Baro Başkanı Avukat Mengücek Gazi Çıtırık, açılış konuşmasında,  Türkiye'nin 150 yıllık anayasa geleneği içinde, halkın katılımı ve demokratik yöntemlerle anayasa yapılmamasının büyük bir eksiklik olduğunu söyledi.
Av. Çıtırık, "Değerli konuklar, sizleri en içten sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. Konuşmama şiirle başlamak istiyorum. Türk edebiyatının önemli şairlerinden Cemal Süreya'nın 'Kısa Türkiye Tarihi' isimli dizi şiirlerinin ikincisi şudur: 'üç anayasa ortasında büyüdün: biri akasya, biri gül, biri zakkum' Akasya 1924, gül 1961, zakkum 1982 anayasasıdır. 30 yılı aşkın süredir Zakkum'la büyüdük.  Anayasa toplumsal uzlaşma metinleridir. Türkiye, 27 Mayıs 1960'dan bu yana darbe anayasaları ile yönetilmiş, siyasi partiler de bu anayasalar üzerinde çeşitli düzenlemeler yapmıştır. Son olarak, Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda yoğun bir çalışma yürütülmüş ancak siyasi iktidar temsilcileri masadan kalkarak süreci tıkamıştır. Yeni anayasanın kimsenin ötelenmediği, yok sayılmadığı, toplumsal ihtiyaçların gözetildiği, temel-hak ve özgürlüklerin alabildiğinde genişletilmesinin gerekli olduğu bu günlerde böylesi bir panele evsahipliği yapmaktan dolayı mutluyuz" dedi
Av. Çıtırık, Türkiye'de anayasaların hep darbe dönemlerinde hazırlandığını vurgulayarak, "Göstermelik olarak referandum yapılsa bile karşı bir görüşe izin yokken bu referandum ne kadar gerçekçi olur? Bugün Türkiye'de üzülerek söylemek gerekirse 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan referandumdan sonra adli ve idari yargıda yapılan değişikler ve yüksek yargı kuşatma altına alınarak 'yandaş yargı' oluşturulmuştur. Kuvvetler ayrılığı ilkesinin kendisine engel olduğunu söyleyen bir başbakan var. Hepimiz fakültelerde okuduk. 1961 anayasası yasamayı kuvvetlendiren, 1982 anayasası buna tepki anayasası olduğu için yürütmeyi kuvvetlendirir. 17 kez değişikliğe uğramıştır. Bugün halen değişiklik çalışmaları yapılmaktadır. Egemenlik, kayıtsız şartsız millete aittir. Yasama TBMM'ye, yürütme yetkisi ve görevi bakanlar kurulu ve Cumhurbaşkanına, yargı yetkisi bağımsız mahkemeler aracılığıyla kullanılır. 87. Maddesinin görevleri arasında TBMM'nin bakanları kurulunu ve bakanları denetleme yetkisi var. Kişi güvenliğini ve demokrasinin güvencesi olan bir anlayıştır. Kuvvetler arasında denetleme ve denge görevi var. Demokrasi açıklığın, şeffaflığın olduğu bir anlayıştır. 10 yıldır Cumhurbaşkanı parlamentoda sayısal çoğunluğunu, mahalle muhtarları, apartman yöneticilerine kadar belirleyecek güce sahip siyasi iktidarın, 90 yıldır uygulanan parlamenter rejiminden, tek adamlığa otoriter-totaliter rejime, Türkiye'ye özgü 'başkancı sisteme' geçmek üzereyiz" dedi.
 Baro Başkanı Avukat Mengücek Gazi Çıtırık'ın moderatörlüğünde 3 Nisan 2014 Perşembe günü saat: 14:00'da Seyhan Oteli Toros Salonu'nda gerçekleşen panele, Gaziantep Hasan Kalyoncu Üniversitesi Hukuk Fakültesi  Öğretim üyesi Doç. Dr. Şule Özsoy Boyunsuz, CHP Konya Milletvekili Atilla Kart ve MHP Konya Milletvekili Faruk Bal panelist oldu.
Panele, 30 Mart Yerel seçimlerinin ardından Adana Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Hüseyin Sözlü, Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar ve Sarıçam Belediye Başkanı Avukat Bilal Uludağ, eski milletvekili Adana Baro Başkanlarından Avukat M. Ziya Yergök ile çok sayıda meslektaşımız, basın mensupları ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri katıldı.