Doç. Dr. Şeref İba, Adana il başkanlığında yaptığı basın toplantısında milletvekili aday adaylığını ilan etti. Doç. Dr. Şeref İba’nın adaylık ilanı ve konuşması büyük ilgi gördü. Adaylık ilanına çok sayıda Parti teşkilatı yöneticisi, sivil toplum kuruluşu, mahalle muhtarları ile il ve ilçelerden gelen partililerin, ülkücü gençliğin ve kadın kollarının katıldığı görüldü.

Şeref İba konuşmasında “Ben bu büyük davanın meşakkatli ve çileli yollarında mücadele eden bir faniyim, neferim” diyerek son derece önemli hususlara dikkat çekti ve şunları söyledi:

Ülkemizin ve dünyanın en saygın kurumlarında eğitim gördüm. TBMM’de yasama kanun yapımı alanında çalıştım. Akademisyen olarak hukuk ve anayasa çalışmaları sahasında tecrübe sahibi oldum.

·        “Ben bu büyük davanın meşakkatli ve çileli yollarında hayatı boyunca mücadele eden bir kardeşinizim, neferim. Faniyim.

·        Ülkemizin ve dünyanın en saygın kurumlarında eğitim gördüm ve eğitim verdim. TBMM’de yasama, kanun yapımı alanında çalıştım. Akademisyen olarak, hukuk ve anayasa çalışmaları sahasında tecrübe sahibi oldum.

·        Bütün tecrübe ve birikimimle günümüz Türkiyesi’nin düştüğü hali gözlemledim ve yaşananlara tahammül edemedim. Eziyetler, baskılar gördüm ama dik durdum. Yolumdan dönmedim. Benim çözüm önerilerim var. Adana’mız ve Türkiye’m için hayallerim var.

·        Ben pek çok farklılığın öncüsü olacağım. Allah nasip eder seçilirsem, farklı bir çalışma sistemim olacak. Mesela vekilliğim boyunca Adana’da bir seçim ofisim ve bir danışmanım olacak. Ofisim sürekli açık kalacak ve halkımıza hizmet sunacaktır. Bir başka örnek vermek gerekirse 15 ilçemizde haftalık periyodlarla belirli saatlerde video-konferans sistemiyle hem teşkilatlarımız, hem partililerimiz hem de vatandaşlarımızla görüntülü görüşmek suretiyle hizmet sunacağım.

Saygıdeğer Hemşehrilerim

·        Adana’mız yakın siyasi tarihimizde esas itibariyle sahipsiz bırakılmıştır. Kamu hizmetlerinin aşağı yukarı hemen her alanında mahrum kalmış, biraz “üvey evlat” muamelesi görmüştür. Adana’mız sürekli kaybetmiş, sanayi ile beraber beyin göçü, büyük yaramız haline gelmiştir. Adana’mızın yiğit insanları, Hüseyin Sözlü’yü topyekün desteklemek suretiyle bu kötü gidişe mahalli bazda bir dur demiştir. MHP’nin doğum yeri olan Adana’dan iktidar yürüyüşümüz bismillah diyerek başlamıştır. Başkanımız Hüseyin Sözlü’nün de tüm engellemelere rağmen büyük başarılara imza atacağına ve Adana’mıza farklılık getireceğine eminim.

·        Ben Şeref İba olarak Adana’mızın ma’kus talihini meclis düzeyinde yapacağım çalışmalarla ve projelerimle değiştirme konusunda iddialıyım, hazırım ve sıradan değil farklı bir çalışma sistemim olacak.

·        Adana’mızın reva görüldüğü bizi acıtan somut bir tabloyu sizlerle paylaşmak istiyorum: Metro konusu.

