AK Parti’nin kuruluşunun 16. Yılı münasebetiyle yazılı bir açıklama yapan Milletvekili Küçükcan, AK Parti’nin bir erdemliler hareketi olarak kurulduğunu ve 2002 yılında girdiği ilk genel seçimlerde tek başına iktidar olduğunu hatırlatarak pek çok alanda vatandaşlarımızın hayatını kolaylaştıran ve yaşam kalitesini yükselten projeleri tamamladığını söyledi.

 ‘AK Parti Hükümetleri yaşam standardımızı yükseltti’

Milletvekili Küçükcan yaptığı açıklamada “AK Parti iktidara geldiğinde Türkiye Cumhuriyeti 79 yaşında idi. Önceki hükümetler döneminde yapılan iyi işler takdir edildi ancak pek çok alanda eksiklikler ve ihmaller olduğu da görüldü. AK Parti Hükümetleri işte bu nedenle hızlı bir kalkınma hareketi başlattı. Türk ekonomisi dünyanın on altıncı, Avrupa’nın ise yedinci büyük ekonomisi ölçeğine yükseldi. Kara, deniz, havayolu ve demiryolu taşımacılığında büyük sıçramalar kaydedildi. Havaalanı sayımız ikiye katlandı ve neredeyse her şehre veya hemen yakınına uçmak mümkün hale geldi. Kişi başına düşen milli gelir üç bin dolardan on bin dolara yükseldi. AK Parti Hükumetleri kazan-kazan siyaseti izledi ve yediden yetmişe her kesimden vatandaşımız ekonomik büyüme ve kalkınmanın yararını gördü. Kalkınmadan yeterince pay alamayan bölgelerimizde özel projeler gerçekleştirildi, doğu ve batı arasındaki alt yapı alanındaki farklar büyük oranda giderildi” ifadelerini kullandı.

‘AK Parti insanımızı merkeze alan siyaset izledi’

Milletvekili Milletvekili Küçükcan, AK Parti’nin ilk günden itibaren insana hizmeti siyasetinin merkezine aldığını belirterek eğitim, ekonomi, sağlık, ulaşım, altyapı, savunma sanayi ve sosyal politikalar gibi alanlarda 15 yılda çok büyük projeleri hayata geçirdiğini, bu alanlarda 79 yılda yapılanları 15 yıllık iktidarına sığdırma başarısı gösterdiğini belirtti.

Milletvekili Küçükcan açıklamasında “AK Parti döneminde sağlık alanında Türkiye sınıf atlamıştır. Vatandaşlarımızın hastane kuyruklarındaki çilesi bitmiştir. Gelişmiş ülkeleri kıskandıran bu gelişmenin arkasında insanımıza hizmet anlayışı yatmaktadır. Örneğin İngiltere'de bugün dört milyon hasta doktor randevusu ve tedavi için sırada bekliyor. 1990 ortalarında da durum pek parlak değildi. İngiltere'deki öğrencilik yıllarımızda uzman doktor randevusu üç ay sonraya veriliyordu. Bunu yaşayarak gördük. Şimdi herhalde bir veya iki yıl sonraya veriliyor uzman doktor randevusu. Türkiye'de ise durum çok farklı. Hastanelerimiz 5 yıldızlı oteller gibi kaliteli hizmet veriyor, doktorlarımız da hastalarımıza özen gösteriyor. Bütün bu yaşananlar devrimdir” dedi.

‘Üniversitesiz Şehir Kalmadı’
 
Milletvekili Küçükcan açıklamasında kalkınmanın temelinde eğitimli ve donanımlı insan gücünün olduğuna inandıklarından dolayı eğitim yatırımlarının öncelikli olarak gerçekleştirildiğini, açılan yeni okul ve dersliklere bir sınıftaki öğrenci sayısının altmışlardan otuzlara düşürüldüğünü ve öğretmen sayısının da artırıldığını belirtti. Milletvekili Küçükcan “AK Parti Hükumetlerinden önceki 79 yıllık Cumhuriyet tarihimiz boyunca toplam 450 bin öğretmen ataması yapılabilmiştir. AK Parti 15 yıllık iktidarı döneminde 550 bine yakın öğretmen ataması yaparak 79 yılda yapılan atamadan daha fazla öğretmen görevlendirmiştir. Yine aynı dönemde kurulan üniversite sayısı 80 iken AK Parti Hükumetleri döneminde 15 yılda yüzü aşkın yeni üniversite açılması sağlanmıştır. Türkiye’deki üniversite sayısı 190’ı geçmiştir. Bugün 81 ilimizin hepsinde üniversite, yurt, kütüphane ve ilgili sosyal donatılar mevcuttur. Bütün bunlara insan sermayemize verdiğimiz önemi göstermektedir” dedi.

Türkiye’nin bir yandan Avrupa Birliği ve NATO ile ilişkilerini bir yandan da Rusya, Ortadoğu ve Orta Asya ile ilişkilerini yeniden gözden geçirdiğine ve farklı bölgesel ve küresel aktörler ve oluşumlar arasında bir denge kurmaya özen gösterdiğine dikkat çeken Milletvekili Küçükcan, Türk dış politikasında Afrika, Balkanlar ve Latin Amerika açılımlarının dikkat çektiğini, Türkiye’nin insani politikaları ile öne çıktığını belirtti. Milletvekili Küçükcan açıklamasında “AK Parti döneminde dış politikada bağımsızlaşma, çeşitlenme ve çok boyutluluk tercihi çok sayıda diplomatik temsilcilik açılması ile sonuçlanmıştır. Bu dönemde Türkiye uluslararası ve bölgesel ve küresel kuruluşlara tam veya gözlemci üye olma girişimlerini sürdürmüştür. BM başta olmak üzere etkisiz kurumları eleştirmiş ve yeniden yapılanması gerektiğini ifade etmiştir. Türkiye’nin bu çıkışları uluslararası sistemin sorgulanmasına yol açmıştır. Türkiye yürüttüğü insani ve vicdani politikalarla kendisine alan açtıkça hedef haline gelmiş ve maşa olarak kullanılan terör örgütlerinin (PKK, DHKP-C, DEAŞ, FETÖ) saldırısına maruz kalmıştır. Ancak AK Parti döneminde dış politika ve savunma sanayinde bağımsızlaşma adımları atılmıştır. Bugün gelinen noktada savunma yerli ve milli savunma sanayinde atılan adımların terörle mücadelede ülkemiz lehine sonuçlar doğurduğu görülmektedir” dedi.