Anayasa değişikliğinin ardından tatile giren TBMM’yi haberleşme giderlerini TBMM’nin karşıladığı Başkanlık Divanı üyelerinden birinin 1 milyon 200 bin TL’lik faturası, karıştırdı. Divan üyeleri konuyu gündeme getirdi, ancak isim telaffuz edilmedi.
Saliha Çolak’ın Habertürk’te yer alan haberine göre; dün akşam saatlerinde de, ‘rekor’ kıran vekilin CHP’li kâtip üye Elif Doğan Türkmen olduğu ortaya çıktı. Bu rakama, Türkmen’in hem telefon konuşmaları hem de Adana’daki seçmene özel günlerde gönderdiği mektuplar neden oldu.

TÜRKMEN: ŞOK OLDUM
Fatura nedeniyle Türkmen’e CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun da tepki gösterdiği öğrenildi. Türkmen ise sorulara şu yanıtı verdi: “Haberim yok. Mesaj, ara ara da mektup gönderiyoruz. Kimden kaça aldıklarını hiç bilmiyorum. Henüz öğrendim. Çok çok üzüldüm. Çünkü Meclis’teki tuvaletin ışığını bile söndürürüm. Gerçekten şok oldum. Keşke uyarsalardı, bugüne kadar kimse söylemedi. Bu hizmetin bu kadar pahalı olduğunu bilsem kullanmazdım. Bundan sonra kontrol etmeden zaten kullanmam.”

DİVANA SINIRSIZ
TBMM, vekillerin 1 yıl içinde 2 maaş tutarına kadar olan telefon ve posta masraflarını karşılıyor. Ancak, TBMM Başkanlık Divanı üyeleri için bir üst sınır bulunmuyor.
TBMM Başkanlık Divanı Üyesi CHP Adana Milletvekili Av. Elif Doğan Türkmen’in  28 Ocak 2017 tarihinde bazı basın- yayın kuruluşlarında hakkında çıkan haberlere dönük yaptığı açıklama:

Türkmen yaptığı açıklamada şunları söyledi;
    
 “28 Ocak 2017 tarihinde bazı basın yayın kuruluşlarında hakkımda çıkan haberler, bir açıklama yapmayı zorunlu hale getirmiştir.
Değerli Basın Mensupları
Milletvekili olarak yasama ve siyasi çalışmalarımı birçok yöntemlerle seçmenlerim ve kamuoyu ile paylaşmaktayım. Bu yöntemlerden bir kısmı “SMS” ve “Yazılı Bildirim” şeklindedir.
Divan üyesi olarak; benden önce alınmış bir karar ile divan üyelerine verilen hakkı ben de kullandım. Bu kullanılan hak, tamamen seçmenlere, hemşerilerime, kamuoyuna yönelik bir bilgilendirme ve iletişim amaçlıdır.
TBMM Yönetimi tarafından satın alınan, kaça alındığını bilmediğimiz, kullanımımıza sunulan bu hak ve hizmetlerin fahiş fiyatlarından sorumlu tutulması gereken kişinin ben olmadığını düşünüyorum. Bu tamamen açık olan harcamaların ulaştığı düzey konusunda tarafıma hiçbir bilgi ve maliyet bildirilmemiştir.
Asıl sorulması gereken sorunun; bu hizmetleri fahiş fiyatlardan satın alıp bu konuda bize en küçük bir bilgi bile vermeden kullananlara olması gerekir.
Herkes şunu iyi bilsin, milletvekili olarak gerek divan üyesi olduğum süre boyunca gerekse daha sonra yaptığım yasama ve siyasi çalışmalarımı aynı kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğim.
Önceliğimiz ve hesap vereceğimiz yer seçmenlerimiz ve milli iradedir. Hesabını veremeyeceğim tek bir çalışmamız ve hareketimiz olmamıştır. Bundan sonra da olmayacaktır”