Kocacık, her yıl 26 Eylül’de kutlanan Dil Bayramı vesilesiyle Çukurova Belediye Başkanı Yıldıray Arıkan’a bir dizi önerilerde bulundu.  Kocacık,  “Ünlü düşünür Konfüçyüs ‘Bir ülkeyi yönetme görevini bana verseler, hiç kuşkusuz, dili gözden geçirmekle işe başlarım’ diyor. Çünkü dil yetersizse sözcükler anlaşmayı sağlayamaz, düşünce anlatılamaz. Töre ve kültür bozulur. Hukuk yanlış yola sapar. İşte bunun için dil, bir milletin en önemli varlığıdır.  Güzel Türkçemiz ne yazık ki zaman zaman bozulmalara uğramıştır. Kimi zaman Arapça ve Farsçanın, kimi zaman Batı dillerinin istilalarına uğrayan dilimiz, günümüz teknolojisinde de bilgisayar dili, telefon denen birtakım ifade biçimleriyle de bozulmaktadır. Ülkemizdeki alışveriş merkezlerine, lokanta ve pastanelere, Türkçesini türetmediğimiz için yabancı bir sözcük olarak dilimize yerleşen  ‘kafe’ dediğimiz yerlere hep yabancı isimler verilmektedir. Ne yazık ki bazı yayınlarımızda dahi Türkçenin yanlış kullanılması söz konusu olduğundan çocuklarımıza, Türkçe sınavlarında ‘anlatım bozuklukları’ adlı bir üniteden sorular sormaktayız. Demek ki dilimizi hatalı kullanma sorunu sınav sorularına bile yansımıştır.” şeklinde konuştu.

HEDEFİMİZ SONSUZLUK İSE…

MHP’li Kocacık, milli birliğimizin en önemli unsurlarından birinin Türkçe olduğuna dikkat çekerek, “Bugün Dil Bayramı. Bütün halkımızın Dil Bayramını en içten duygularla kutluyorum. İnşallah yapılacak olan etkinlikler güzel Türkçemiz için hayırlı sonuçlara erişir. Bu vesileyle ifade etmek gerekirse devletimizi ve aziz milletimizi sonsuza kadar yaşatmak istiyorsak, en güçlü iletişim aracımız olan dilimize sahip çıkmamız, Türkçemizi yozlaştırmadan gelecek nesillere aktarmamız gerekiyor” dedi.

Kocacık “Türkçemiz istila altında. Şu anda ben bunları ifade ederken bile bir çok yabancı kökenli sözcükleri kullanmak zorunda kalıyorum. Dolayısıyla Türkçe’nin daha zengin hale getirilmesi, değişen şartlarda güncel kalabilmesi için başta Türk Dil Kurumuna, yazarlara, basına, öğretmenlere, sunuculara, siyasetçilere ve hatta yerel yönetimlere sorumluluklar düşmektedir” diye konuştu.

TÜRKÇE ÖZENDİRİLMELİ

Kocacık şu teklifleri dile getirdi:

 “Ülkemizde her yıl yapılan dil kurultaylarının sonuçlarının akademik çevrelerle sınırlı kalmaması için Adana halkıyla da paylaşılması sağlanmalıdır. Örneğin bu yıl 25-28 Eylül tarihlerini kapsayan Bilkent Üniversitesi ile Tiran Üniversitesinin ortaklaşa düzenledikleri Uluslararası Türk Dili Kurultayında yapılan çalışmalar halkımızla paylaşılmalıdır. Belediyemiz tarafından düzenlenecek olan şiir, kompozisyon, güzel konuşma gibi konulardaki yarışmalar faydalı olabilir. Belediyenin denetlediği alanlardaki tabela, afiş, reklam, pano ve benzeri iletişim öğelerinin kontrolü sağlanmalı, bunlarda dil kirliliğine izin verilmemelidir. Bu tür yerlere Türkçe isimlendirme yapılması teşvik edilmelidir. Belediye sınırlarındaki yerel gazete, televizyon, radyo gibi kitle iletişim araçları Türkçe konusunda özendirilmelidir.”