Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana il Başkanı Ayhan Barut, 22. Dönem CHP Adana Milletvekili Ziya Yergök, CHP Karataş İlçe Başkanı Ersan Aygün ve Karataş Belediye Başkanvekili Ali Durnaoğlu ile birlikte önce Doğu ve Güneydoğu illerinden iş, aş umuduyla Adana’ya göç eden ve çadırlarda zorlu koşullarda geçimini sağlamaya çalışan geçici tarım işçilerinin yoğun olarak yaşadığı Kırmızıdağ köyünde, sonra da Bebeli, Adalı ve Yemişli köylerinde yaşayan yurttaşlarla buluştu.
“PARTİ MESELESİ DEĞİL MEMLEKET MESELESİ”
16 Nisandaki referandumda siyasi partilere oy verilmeyeceğini dile getiren CHP Adana İl Başkanı Ayhan Barut, “Bu parti değil memleket meselesidir” dedi. Mevcut parlamenter sistemde yurttaşların milletvekilleri aracılığıyla sorunlarını çözebildiğine dikkati çeken Barut, Getirilmek istenen tek adamlık rejiminde ise milletvekillerinin ve Gazi Meclis’in etkisinin de yetkisinin de kalmayacağını söyledi.
“BAKANLAR MECLİS’E KARŞI SORUMLU OLMAYACAK”
Barut, “Çünkü Bakanlar, tarafsız olmayan partili Cumhurbaşkanı tarafından, halkın seçtiği milletvekillerinden değil Meclis dışından atanıyor. Atanan Bakanlar da Meclis’e karşı değil Cumhurbaşkanına karşı sorumlu olacak. Dolayısıyla tek adamlık rejiminde milletvekiline ulaşıp sorunlarınız için yardım isteseniz de milletvekillerinin, ilgili bakanlara ulaşması dahi pek mümkün olmayacak. Hatta belki de bakanlar milletvekillerinin telefonuna bile çıkmayacak. Çünkü halk iradesinin tecelli ettiği Meclis’e karşı değil tek bir kişiye, yani kendilerini atayan partili Cumhurbaşkanına karşı sorumlu olacaklar” diye konuştu.
‘EVET’ 1 KİŞİ İÇİN ‘HAYIR’ 80 MİLYON KİŞİ İÇİN
Aynı zamanda partisinin genel başkanı olacak olan Cumhurbaşkanının çıkardığı kararnamelerle ülkeyi istediği gibi yönetebileceğinin altını çizen Barut, “Partili Cumhurbaşkanının Meclis’e danışmasına bile gerek kalmayacak. Canı isterse doğrudan gelir desteğini kaldırabilecek, canı isterse illeri birleştirip eyalete dönüştürebilecek, canı isterse köylülere ait meraları TOKİ’ye tahsis edebilecek. Yani yetkisinin hiçbir sınırı ve bir denetim mekanizması da olmayacak. Mevcut düzende ise Meclis’te hiçbir bir konu tartışılmadan kanunlaşamıyor. Yani bir denetim mekanizması var. O nedenle ‘Evet’ bir kişi için ‘HAYIR’ 80 milyon kişi için” ifadelerini kullandı.
“DENETİMSİZ VE SINIRSIZ YETKİ İYİ NİYETLİ İNSANI BİLE YOLDAN ÇIKARIR”
Ülke yönetiminde denetimin önemine vurgu yapan 22. Dönem CHP Adana Milletvekili Av. Ziya Yergök de, getirilmek istenen rejimde tüm yetkileri elinde bulunduran kişinin diktatöre dönüşebileceğinin altını çizdi. Yergök, “Tek adamlık rejiminde, seçilen partili cumhurbaşkanı kim ya da hangi partiden olursa olsun, denetimsiz ve sınırsız yetki iyi niyetli insanı bile yoldan çıkarır ve o kişiyi diktatöre dönüştürebilir” uyarısında bulundu.
“BU KADAR GENİŞ YETKİLER BİR TEK KİŞİYE VERİLMEMELİ”
Tüm yetkilere sahip partili Cumhurbaşkanının, "devlet başkanı" sıfatıyla anayasa mahkemesi ve diğer yargı üyelerini, rektörleri, valileri, büyükelçileri; "Parti Genel Başkanı" sıfatıyla da partisinin il ve ilçe başkanlarını, seçimlerde de milletvekili adaylarını atayacağını aktaran Yergök, “Bugün tanıdığımız liderlerin iyi niyetli, görevlerini kötüye kullanmayacaklarını kabul etsek bile, görev süresi bittikten sonra bu iyi niyetli liderlerden sonra kötü niyetli bir kişinin gelmeyeceğini kimse garanti edemez. Bu kadar geniş yetkileri elinde bulunduran kötü niyetli birinin ülkeyi ne hale getirebileceğini iyi düşünmemiz lazım. Onun için diyoruz ki; bu yetkiler babamız bile olsa kimseye verilmemeli” şeklinde konuştu.
