
Eğer kimyasal silah kullanılmıyorsa insanların öldürülmesine uluslararası toplum göz mü yumacak! Bu kadar katliama göz mü yumacak! Dolayısıyla burada aslında meselenin özünden uzağa taşmaya başladı tartışma. Şimdi kimyasal silahları teslim ederse herhangi bir şekilde güçlü bir mesaj vermekten Esed rejimine vazgeçerse uluslararası toplum bu kimyasal silahların envanteri nasıl tespit edilecek? Bunlar nasıl taşınacak? Bu süre ne kadar sürecek. Bu süre içerisinde öldürmeye devam ederse insanları ya da var sayalım ki bir takım kimyasal silahları teslim etti, ondan sonra hava kuvvetleri ve başka silahlarla öldürmeye devam ederse bu durumda uluslararası toplumun ve uluslararası kurumların böylesine açık bir katliam karşısında susmasının mazereti mi olacak bu?
 
Dolayısıyla bu şu anda konuyu asıl özünden taşıran bir tartışmaya dönüşmüş durumda. Bugün yapılması gereken uluslararası mekanizmaların BM Güvenlik Konseyi ya da başka mekanizmaların Suriye’deki rejimin katliamını durdurmak için Suriye’deki rejime güçlü bir mesaj vermesi meselesidir. Aksi takdirde bu katliamın devam edeceği görülüyor.
 
Yapılan açıklamalar, resmi olarak bir şey söyleyemem, “kimyasal silahlar teslim edilirse bunun dışında bir seçenek aranabilir mi” gibisinden. Ben de şu soruyu soruyorum; kimyasal silahlar teslim edilse bile teslim edilme süreci, bunun envanterinin teslim edilme süreci kendi içerisinde çok sorunlu bir süreç. Ondan sonra diğer silahlarla rejim katliama devam ederse bu katliam uluslararası toplum tarafından onaylanmış mı olacak! Burada yanlış bir denklem kuruluyor, yanlış bir yol izlenmiş oluyor. Bugün acil olan kimyasal silahlar meselesi de ortaya çıktığı için en acil olan şey şudur: Bu katliamın bir an evvel durdurulması.