Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Ümit Özgümüş, TBMM Genel Kurulu’nda, yabancılara mülk satışına ilişkin Tapu Kanunu ve Kadastro Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı ile ilgili konuşma yaptı.

Yapılan değişiklikle mütekabiliyetin (karşılıklılık şartı) ortadan kaldırıldığını ve yabancıların Türkiye’den toprak almasının önündeki bütün engellerin kalktığını bildiren Özgümüş, “Burada amaçlanan, Türkiye’nin en önemli sorunu olan cari açığı kapatmak. Cari açık kapatılsın diye ülkenin toprakları satılacak, toprak satarak cari açık sorunu çözülemez. Varlık satışının bir sonu var, böyle giderse sıra Topkapı Sarayı’na gelir. Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, yasa çıkmadan önce bunu bir müjde olarak açıkladı, bu övünülecek değil, utanılacak bir karardır. Ayrıca Bakan, bu değişiklikle ülkeye 8 milyar dolar geleceğini duyurdu. Ancak bu yasa ülkede üretimi, yatırımı artırmak, tarımı geliştirmek için değil sadece ve sadece cari açığı kapatmak için çıkarılmıştır ve çocuklarımızın, ülkemizin geleceği adına çok yanlış bir karardır” dedi.

Yabancıya toprak satışının çok önemli bir sakıncasının daha olduğunu söyleyen Özgümüş, “Satılan topraklarda bizim teknolojimizin yetmediği, ancak yabancıların tespit ettiği kıymetli madenler varsa onların eline geçecek” dedi.
Cumhuriyet tarihi boyunca yabancılara toplam 89 milyon metrekare arazi satıldığını ve bunun 82 milyon metrekaresinin 2002-2011 yılları arasında AKP döneminde gerçekleştiğini söyleyen Özgümüş, “Mütekabiliyet varken de topraklarımız karış karış satılıyordu, artık daha da fazla satılacak. Bundan 30-40 yıl sonra çocuklarımız denizi göremeyecek hale gelecek, bütün kıyı şeritlerimiz yabancıların elinde olacak” dedi.

Dostlarınızı sattınız, vatanınızı satmayın!

Yeni yasayla dünyadaki yüksek sermayeli emlak şirketlerinin Türkiye topraklarını pazarlamak üzere harekete geçtiğini ve bu ülkelerin tarım ve sanayi ürünlerimizi pazarlamak için değil, topraklarımızı pazarlamak için reklam kampanyaları başlattığını söyleyen Özgümüş, “AKP olarak Irak’ta Müslümanları, Libya’da Kaddafi’yi, Suriye’de Esad’ı satıp, “dostunu satan parti” olarak tarihe geçtiniz. Hiç olmazsa vatanını satan iktidar olarak tarihe yazılmayın” dedi.