·        AKP iktidarı tarafından en yetkili ağızlardan verilmiş sözlere rağmen Adana’nın metro problemi çözülememiştir. Başbakan düzeyinde vaad verilmiş, bu konuda kanun çıkarılmıştır. Adana dışındaki şehirlerin metro hatlarını hükümet devralmıştır. Borcu varsa ödemiş, yarım kalan inşaatları tamamlamayı üstlenmiştir. Ne yazık ki Adana üvey evlat muamelesi görmüştür.

·        Adana’nın metro meselesi şantaj konusu yapılmıştır. AKP’nin büyükşehir belediye başkan adayı “Beni seçmezseniz borç bitmez” diyerek halkımızı adeta tehdit etmiştir. Seçim öncesi “Metro kredisini kendilerinin engellediğini” de dile getirmekten çekinmemiştir. Bu söylediklerimiz basına da yansımış konulardır, Adana kamuoyu tarafından da iyi bilinmektedir.

·        Adana’nın kanayan yarası haline gelen metro meselesini çözmek bize nasip olacak inşallah.

·        Ülkemiz yaşayan son büyük Türk devletidir. Bütün Türk dünyasında çeşitli vesilelerle bulundum. Güzel yurdumuz tüm Türk dünyasının umudu ve ağbi (ulu) ülkesidir. Gördüm ki herkesin umudu biziz. Ama kardeş ülkelerimiz, Türk dünyası yalnız bırakılmış ve kendi kaderine terkedilmiştir. Türk dünyasıyla yakın ilişkiler konusu hükümet tasarrufudur, bu da bir yürek meselesidir. Bu yürek ve kararlılık MHP’de var.

·        Dikkatlerinize sunmak istediğim bir diğer husus, hiç gündemden düşmeyen siyasi sistem tartışmalarıdır. Türkiye’de şu anda bir siyasi rejim yani hükümet sistemi meselesi yoktur ve olmamalıdır. Çünkü hükümet sistemi değişiklik arayışlarının altında istikrarsızlık yatar. Ülkemizde istikrarsızlık mı var?  Başkanlık sistemi arayışının altında zımmi/gizli mana ve maksatlar yatmaktadır. Bu söylemlere ihtiyatla bakmak gerekir. Gündeme getirilen “Meksika modeli”, dünyada “emperyal başkanlık sistemi” olarak bilinir. Bu sistemde başkan kendisinden sonraki başkanı da seçer, tüm milletvekillerini de. Ben sizlere soruyorum. Bu mudur özlenen Türkiye? Türkiye’nin neye ihtiyacı var?  Türkiye’nin bütünüyle yenilenmiş yeni bir anayasaya ihtiyacı var. Türk milleti; kendisine ayak bağı olmayacak, evrensel, demokratik standartlara sahip, insan hakları kataloğu gelişmiş, ufuk açıcı sivil insiyatif yani toplum sözleşmesi mantığı ürünü bir anayasaya ihtiyaç duymaktadır.

 Bu konuda MHP olarak bizim çalışmalarımız hazırdır.


Değerli Hemşehrilerim,

·        Cumhuriyetin kurucu iradesine saygı göstermeyen, doksan yıllık cumhuriyetimize reklam arası diyenlerle hesabımız var. Yeni anayasa; kafasının önünde ve arkasında başka maksatlar olanların değil, net olanların ve samimi olanların işidir.

·        Bilge liderimizin engin öngörüleri ve ufuk açıcı yönlendirmeleri sayesinde MHP bu konuda da ön alacaktır.

·        Son günlerde genel başkanımızın kamuoyuna yansıyan “uyku orucu tutuyorum” şeklindeki beyanı öylesine söylenmiş bir laf değil mesaj ve mana yüklüdür. Genel başkanımız uyku orucu tuttuğuna göre bize uyumak yok. Bu, önümüzdeki seçimler için bir seferberlik çağrısıdır. Konuşmamın bu son kısmında belirtmek istiyorum ki milletimizin coşkusu ve heyecanından, partimizin hazırlıklarından iktidar yürüyüşümüzün işaret fişeklerini görüyorum. Allah hepimizin yardımcısı olsun.