Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana İl Başkanı Ayhan Barut, sulama birliklerinin kapatılması ile DSİ’ye ya da belediyelere devrinin tarımsal üretim açısından geri dönüşü olmayan zararlara neden olabileceği uyarısında bulundu. Barut, “Sulama birliklerinin altyapısı güçlendirilerek, hizmet kalitesi artırılmalı. Uygulanan katılımcı sulama sisteminin daha verimli hale getirilmesi tarımsal üretim açısından yaşamsal öneme sahip” dedi.

“ADANA’DA 378 SULAMA BİRLİĞİ HİZMET VERİYOR”

Yaptığı yazılı açıklamada, sulama birliklerinin kapatılması/devredilmesine yönelik girişimleri değerlendiren Barut, Türkiye genelinde 2 bin 500 civarında, Adana’da ise 378 sulama birliğinin hizmet verdiğini aktardı. Sulama birliklerinin Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) ile imzaladığı su çerçeve direktifi doğrultusunda katılımcı bulama yönetimi anlayışına uygun olarak kurulduğunu belirten Barut, kurumsallaşma, yönetim zafiyeti, bölgesel alışkanlıklar ve özellikler ile pompajlı birliklerin enerji sorunlarının sulama birliklerinin sağlıklı faaliyet göstermelerine engel olduğunu kaydetti.

“BİRLİKLER SULAMA, BAKIM VE ONARIM KONUSUNDA UZMANLAŞTI”

Tüm bu sorunlara ve olumsuzluklara karşın sulama birliklerinin 23 yıllık süreçte edindikleri tecrübe, yetişmiş eleman gücü, hizmet alanlarındaki arazi ve tesisleri tanımaları sonucunda sulama ve bakım onarım konularında uzmanlaştığını dile getiren Barut, DSİ’nin yaptığı çalışma ile 2016 yılı sulama birlikleri teknik denetim analiz sonuçlarına göre Türkiye’deki sulama birliklerinin yüzde 64’ünün başarılı olduğuna dikkati çekti.

“KAPATILMASI KABUL EDİLEMEZ”

Sulama birliklerinin kapatılması durumunda Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri olan işsizler ordusuna binlerce kişinin daha katılacağını dile getiren Barut, ülke ekonomisinin bel kemiği konumunda olan tarımla uğraşan üreticilerin suya erişiminde de ciddi sorunlar yaşanabileceğine işaret etti. Barut, “Sulama birliklerinin kapatılması tarımsal üretim açısından kabul edilemez bir durum” diye konuştu.

“BİRLİKLERİN DEVRİ DE SORUNLARA NEDEN OLABİLİR”

Sulama birliklerinin DSİ’ye ya da belediyelere devrinin de benzer sonuçlar doğuracağının altını çizen Barut, bütünşehir yasasıyla özellikle kırsal bölgelerde yaşayan halkın hizmete erişimde yaşadığı sorunlara, sulama sorununun da ekleneceğini söyledi. Sulama birliği yönetimlerinin çiftçilerin katılımı ve tercihleri doğrultusunda oluştuğunu ve Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Valilikler ile Devlet Su İşleri Bölge Müdürlükleri tarafından da denetlendiğini dile getiren Barut, “Sulama birliklerinin yönetiminde yaşanan sorunlar yasal mevzuat çerçevesinde müdahalelerle bu sorunlar ortadan kaldırılabilir ya da mevzuat ihtiyaca yanıt verecek şekilde yeniden hazırlanabilir.  Ayrıca birliklerin özellikle kapalı sulama sistemine geçiş konusunda teknolojik yatırımları gerçekleştirebilmesinin önündeki engeller de kaldırılmalıdır” diye konuştu.

“SULAMAYA SİYASET BULAŞMAMALI”

Genel bütçeden pay almadan hizmet veren sulama birliklerinin belediyelere devri durumunda sulama hizmetlerine siyasetin bulaşabileceği uyarısında bulunan Barut, “Sulama birliklerinin belediyelere devri ülke tarımına büyük zarar verebilir. Tarımsal üretimin can damarı olan sulamaya siyasetin bulaşması sorunları katlayarak artırabilir. Bu durum üreticinin üretimden uzaklaşması tehlikesini de ortaya çıkarır. Sulama birliklerinin kapatılmak ya da devredilmek yerine altyapıları güçlendirilerek, hizmet kaliteleri artırılmalıdır. Hizmet üretmeyen ve başarısız birlikler coğrafi yakınlıklar gözetilerek birleştirilmelidir. Bilimsel verilerle dünyanın en iyi modellerinden biri olarak kabul edilen mevcut katılımcı, demokratik sulama sisteminin daha verimli hale getirilmesi tarımsal üretim açısından yaşamsal öneme sahip” ifadelerini kullandı.