Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin, Türkiye’nin tehlikeli dönemece girdiğini, Türk milliyetçisi-Ülkücü camianın her zamankinden daha fazla bütünlüğünü koruması gereken hassas bir dönemden geçtiğini söyledi.

OSMANİYE BAHÇELİ’YE HAZIRLANIYOR

Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin 6-7 Nisan tarihlerinde katılacağı Osmaniye’deki etkinlik hazırlıklarını yerinde görmek için bölgeye gelen Çetin, MHP Adana İl Başkanı Mustafa İzgioğlu’nu da ziyaret etti. Başbuğ merhum Alparslan Türkeş için Kur-an’ı Kerim’in okunduğu il yönetim kurulu toplantısının bitimine yetişen Çetin, toplantı salonunda teşkilat başkanları ve yöneticilerle sohbet etti. Çetin’in ziyaretinde MDK Başkanı Adnan Fatin Özdemir, merkez ilçe başkanları Yusuf Kanlı, Hüseyin Tumlukolcu, İbrahim Kara ve Mehmet Özcan da hazır bulundu.

SOSYAL PATLAMA TEHLİKESİ

Şefkat Çetin, Türkiye’nin iyi yönetilmediğini, pek çok önemli kurumda ciddi sıkıntılar olduğunu, halkın ise sosyal patlamaya giden şartları yaşadığını vurguladı. Çetin şunları söyledi:

“Türk Silahlı Kuvvetleri, tarihinin en büyük moral bozukluğunu yaşıyor. Emniyet, MİT aynı, Yargı aynı, sanayici ve işadamları Maliye baskısı altında. Çiftçinin traktörü bağlı. Asgari ücretli, işsiz, emekli, işçi, memur perişan. Yeni zam dalgasıyla yeni sıkıntılar gelecek, dün kahvehanelerde ilkokul mezunu işsiz vardı bugün üniversite mezunları. Sosyal patlamaları tetikleyecek yüzlerce şey var.”

BU DAVAYA ÖMRÜMÜZÜ VERDİK

Şefkat Çetin şöyle devam etti:

“Böyle bir süreçte milletçe birlik ve beraberliğimizi korumamız lazım. Türk milliyetçisi-Ülkücü camianın her zamankinden daha fazla bütünlüğünü koruması gerekiyor. Bu süreçte sandıktan netice alma imkanı var. Sandıktan başka bir güce inanmayın. Bu davaya ömrümüzü verdik. Bir defa olsun sandıktan bu gücü alalım, kendi aramızdaki tartışmaları her zaman yaparız biz. Sandık gücünü alamadığımız zaman kendi içimizde tartışmamızın bir anlamı ve yararı yok. Hükümet kendi içinde üç parçaya bölünmüş, CHP darmadağın olmuş, bunlar gizli değil. Böyle bir süreçte AKP’ye, CHP’ye oy vermiş gayri memnunlar bize yöneliyor. Dolayısıyla birbirimizle yarışarak enerjimizi boşa harcamayalım. Meşru yönetim kim, aldığı karar ne, uyacağız. Uymayan arkadaş kenarda dursun, kervan yürüyecek. Bir yere takılıp kalamayız.”

BUNLARI İYİ NİYETLİ GÖREMEYİZ

MHP Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin, pek çok kurumda olduğu gibi her seçim dönemlerinde siyasette de yaşanan bazı davranış biçimlerine dikkat edilmesi lazım geldiği uyarısı yaparak şunları kaydetti:

“Günümüz Türkiye’sinde bu harekete gönül veren her arkadaşımız bilmelidir ki, camiamız içinde hizmet gayretinde olan arkadaşlarımızın çalışma şevkini kıracak söz ve davranışta bulunan her kim olursa olsun, sıfatı, geçmişteki konumu ne olursa olsun, birlik ve bütünlüğe gölge düşürecek girişimlerde bulunan arkadaşlarımızın, Türkiye’nin şu içinde bulunduğu atmosferde yaptıklarını iyi niyet olarak kabul etmemiz mümkün değildir.”

SEÇİM SÜRECİNDEKİ TUZAKLARA DİKKAT

Çetin, MHP’ye yönelik çirkin tezgahlara da dikkat çekerek şu ifadelerde bulundu:

“Mevcut iktidarın güç merkezini elinde tutan, bürokratlar olsun, işadamları olsun iktidarın bünyesinde camiamızı yakından tanıyanlar olsun şu seçim sürecinde hazırladıkları strateji; gelişen, büyüyen MHP’nin önünü kesmek için hazırlanacak kargaşa ortamında kimlere görev verilebilecek sorusunun cevabını arıyorlar. Bulduklarını, şekerini verip piyasaya sürüyorlar. Seçim süreçlerindeki diğer bir yöntem de, kitle partilerinin uyguladığı sistemi tekrar devreye sokup, camiamızda önünde ‘eski’ sıfatı olan isimleri kullanarak partimize oy verecek insanlarımızı etkileyecek bir stratejidir. Teşkilatlarımız bünyesinde ise, alınan veya alınacak kararların bireysel, keyfi, şahsi çıkar olduğu gibi bir takım fısıltı gazetesi, yeni moda internet aracılığıyla suni üretilen sözde haberlerle, arkadaşlarımızın birbirine güveni sarsılmak isteniyor. Bundan sonra da bu tür şeyler olacaktır. Oysa Milliyetçi Hareket’in genel merkezinin, fısıltı gazetesiyle hareket etmek gibi bir uygulaması yoktur. Bizim muhatabımız sizlersiniz.”

MUTLAKA KAZANMAK İSTİYORUZ, ONUN İÇİN…

Şefkat Çetin, adaylık tespitine yönelik de çok şeffaf bir yöntem izlediklerini anlattı. Seçimi mutlaka kazanmaya odaklandıklarını, bunun için ‘kazanacak aday’la yola çıkacaklarını, yöneticilere de bu konuda keyfiyet bırakılmadığını vurgulayan Çetin, “Yöneticilere ‘Sandıkta kiminle kazanacaksak adayımız o’ denmiştir. Bunun ölçüleri de konmuştur. Bir siyasi partinin görevi, sandıkta netice almaktır. Bu neticeyi alamadıktan sonra kardeşimi de aday göstersem, o da kaybediyor partim de; kazanan yok ki bu işte. Birden fazla aday adayının olduğu yerde de yöneticilerimize ‘kimsenin önünü kesmeyin’ diyoruz. Herkes üç hilal bayrağını alsın alana girsin. Birbirlerinin kişilik haklarına, partimize zarar verecek söz ve fiiller içine girmedikten sonra herkes çalışsın. Bu konuda bizim görevimiz, bunların içinden hangisiyle en iyi neticeyi alırız, onu belirlemek. Ayrıca en hayati seçime giriyoruz; hiç kimsenin küsme, darılma lüksü de yok.”