Konuyla ilgili olarak açıklama yapan Milletvekili Talip Küçükcan, geçmişte ülke olarak en çok gereksinim duyulan şeyin özgüven olduğunu, ancak son yıllarda siyaset, iş dünyası, akademi ve medya gibi sektörlerde bu sorunun büyük ölçüde aşıldığını söyledi. Bugün gelinen noktada özgüvenin, geçmişte ihmal edildiği için derinleşen ve kronikleşen sorunları çözme yeteneğinin anahtarı olduğunu ifade eden Milletvekili Talip Küçükcan, “Ülkemizde farklı olana saygı ile bakmak ve anlamak, farklılıkları bir tehdit değil zenginlik ve toprakların değeri olarak görmek bu özgüvenin inşasında ilk adımlar oldu. Ekonomik gelişme, siyasi istikrar ve kendi savunma sanayimizi geliştirme de özgüven artırıcı unsurlar oldu. Vesayetlerin yıkıldığı ve sadece milletimizin ve milli iradenin egemen olduğu bir ülkede yaşama arzusu, yani demokrasiyi pekiştirme irademiz, milli iradeye sahip çıkarak ortaya koyduğumuz duruş sahip olduğumuz bu özgüvenin, en büyük göstergesidir” dedi.  

  Milletvekili Talip Küçükcan, "Bu ülkenin sahibi de efendisi de milletimizdir. Millet asil siyasetçiler ise sadece vekildir, millete vekalet ve hizmet etmektir görevleri. Ülkemizde kaos çıkarmak isteyenler, komplo tezgahlayanlar, krizlerden medet umanlar, aklımızı ve irademizi yok saymaya çalışanlar milletimizi her zaman karşısında bulmuştur. Bizi millet olarak güçlü kılan şey, ayağımıza dolanan sorunları kendi irademizle çözme cesaretimizden başka bir şey değildir. Artık kronikleşmeye yüz tutmuş sorunları sümenaltı eden değil, bunlarla yüzleşen ve çözme iradesine sahip bir Türkiye var. Çünkü 13 yıldır AK Parti özgüven inşa etti. 77 milyonun birlikte yaşama iradesi, kendi sorunlarımızın üstesinden gelme yeteneğini de, beraberinde getirmiştir” şeklinde konuştu.

  Millet olarak dik duruş sergilerken dışarıda bu durumdan rahatsız olanların olduğunu belirten Milletvekili Talip Küçükcan, “Mesela bir İngiliz gazetesinde yayımlanan makalede Türkiye için, ‘Avrupa'nın hasta adamı’ olarak tanımlama yapıldığında milletimizin tamamı yaralanmıştı. 13 yılda bu tanım, AK Parti hükümetlerinin yürüttüğü başarılı diplomasiyle yerini ‘Avrupa'nın büyüyen devi’ tanımına terk etmek zorunda kaldı. Türkiye pek çok ülke için ilham kaynağı olarak gösterildi. Sıkça hatırlamamız gereken devlet aklı, işte bu diplomatik manevralarla kendini gösteriyor. Türkiye komşu ülkelere ve dünya siyasetine karşı sorumluluk taşıyan bir anlayışa sahip. Yaşadığımız bölge ve ötesinde olup biten her şeye ilgili olmamız dünyanın gözündeki konumumuza da şekil vermiştir” dedi.  

  Türkiye’nin büyük devletler liginde var olma mücadelesini 13 yıldır, iğneyle kuyu kazma cinsinden işlediği diplomasinin meyvelerini artık toplamaya başladığını kaydeden Milletvekili Talip Küçükcan, şöyle konuştu:

  “Şu anda hem kendi komşularımız, hem de diğer ülkeler için Türkiye, bölgenin altın anahtarı halindir. Barış ve güvenlik arayan tüm dünya bu anahtarın açtığı kapılardan geçmek ve yoluna devam etmek zorunda olduğunu biliyor. 
  Bugün Allah'a şükür çok daha iyi durumdayız. Dünyanın 16’ıncı, Avrupa'nın 7’inci büyük ekonomisiyiz. Türkiye istisnasız herkes için barış ve huzur istemek gibi haklı olmanın verdiği güce sahip olarak bugün büyük bir saygınlık kazanmıştır. Bu saygınlık yine milletimizin iradesi ile süreklilik arzedecektir.”