İşte Emrah Kozay'ın açıklaması;

"Mensubu olmaktan onur duyduğum büyük ailem,
Cumhuriyet Halk Partisi örgütü, partimize gönül verenlerin temsil edildiği en yüce makamdır. Hiçbir şahıs veya kurum örgütün üzerinde olamaz. 
Mevki, makam ve koltuklar gelip geçicidir. Kalıcı olan ise Kuvayımilliye’nin devamı olarak çağdaş bir medeniyet hedefiyle Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran, kuruluş ilkeleri doğrultusunda 96 yıldır ulu bir çınar gibi yaşayan ve mücadele eden Cumhuriyet Halk Partisi örgütünün ta kendisidir.
Partimizin genel merkezinde meclis üyesi listeleri hazırlanırken bu gerçeklik göz ardı edilerek örgüt yok sayılmıştır.
Ayrıca, aday listeleri örgüte gösterilmediği gibi, Genel Merkezin genelgesine göre listeleri seçim kurullarına teslim edecek kişileri il başkanının yetkilendirmesi gerektiği halde, yine örgüte bilgi verilmemiş, yetkilendirmeler örgütün bilgisi olmadan yapılmış ve yine örgüt yok sayılmıştır. 
Bu çerçevede listeler, parti örgütünün iradesinin dikkate alınmadığı, emeğin ve parti tabanının göz ardı edildiği bir şekilde ortaya çıkmıştır. 
Adana İl Örgütü’nün başındaki kişi olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin aydınlık yüzlü insanları olan siz değerli yoldaşlarımdan aldığım yetkinin vicdanımda oluşturduğu sorumluluk duygusu ve bilinciyle bu durumu kabullenmem mümkün değildir. 
Bu bağlamda, siz değerli parti yoldaşlarım adına ilkesel bir duruş sergileme zorunluluğu hasıl olduğundan İl Başkanlığı görevinden ayrılma kararını hayata geçirmek zorunda kaldım. 
Ancak, yaşanan tüm olumsuzluklara karşın Cumhuriyet Halk Partisi’nin ilkelerini benimseyen, Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden yürüyen, çağdaş, daha yaşanabilir bir Türkiye hayaliyle mücadele eden bizlere düşen görev, aynı sorumluluk bilinciyle partimizin yerelde ve genelde iktidarını sağlama yolunda mücadele etmektir. 
Ülkemizin geleceği, çocuklarımızın yarınları için verdiğimiz bu kutsal mücadelede yaşanan hiçbir olumsuzluk bizleri mücadelemizden vazgeçirmemelidir. 
31 Martta yapılacak olan ve Türkiye’nin geleceği açısından hayati bir öneme sahip yerel seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi olarak mutlaka başarılı olmak zorundayız. 
Bu mücadeleyi bugünden sonra Cumhuriyet Halk Partisi’nin onurlu bir üyesi olarak il başkanlığı görevim sırasında olduğu gibi, tüm yoldaşlarımla birlikte omuz omuza, yürek yüreğe sürdüreceğimden hiç kimsenin şüphesi olmasın. 
Bu kutsal mücadele için makam, mevki ve koltukların önemi yoktur. Önemli olan davamız için kol kola yürüyecek siz değerli yoldaşlarımın varlığıdır.
İyi ki varsınız.
Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi, Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti."