Buhari,"Dünyanı
n en köklü ve en zengin dillerinden biri olan Türkçemizin 13 Mayıs 1277’de Karamanoğlu Mehmet Bey’in fermanıyla Anadolu’da ilk kez devlet dili (resmi dil ) olarak kabul edilmesinin 736. yıldönümünü onurla kutluyoruz "dedi.

26 Eylül 1932 yılında Türk Dil Kurultayı’nı gerçekleştiren Ulu Önder Atatürk’ün dil konusundaki hassasiyetinin de şu sözlerinde çok iyi göründüğünü belirten Haki Buhari, “Türk dili Türk milleti için kutsal bir hazinedir. Çünkü Türk milleti geçirdiği sayısız felaketler içinde ahlakının, geleneklerinin, hatıralarının, çıkarlarının, kısaca bugün kendi milliyetini yapan her şeyin dili sayesinde korunduğunu görüyor. Türk dili Türk milletinin, kalbidir, zihnidir”diye konuştu.

Türk Dil Kurumu’nun verilerine göre, dünyada tüm lehçeleriyle birlikte Türkçe konuşanların toplam sayısı 220 milyon kişi olduğunu ve buna rağmen Türkçe’nin ne yazık ki hak ettiği konuma ulaşamadığına dikkat çeken ) Ceyhan İlçe Belediye Başkan A.Adayı Mustafa Haki Buhari,

“Türk dili Türk milleti için kutsal bir hazinedir. Çünkü Türk milleti geçirdiği sayısız felaketler içinde ahlakının, geleneklerinin, hatıralarının, çıkarlarının, kısaca bugün kendi milliyetini yapan her şeyin dili sayesinde korunduğunu görüyor. Türk dili Türk milletinin, kalbidir, zihnidir.

Türk Dil Kurumu’nun verilerine göre, dünyada tüm lehçeleriyle birlikte Türkçe konuşanların toplam sayısı 220 milyon kişidir. Buna rağmen Türkçe ne yazık ki hak ettiği konuma ulaşamamıştır.

81 yılda çeşitli badireler atlatan dilimiz yabancı dillerin istilası altındadır. Bu hususa zaman zaman dikkat çekilse de, dilimizde yabancı dillerin etkisi yoğun olarak hissedilmektedir” diye konuştu.


Bir milleti millet yapan en önemli unsurlardan biri de dildir ifadelerini kullanan Buhari konuşmalarını şöyle sürdürdü, “ Dil, konuşanın kendisini ifade etme biçimidir. Her devletin kendine özgü bir dili vardır. Türk dili kendine özgü kuralları, sözcük yapısı itibariyle dünya dilleri arasında her zaman değerini korumaktadır.
Bu kadar güzel ve bize özel dilimizi en güzel bir biçimde ifade etmek hepimizin görevidir. Türkçemizin anlamını bozacak, onun özelliğini kaybedecek kelimeler kullanmak bizlere hiçbir şey kazandırmaz. Aksine dilimizi zamanla değişime uğratarak kaybetmeye, yozlaştırmaya olanak hazırlar. Bu nedenle Türkçe kelimeler kullanmaktan asla vazgeçmemek gerekir. Kelimeler eksik ya da değiştirerek yabancı kelimelerle karışık halde söylenmemelidir.
Dil konuşanın kendisini ifade etme biçimidir. Dil ne kadar iyi telaffuz edilirse, insan kendisini kadar güzel anlatmış olur. Bunun için de kendi dilimizi yani Türkçe sözcükler kullanmak gerekir. Türkçe’ ye sahip çıkılmalıdır. Türkçe konuşulmalı ve yazılmalıdır. Gelecek nesillere örnek teşkil etmek için bu gereklidir. Özellikle ülkemizin içinden geçmekte olduğu bu zor zamanlarda etnik fesadın ülkemizin geleceğini karartmak istediği bu günlerde Türk Milleti olarak dilimize sahip çıkmalıyız. Bu nedenle tüm halkımızın Türk Dil Bayramını kutlar, saygılarımı sunarım."