Mevlüt Karakaya, skandal genelgeyle ilgili Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun yanıtlaması istemiyle Meclis Başkanlığı’na yazılı soru önergesi verdi. Önergede yer alan bilgilere göre, Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın erozyonun önlenmesi için son dört yıllık eylem planında “Erozyona en çok müsait olan derelerde doğal afetlere karşı derelerin canlı bitkilerle güçlendirilmesi ve ağaçlandırılması gerektiği”  belirtiliyor.

TAMİMDE İSE “AĞAÇLARI KESİN” DENİYOR

Ancak; Orman ve Su İşleri Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü Silvikültür Dairesi Başkanlığı, skandal mahiyette bir tamim yayınladı. 28 Orman Bölge Müdürlüğü’ne gönderilen 18 Kasım 2016 tarihli ‘7229 nolu tamim’de, “taşkınlara sebep olduğu” savunulan ağaçların kesilerek “Olağanüstü Hasılat Etası Raporuna konu edilmesi” istendi.

İŞTE, CEVAP BEKLEYEN O SORULAR

MHP Adana Milletvekili Prof. Dr. Mevlüt Karakaya, aynı Bakanlık tarafından birbirine zıt iki ayrı uygulama kararıyla ilgili şu soruları yöneltti:

“2013-2017 Erozyonla Mücadele Eylem Planı’nda kabul edilen ve bilimsel temele dayanan, tecrübe edilmiş yöntem, üç yıl sonra hangi gerekçelerle değişmiştir? Binlerce kilometre akan dere ve kuru dere içerisinde bulunan kaç milyon metreküp ağacın kesilmesi öngörülmektedir? Ormancılık tekniğinde ağaçlandırma ve gençleştirme çalışmalarında dere içinde bulunan doğal bitki örtüsünün korunması ve geliştirilmesi öngörülmesine rağmen dere içerisinde bulunan ağaçların kesilmesi talimatı ormancılık bilim ve tekniğine tezat oluşturmamakta mıdır? Türkiye genelinde milyonlarca ağacın kesilmesinin önünü açacak söz konusu tamim için üniversitelerin ve ormancılık araştırma enstitülerinin bilimsel çalışmaları olmuş mudur?”