Konuyla ilgili TBMM’ye ‘Araştırma Komisyonu’ kurulması için önerge sunan Tümer, “Örneğin Adana’nın Yüreğir ilçesine bağlı Çelemli köyünde yapılandırmadan yararlanarak Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) yatırdığı 12 bin 272 TL’si hesapta görünen ancak bu paraya tekabül eden 8 yıllık primi işlenmeyen çiftçimiz mevcuttur” dedi.

Yüreğir’de olduğu gibi Türkiye’nin birçok bölgesinde 2008 yılında çıkarılan 5736 ve 2011 yılında çıkarılan 6111 sayılı kanundan yararlanarak Bağ-Kura tescilini yaptıran ve tahakkuk eden borçlarını ödeyen köylülerin büyük bir çoğunluğunun aynı sorunu yaşadığını vurgulayan Tümer, önergesini şu gerekçelere dayandırdı:

“Tarımla uğraşan köylü vatandaş devletine ve devletinin çıkardığı kanunlara güvenip Bağ-Kur tescilini yaptırmış, devlet tarafından çıkarılan yapılandırma kanunlarından faydalanarak borçlarını ödemiştir. Ancak daha sonra aynı devletin denetmenleri dosyaları incelemiş, Ziraat odalarının sahte kayıt yaptığı var sayımı ile bu çiftçilerin Ziraat odası kayıtlarını yok sayan bir rapor hazırlamıştır. Söz konusu çiftçilerin yok sayılan Ziraat odası kayıt dönemlerine denk gelen yıllardaki sigortalılıkları da yok sayılmıştır. Buna rağmen bu durum çiftçilere tebliğ edilmemiştir.

“ÇİFTÇİLERE MAHKEME YOLU GÖSTERİLİYOR”

Çiftçiler ancak emeklilik için dilekçe verdikleri zaman durumdan haberdar olmuştur. Emeklilik için başvuran çiftçiye gerçek üye olduğunu ispat etmesi istenmiş, çiftçiler ziraat odası kaydı getirmesine karşın bir de kooperatif kaydı istenmiştir. Tüm kooperatiflere kayıt olma zorunluluğu bulunmayan çiftçilerimiz kendilerinden istenen belgeler karşısında zor durumda kalmıştır.

Sigortalılık günlerinin neden iptal edildiğine anlam veremeyen çiftçilerimize son olarak itiraz dilekçesi, ardından 6 ila 8 yıl önce yararlandıkları yapılandırma karşılığında yatırdıkları parayı bir dilekçeyle talep etmeleri ya da mahkeme sürecine girmeleri önerilmiştir.

Bu durumdaki çiftçileri zor durumda bırakan denetmenlerin ziraat odaları kayıt defterindeki kayıtları silme yetkilerinin olup olmadığı ve çiftçilerimizin emekliliği hak ettiği halde emekli yapılmamasının ve aylarca mağdur edilmesinin nedenleri göz önüne alınarak Anayasa’nın 98. ve içtüzüğümüzün 104 ve 105. maddeleri gereğince meclis araştırması açılmasını saygılarımızla arz ve teklif ederiz.”