Milletvekili Küçükcan, AKPM Türk Heyeti Başkanı olarak “Avrupa’nın Terörizme Karşı Ortak Mücadelesi: Başarılar ve Başarısızlıklar” başlıklı konunun güncel işler kapsamında müzakere edilmesi önerilerinin hem başkanlık divanında hem de genel kurulda kabul gördüğünü belirtti. Genel kurulda yoğun ilgi gösterilen görüşmenin açılış konuşmasını gerçekleştiren Milletvekili Küçükcan konuşmasında terörizmin artık küresel çapta bir tehdit haline geldiğini, tüm terör örgütleriyle ayrım yapılmadan mücadele edilmesi gerektiğini, terörizmin sadece belli bir bölgede değil dünya çapında bir tehdit oluşturduğunu, bu itibarla terörizmin sınır, din, etnik köken, dil gibi unsurları tanımadığını kaydederek teröre karşı kapsamlı bir tavır geliştirilip bir bütün olarak mücadele edilmesinin önemini vurguladı. PKK, PYD, DEAŞ ve FETÖ gibi terör örgütlerinin tüm dünyada demokratik kurum ve değerlere tehdit oluşturduğu, bir dini, dili, mezhebi terörizmle bağdaştırarak terörle mücadele edilemeyeceğini belirten Milletvekili Küçükcan, Türkiye’nin, DEAŞ'ın hedefi haline geldiğine dikkat çekip, Avrupa Konseyi’nin terörle mücadele ve yabancı savaşçılar konusunda ortak bir strateji geliştirmesi gerektiğini vurguladı.

FETÖ KÜRESEL BİR TEHDİTTİR

Genel Kurul konuşmasında Fethullah Gülen Terör Örgütü’ne (FETÖ) de değinen Milletvekili Küçükcan, 15 Temmuz'da Hükümeti devirmeye çalışan, 250 Türk vatandaşının şehadetine ve 2 binden fazla kişinin de yaralanmasına sebep olan FETÖ’nün kendisini kültürlerarası diyalog hareketi olarak göstermeye çalıştığına ve buna itibar edilmemesi gerektiğine dikkat çekti. Milletvekili Küçükcan konuşmasında FETÖ’nün,  Türkiye'deki faaliyetlerinden de açık bir şekilde görüldüğü gibi esasen diğer ülkelerin gençlerini de devşirme potansiyeli bulunan bir kült olduğunu kaydedip, sözlerinin tüm ülkeler için dostça bir uyarı mahiyetinde anlaşılması gerektiğini vurguladı. Milletvekili Küçükcan, ayrıca terör örgütü mensuplarının Avrupa Konseyi ve AB üyesi bazı ülkelerde serbestçe dolaştığını belirterek, bunun da terör örgütlerinin işine yaradığını, terör örgütleri ve mensuplarının koruma şemsiyesi altına alınmasının da yanlış olduğunu söyledi.