CHP Grup Yönetim Kurulu Üyesi ve Adana Milletvekili Orhan Sümer, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşma ile Adana’nın ekonomik sorunlarını gündeme taşıdı. 
AKP’nin 2002 yılından bugüne kadar hep güven ve istikrardan söz ettiğini, ekonomik gelişme, sürekli büyüme ve gelişme vaat ettiğini hatırlatan Sümer, “AKP hep, adaletten, kalkınmadan, demokrasiden ve hukuktan söz etti. Türkiye’de yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar bitecek, herkesin yüzü gülecekti. Peki öyle oldu mu? Hayır. Bunların hiçbiri hayata geçmedi” dedi.
ADANA TÜRKİYE’NİN İZDÜŞÜMÜ
Adana’nın Türkiye’nin bir izdüşümü olduğunu belirten Sümer, “Yani Adana’da yaşanan her bir olay aslında Türkiye'nin gerçek fotoğrafını bizlerin önüne koyar. O nedenle, Adana'da yaşananlara bakın, Türkiye’nin gerçeğini görün” dedi. 
Adana’nın, 1990’lı yıllara kadar sanayide, tarımda adı öne çıkan illerin başında geldiğini ve kentin sadece Akdeniz Bölgesi’nin değil, Türkiye’nin ekonomisine yön verdiğini anlatan Sümer, “Adana, o dönem sanayinin lokomotif kentlerinden biriydi; hem üretiyor ve hem de ürettiğini Türkiye’yle, dünyayla paylaşıyordu” dedi ve konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ama son yıllarda Adana tarım ve sanayi teşviklerinde, kamu yatırımlarında, kültür ve turizm yatırımlarında ve sayabileceğimiz daha pek çok alanda hep geri plana itildi, gözden çıkarıldı. Yıllar önce herkesin iş sahibi olduğu, her mahalleden bir işçi servisinin çıktığı Adana'da sabahın ilk ışığında vardiyaya giden o işçiler artık çalışmıyor, o mahalleler bugün sessiz. Ülkemizi sarsan ekonomik krizle birlikte o fabrikalar, o işletmeler ya kapandı ya da kapanma noktasına geldi. İşte size Bossa Fabrikası, işte size PAKTAŞ, işte size ÇUKOBİRLİK, işte size kırk yıllık Garip Tavukçuluk. Daha bir ay öncesine kadar işletmesini sürdüren ama şimdi iflas bayrağını çeken Garip Tavukçuluk’ta yaklaşık 600 kişi çalışıyordu,yan ürünleriyle beraber tam 4 bin kişiye istihdam alanı sağlıyordu. Bugün o işletme kapanıyor. Bu yüzden Adana için açıklanan işsizlik oranı yüzde 10,7 değil, gerçek işsizlik yüzde 25’lerde. Yani Adana'da her 4 kişiden 1'i işsiz.”
DESTEKLER NE ZAMAN ÖDENECEK?
Konuşmasında Çukurova’nın bereketli topraklarının bugün “kara topraklar” haline geldiğini anlatan Sümer, şunları söyledi:
“En stratejik ürün olan pamuk bitme noktasına geldi, üretici perişan. Mazot ve gübre desteği hala ödenmedi. Ayçiçek ve pamuk üreticileri hala yağlı tohum desteklerini alamadı. Zaten girdi maliyetleriyle boğuşup tarlasını bin bir zorlukla hasat eden, emeğini, alın terini toprağa katan çiftçilerimiz ‘Prim desteğini zaman geçirmeden ödeyin’ diye feryat ediyor. Tarım Bakanı’na sormak isterim; üreticilerimize destekler ne zaman ödenecektir?” 
İHRACATÇILAR DA MAĞDUR 
Sümer, Türkiye’den Avrupa’ya ihraç edilen narenciye ile yaş meyve ve sebzeleri taşıyan TIR’ların Bulgaristan’dan transit geçişi sırasında 350-800 Euro arasında “analiz ücreti” adı altında para alınmasını da eleştirdi. Bu durumun, ihracatçılar üzerinde yeni bir mağduriyet doğurduğunu vurgulayan Sümer, “Ama bütün bunları ‘Usta’ya sorarsanız yaşananlardan kendisi ve yönetenler hariç herkes sorumlu. Kriz dememek için bize her türlü hikâye anlatıyorlar. Patlıcan, biber fiyatları yükseliyor, suçlu fırsatçı marketler oluyor. Vatandaşın sofrasındaki, mutfağındaki yangını değil, mermiyi konuşalım istiyorlar. Yani suçlu yönetenler değil, gariban vatandaşın ta kendisi” dedi. 
VATANDAŞ GEÇİNEMİYOR
Sümer, Adana’daki vatandaşın sorunlarını anlatmaya şöyle devam etti:
“Adana’da yaklaşık 42 bin esnaf var, her biri siftahsız dükkan kapatıyor. Tüm vatandaşlar gibi onlar da borçlarını borçla kapatıyor. Vatandaşlarımız geçinemiyor. Böyle bir ortamda vatandaşlarımız depresyon, umutsuzluk nedeniyle intihara sürükleniyor. Yine buradan uyarıda bulunmuş ve birkaç ay içinde Adana’da 6 vatandaşımızın borçları nedeniyle intihar ettiğini söylemiştim. Ancak, ne yazık ki geçen hafta içinde yine ekonomik sorunlar nedeniyle 1’i kamu müteahhidi, 1’i mühendis, 1’i de Ceyhan Ziraat Odası Başkanımız olmak üzere üç vatandaşımızı daha yitirdik. Maalesef, bu ne ilk, ne de son olacak. Eğer ekonomik kriz yoksa, her şey yolundaysa bu sorunlar neden ortaya çıkıyor, bu mağduriyetleri neden yaşatıyorsunuz?”