Saadet Partisi’nin 7 Haziran Genel Seçimlerine Büyük Birlik Partisi ile birlikte “Milli İttifak” çatısı altında girmesiyle ilgili olarak konuşan Çalışkan, “Bizler ‘birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır’ ilkesine göre, ülkemizin içinde bulunduğu güç koşulları da göz önünde bulundurarak, halkımızın menfaatlerini her türlü kişisel menfaatin üzerinde tutarak, hakikatin ve hikmetin yanında yer aldık; sonuç olarak da milletimizin heyecanla beklediği ‘Milli İttifak’ı gerçekleştirdik.” dedi.

Açıklamasında Saadet Partisi ve Büyük Birlik Partisi tarafından kurulan “Milli İttifak”ın seçim beyannamesindeki önemli noktaların da altını çizen Hamza Çalışkan, “Her işin güzel, çabuk ve az maliyetle yapılabilmesi için her işi ehline vereceğiz. Vatandaşlarımız arasında ayrımcılık, kayırmacılık yapmayacağız; kimseyi ayırmayacağız. Öncelikle kardeşliği tesis edeceğiz. İnsan haklarına saygılı, huzurlu, mutlu, barış ve kardeşlik içinde yaşanan bir toplum ve Türkiye için çalışacağız.” diyerek açıklamasına devam etti.

Çalışkan, ahlakın ticarete hakim kılınacağını belirtirken, Milli İttifak iktidarıyla birlikte siyasetteki finansmanın da şeffaflaştırılacağını kaydetti. Çalışkan, “Artık hiçbir merci, denetimsiz ve hesap verilemeyen bir harcama içerisinde olmayacak; örtülü ödenek kaldırılacak; üst düzey yönetim birimleri halka rapor verecek.” diyerek sözlerini sürdürdü.

65 yaş maaşına da yüzde 100 zam yapacaklarını dile getiren Hamza Çalışkan, yaşlılara yönelik kurumsal bakım hizmetlerinin sayısı ve niteliklerinin de arttırılacağını kaydederken, tüm vatandaşların beşikten mezara kadar sigortalı olacaklarının da altını çizdi.

Hamza Çalışkan, Milli İttifak’ın iktidar olması durumunda, asgari ücretten alınan vergilerin kaldırılacağını, işçi, memur ve emeklilere de yüzde 50 zam yapacaklarını, kamuda taşeronluk kavramının kaldırılacağını ve tüm taşeron işçilerin kadroya alınacağını, emekliliğin yaşla değil, hizmet yılı ile olacağını, kredi ve kredi kartı borçlarının faizlerinin silineceğini ve devletin ihtiyacı olan hiçbir vatandaşını açıkta bırakmayacağını kaydetti.

Çalışkan, “Milletin vicdanının sesine tercüman olunacak, halkın her türlü öneri ve teklifi titizlikle dikkate alınacak. Vatandaşlarımız kanun teklifi verebilecek.” diyerek yeni dönemde halkın ülke yönetimine daha fazla katkıda bulunabileceğinin altını çizerken, yerel yönetimleri de vatandaşın sağlayacağı katkılar ile güçlendireceklerini kaydetti. Kurulacak Vatandaş Meclisi ve Mahalle Meclisi gibi yapılarla, halkın yönetimde daha aktif rol oynayacağını belirten Çalışkan, kırsal alandaki kalkınmanın sağlanabilmesi için de yeni nesil kooperatiflerin kurulacağını da dile getirdi.

Yerel yönetimlerin de gelişen dünya şartlarına ve teknolojiye göre düzenleneceğini kaydeden Çalışkan, belediyelerin şehirlerin durumu ve geleceği ile ilgili olarak sürekli raporlar hazırlayacağı ve geleceğe yön vereceği “Şehir Strateji Birimi”nin kurulacağını söylerken, “Türkiye’nin içinde bulunduğu dışa bağımlılık, kalkınma ve işsizlik gibi problemler, sanayileşme yoluyla, bilgi ve teknoloji üreterek çözülecektir.” dedi. Türkiye’nin kendi otomobilini, kendi akıllı telefonlarını, kendi micro-işlemcisini, kendi nano ve biyo teknolojisini üretebilecek bir ülke haline geleceğinin altını çizen Hamza Çalışkan, devletin yeni teknolojiler için hem yatırım yapacağını, hem de özel sektöre bu alanda destek vereceklerini belirtirken; ilaç, aşı, nano teknoloji, uçak, uzay ve havacılık sanayi, savunma sanayi ile motor fabrikaları gibi ülkemiz açısından stratejik öneme sahip üretimler yapan sanayicilerin üretimlerinin iç piyasada kullanımının ve ihracatının  da destekleneceğini sözlerine ekledi.

Vergi sisteminin de revize edileceğini dile getiren Çalışkan, “Üretici ve tüketicilerin maruz kaldıkları haksız vergiler, hak ve adalet temeline göre yeniden düzenlenecektir.” derken, devlet birimlerinin de bu düzenlemeye dahil edileceğini ve verimli olmayan birimlerin kapatılacağını da sözlerine ekledi. Çalışkan, “Kaynak israfının ortadan kaldırılması, öncelikli hedeflerimiz arasındadır.” dedi.

Havuz Sistemi’nin yeniden kurularak kaynak israfının önüne geçileceğini de vurgulayan Çalışkan, tarımın da stratejik sektör olarak belirleneceğini ve şeker fabrikalarının özelleştirme kapsamından çıkarılarak, ülke ihtiyacını karşılayacak ve ihracat odağında yeniden yapılandırılacağını sözlerine ekledi.

Saadet Partisi Adana Milletvekili Adayı Hamza Çalışkan, Saadet Partisi olarak AB ile eşit koşullarda karşılıklı ikili ilişkiler içinde olmayı doğru bulduklarını ancak tam üyeliğe karşı olduklarını belirtirken, unutulan D8’i canlandıracaklarını söyledi. Hamza Çalışkan, “Milli İttifak olarak dünyada yaşanan sorunların çözümü için ‘Savaş değil, barış; çatışma değil, dialog; sömürü değil, işbirliği; çifte standart değil, adalet; tekebbür değil, eşitlik; baskı ve tahakküm değil, insan hakları ve özgürlük’ ilkelerini benimsiyoruz.” derken, “Saadet Partisi ve Milli İttifak olarak, yapacağımız her işte, ilk olarak Allah rızasını gözeteceğiz.” diyerek sözlerine son verdi.