Kolcu mesajına şu şekilde devam etti’’ Türkiye Cumhuriyeti'nin tapu senedi Lozan Antlaşmasının 94. yılını kutluyoruz.  Bugün yeryüzünün en kritik ve gözde coğrafyasının Türk egemenliğinde olacağını belirlediği halde, Lozan’ın dışında bunca yıldır hükmünü yürütebilmiş başka bir siyasal antlaşma yoktur. Üstelik Lozan Antlaşması Emperyalizmin tarihi yenilgisinin simgesi durumundadır.

Emperyalizmin 100 yıllık hesaplarında Lozan’a yer yoktur. Onların tam 100 yıl önce 16 Mayıs 1916 tarihinde yaptığı gizli Sykes Picot Anlaşmasının nihai hedefi, 10 Ağustos 1920 tarihli Sevr Anlaşmasıdır. Lozan, emperyalizmin 100 yıllık planını bozup tarihin çöplüğüne attığı için hedeftedir.

Birinci Dünya Savaşı sonrası, Avrupa’da ortaya çıkan siyasal durum ile yapılan anlaşmalar 21 yıl sonra İkinci Dünya Savaşı ile fiilen sona erip, 1945 sonrasında yeni bir Avrupa haritası çizilirken, Lozan Anlaşması dimdik ayakta kalabilmiştir.

Lozan Anlaşmasına sadece emperyalizmin yüz yıllık planlarının günümüzdeki temsilcileri karşı değildir. Cumhuriyet rejiminin kazanımları ile devlet kademelerinin en tepelerinde yer bulanlar, Osmanlı hayalleri ile Lozan’a karşı çıkmaktadırlar. Osmanlı tarihinde en büyük toprak kaybını yaşatan despot II. Abdülhamit hayranları, Lozan Antlaşmasını yenilgi olarak göstermekte, püsküllü fesleriyle çıktıkları TV ekranlarından püsküllü yalanlar söyleyebilmektedirler.

Lozan Anlaşmasında gizli maddeler olduğundan tutun, anlaşmanın 100. yılda sona ereceğine kadar her türlü yalanı utanmazca söylerken, Lozan’ı pekiştiren 1936 tarihli Montrö Antlaşmasını da yok edecek “asrın projelerini”çılgın projeleri” ileri sürmekte, Montrö’yü gözden geçirmekten söz etmektedirler.

Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki Kurtuluş Savaşının zafere ulaşmasını engelleyemeyenler, Mudanya Ateşkes Anlaşması sonrasında Lozan’da toplanacak barış görüşmelerini sonuçsuz bırakmak amacı ile fiilen bitmiş Osmanlı Hükümetini de Lozan’a davet etmişler, bunun özerine ilk büyük devrimimiz gerçekleşmiş ve 1 Kasım 1922 tarihinde Saltanat kaldırılmıştır. Saltanat heveslilerinin de kuyruk acısı büyüktür.

Emperyalizm, 30 Ağustos 1922 tarihini, 9 Eylül’ün İzmir limanını nasıl unutamadıysa, Osmanlı hayranları da 1 Kasım 1922 tarihini de unutamamıştır. Bu nedenle el ele vererek Lozan Antlaşmasına saldırmakta ve Türkiye Cumhuriyetinin Tapu Senedini delmek için her türlü hile ve entrikaya başvurmaktadırlar. Ancak başaramayacaklar.