27 Haziran 2017 tarih ve 2017/10440 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Bakanlar Kurulu kararıyla büyükbaş hayvan, et ve bazı buğday, arpa türleri ve cin mısır gibi ürünlerdeki gümrük vergisi oranlarının yüzde 130’lardan yüzde 26’lara çekilmesine “Türk tarımı ve Türk çiftçisine büyük zarar vereceği” gerekçesiyle MHP sert tepki göstermişti. Bu tepkiyi ortaya koyan Genel Başkan Yardımcısı Adana Milletvekili Mevlüt Karakaya, “Hükümet, zaten üretip üretmeme çizgisinde gel git yaşayan çiftçiyi düşünmemiştir. Maalesef, hükümet Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olacağının farkında değil. Hükümetin bir an önce bu kararı gözden geçirerek iptal etmesi hem çiftçinin, hem de kamunun yararına olacaktır. Tüketiciye de bir külfet getirmeyecektir.” uyarısı yapmıştı.

HEPTEN VAZGEÇİLMESİ İSABETLİ OLUR

Üreticilerin de haklı tepkisini çeken kararın yeniden gözden geçirileceğine dair basında çıkan haberleri değerlendiren Karakaya “Söz konusu haberlere göre, temel gıda ürünlerinin ithalatıyla ilgili yetkinin Gıda ve Tarım Bakanlığı uhdesinde TMO ve ESK’ya verileceği, bu iki kurumun piyasa şartlarına göre koordineli çalışacağı, gümrük vergisi oranlarında da söz sahibi olacağı belirtiliyor. Daha işin başında, “Bu kararın müsebbibi Ekonomi Bakanlığı olsa da sıkıntısının Tarım Bakanlığında olacağını söylemiştim. Keşke bu yanlış karar alınmasaydı ama yanlıştan dönmek erdemdir. Önemsediğimiz bu bilginin, açıklanacak kararla somutlaşmasını umut ediyoruz. Temennimiz odur ki; hasat zamanında büyük sıkıntı verecek bahse konu vergi oranları gözden geçirilir. Karardan hepten vazgeçilmesi daha isabetli olur.” ifadesini kullandı.

TMO “TARIM ÜRÜNLERİ MÜDAHALE KURUMU” OLABİLİR

Karakaya “İthalata elbette karşı değiliz. Zorunlu hallerde elbette gereklidir ama Türk tarımının, Piyasaya fiyatlarını üreticilerimizin aleyhine etkileyen hasat zamanlarında ithalata çok mecbur kalmadıkça başvurulmaması gerektiğini söylüyoruz. Tarım sektörü yıllarca gerekli önemi görmedi ve Hükümet bu konuyu yıllarca ciddiye almadı. Gıda fiyatları dünyada düşerken Türkiye’de sürekli bir yükseliş eğiliminde olması, bu ciddiye almamanın ve üretimden ziyade ithalata öncelik veren politikaların bir tezahürüdür. Bu vesileyle hatırlatmada yarar görüyorum. Milliyetçi Hareket Partisi olarak TMO’ni ‘Tarım ürünleri müdahale kurumu’ şeklinde yapılandırma projemiz vardı. Konuya ilişkin altyapı çalışmalarına da 57. Hükümete döneminde başlamıştık. TMO’nin böyle bir yapıya kavuşması, tarımsal ürün iç piyasasını daha etkin kontrol etme, ithalat ve ihracata ilişkin öncelikleri belirlemede, üretici ve tüketici arasındaki dengeyi korumada daha hızlı hareket kabiliyeti verecekti. Bugün Türkiye’nin böyle bir mekanizmaya ihtiyacı var.” dedi.