Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer, Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edeceği üretimin artırılması açısından bazı teşvik mekanizmalarının da devreye konularak geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı’nın 78 ve 79. maddesini oluşturan Enerji Verimliliği Kanunu’na eklenecek enerji performans sözleşmesi üzerine CHP grubu adına konuşan Tümer, “Türkiye’nin önceliği enerji talebini düşürmek için enerji verimliliği ve tasarrufu olmalıdır” dedi.
ENERJİ FİYATLARI SÜREKLİ ARTIYOR
Sürekli artan enerji fiyatları ve artan dışa bağımlılık nedeniyle uluslar arası boyutta rekabet edemeyen enerji sektörünün arz güvensizliğinden, karbon yaptırımlarından ve iklim değişikliğine yol açan olumsuz sonuçlarından kurtulmak için enerji verimliliği üzerine odaklanmasının önemine işaret eden Tümer, konuşmasında kanayan yara haline gelen Ceyhan Enerji İhtisas Endüstri Bölgesi’nde yer alması gereken rafineri, petrokimya tesisleri, petrol ve doğalgaz depolama tesisleri, liman ve tersane projelerinin hayata geçirilmemesini de eleştirdi.
CEYHAN ENERJİ İHTİSAS ENDÜSTRİ BÖLGESİ’NE DİKKAT ÇEKTİ
Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri olan enerji ve enerji krizini en kısa ve ucuz yoldan hızlıca çözmek için öncelikle yatırım ve teşvik mekanizmaları, ardından altyapı yatırımları, kapasite artırımı ve kalifiye personelle enerji verimliliği üzerine yoğunlaşması gerektiğini kaydeden Tümer, “Başta İstanbul, İzmir, Adana, Bursa, Gaziantep gibi sanayi şehirlerinde Üniversite-organize sanayi bölgeleri, Makine Mühendisleri, Elektrik Mühendisleri Odası ve özel sektör ile birlikte, “enerji verimliliği uygulama laboratuarları” kurulması sağlanmalıdır. Bu kapsamda Adana ili başta olmak üzere Çukurova bölgesi için son derece önem taşıyan ancak 2007’den bu yana kamulaştırmada çıkan sorunlar nedeniyle yatırıma açılamayan Ceyhan Enerji İhtisas Endüstri Bölgesi’nde yer alması gereken rafineri, petrokimya tesisleri, petrol ve doğal gaz depolama tesisleri, liman ve tersane projeleri de bir an önce hayata geçirilmelidir” diye konuştu.
KAMU İHALE KURUMU DEVRE DIŞI BIRAKILIYOR!
Enerji Performans Sözleşmelerinin enerji verimliliği ya da yenilenebilir enerji projeleri sayesinde elde edilen maliyetteki azalmaları kullanarak, bu tür projeleri finanse edebilmek için sermaye oluşturmayı sağlayan bir finansman yöntemi olarak tanımlandığını dile getiren Tümer, sözleşmelerin ihale kurumu denetimine tabi olmadan yapılmasının Anayasa’nın 2. Maddesindeki hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmadığını, nitekim komisyon görüşmeleri sırasında kamu kesiminde enerji performans sözleşmelerine istinaden yapılacak hizmet satın alımlarının 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun kapsamı dışına çıkartılma nedeni konusunda yöneltilen sorulara tatmin edici cevaplar alınamadığını söyledi. 
SUİSTİMALİN ÖNÜ AÇILACAK!
Ayrıca risk paylaşımlı bir finansman modeli ile ilgili olarak tasarı maddelerinde detaylandırma bulunmadığı, her türlü sorunun çözümünün ikincil mevzuat düzeyinde cevabının aranacağının ifade edildiğini kaydeden Tümer, “Kamu kurum ve kuruluşları ile enerji şirketleri arasında ihdas edilen anlaşmaya istinaden masrafın  kazancın üzerinde olamayacağı öngörüldüğünde 15 yıllık uzun süreç maliyet ve verimlilik denetimlerini sekteye uğratacağı gibi suistimalin de önücü açacaktır” dedi.
SIFIR ENERJİLİ BİNADALARDA GEÇ KALINIYOR!
Enerjide dışa bağımlılığın azaltılmasına yönelik yeni stratejilerin geliştirilmesinin yanı sıra ihtiyaçların yenilenebilir enerjiden sağlanabileceğinin öngörülmesi gerektiğini anlatan Tümer, şunları söyledi: “Tüm dünyada örneği bilinen akıllı şebeke, akıllı enerji, etkin ve sürdürülebilir şehirler oluşturmak da mümkündür.  Türkiye’yi baştan başa çevreleyen ancak tanımı dışına taşan kentsel dönüşüm projeleri çevre dostu, yeşil, enerji verimli pasif evler projelendirilmeli ve desteklenmelidir. Yapıları tamamen yıkmak yerine yenilemek, dönüştürmek ve iyileştirmek öncelikli olmalıdır. Konuşmalardan öteye geçemeyen, kağıt üzerinde kalan ve sürekli ertelenen sıfır emisyonlu, sıfır enerjili bina zorunluluğunda geç kalınmaktadır.”