‘Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslar arası Dayanışma Günü’ dolayısıyla açıklama yapan Milletvekili Fatma Güldemet Sarı, “Şiddet, ne biçimde olursa olsun, kadınların hayatına korku ve güvensizliği sokuyor. Temel hak ve hürriyetlerini kullanmalarını engelliyor” dedi.    

  Sorunun tüm dünyada tartışıldığını ve her ülkenin kendine göre birtakım tedbirler aldığını belirten Milletvekili Sarı, “Ancak ne yazık ki şu ana kadar köklü bir çözüme ulaşabilmiş değiliz. Ülkemizde kadına uygulanan şiddetin önlenmesi konusunda umutsuz olmak, bunun kültürümüzün bir parçası olduğunu kabul etmek, yanlış bir düşüncedir. Gerçekten çok boyutlu bir sorun olan kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılmasında, toplumun tüm kesimlerinin ortak ve kararlı mücadelesi çok önemlidir” dedi.

  AK Parti hükümetlerinin kadına yönelik şiddetin önlenmesi konusunda çok duyarlı davrandığını ve bu konuda ciddi adımların atıldığını belirten Milletvekili Sarı, konuşmasını şöyle sürdürdü:

  “Benim yüreğimi gerçekten çok acıtan konu yazılı ve görsel basında gördüğümüz kadına şiddet haberlerinin toplumda normalmiş gibi karşılanıyor olmasıdır. Bu yüzden kadınlarımızın yardım çığlıklarını sadece yasal düzenlemelerle ortadan kaldırmamız mümkün değildir. Geçtiğimiz günlerde ev sahipliğini yaptığımız G20 toplantısında, ülkemiz bir ilke imza attı. Kadın açılım grubunu (W20) kurup, Dünyaya kadınlarımızın sesini duyurduk. Kadınlarımızın tamamının sosyal ve ekonomik hayatın içine dahil edilmesi, kadınlarımızın istihdamı gibi öncelikli konuları dile getirerek, dünya liderlerine çağrıda bulunduk. Toplumsal zihniyeti dönüştürme konusunda toplumda ki her bireyin sorumluluğu büyüktür. Bu olayların önlenmesi için toplumsal farkındalığı artırmamız gerekiyor. AK Parti olarak, kadına karşı şiddete sıfır tolerans ile yaklaşıyoruz. Hukuki alt yapının hazırlanmasının yanında mağdur kadınlarımıza yönelik konukevlerini çoğaltarak kendi ayaklarının üzerinde durabilmelerini sağlayacak daha geniş istihdam olanakları sağlayacağız. Sonuç olarak, kadın erkek hepimiz birbirimize tutunarak, zihniyet değişimini başarmak zorundayız.”