Gürsel Tekin, TBMM Başkanlığı’na verdiği dilekçesinde, adalet sistemi emekçilerinin yaşadıkları sorunların defalarca gündeme getirilmiş olmasına rağmen gerekli adımların atılmadığını ve sorunlarının çözümsüz bırakıldığını savundu. Tekin, adalet çalışanlarının sorunlarının detaylıca incelenmesi ve gerekli politikaların oluşturulması amacıyla anayasanın 98.inci, içtüzüğünün 104 ve 105 maddeleri uyarınca bir meclis araştırması açılmasını istedi. Tekin şöyle dedi:
“Türkiye’de adalet mekanizmasının sadece hâkim ve savcılardan oluştuğu düşünülmektedir. Adalet sisteminin emekçileri olan zabıt kâtipleri, mübaşirler, yazı işleri müdürleri ve teknik hizmetler sınıfı çalışanlarının çalışma koşulları gittikçe kötüleşmektedir. Demokrasinin özümsendiği rejimlerin vazgeçilmezi olan yargı bağımsızlığının dahi tartışılabilir hale geldiği günümüz Türkiye’sinin adalet sistemi, çözümsüz bırakılan sorunlar sebebiyle tabir-i caizse kangren hale getirilmiştir.
Hükümetin siyasi gündemine göre, kısa vadeli ve alt yapısı kurgulanmadan meclisten geçirilen yargı paketlerinin hiçbiri adalet çalışanlarının taleplerini dikkate almamıştır. Adalet çalışanlarının özlük haklarına yönelik sorunlar aşağıdaki gibi özetlenebilir:
Personel yetersizliği
Fazla mesai ödemelerindeki eşitsizlik
Zabit kâtiplerinin kadro ve görev tanımı
Adalet Bakanlığı müdürlerinin ek gösterge düzenlemeleri
Mübaşirlerin görev tanımı ve memuriyet sınıfı
Yargılanma usulleri
Keşif harçları ödemelerindeki eşitsizlik
Yıpranma payı ödemeleri
4/C personeli kadroları ve görev tanımı
Adli emanet memurları görev tanımı
Adalet mekanizmalarının içinde bulunduğu bu çıkmazlar, sıklıkla karşımıza çıkan hak ihlallerini açıklar niteliktedir. Yukarıda kısaca özetlediğimiz durum, Türkiye hukuk sisteminin adaleti olmadığını kanıtlamaktadır.
Bu bağlamda, Türkiye hukuk sistemini işlev göremez hale getiren bürokrasinin demir kafesinden kurtulması, çalışanların haklarını koruyacak şekilde gerekli politikaların ivedilikle oluşturulması için bu araştırma önergesinin kabulü büyük önem taşımaktadır.”