Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, son dönemlerde savunma hakkına, avukatlara, avukatlık mesleğine, meslek onuruna, avukatların meslek örgütü barolara yönelik saldırıların, sindirme, korkutma ve yıldırma çabalarının tahammül edilemez boyutlara ulaştığını, avukatların görevlerini yapamaz hâle geldiğini vurguladı.

Savunmanın yargının kurucu unsuru olduğuna işaret eden, avukatlık kanunu uyarınca; yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmanın temsilcisi olan avukatın amacının, hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını, her derecede yargı organları, hakimler, resmî ve özel kişi, kurul ve kurumlar nezdinde sağlamak olduğuna işaret eden Dr. Şevkin,  savunma hakkına, avukatlara, avukatlık mesleğine, meslek onuruna,  barolara yönelik saldırıların ve avukatların ekonomik ve sosyal sorunlarının araştırılması, tespiti ve çözümü için meclis araştırması açılmasını talep etti.

“SİNDİRME, KORKUTMA, TASFİYE!”
Avukatlık Yasası 2.maddenin 3.fıkrasının; yargı organları, emniyet makamları, diğer kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadî teşebbüsleri, özel ve kamuya ait bankalar, noterler, sigorta şirketleri ve vakıfların avukatlara görevlerinin yerine getirilmesinde yardımcı olmak zorunluluğu getirildiğini hatırlatan Dr. Şevkin, “Oysa son dönemlerde savunma hakkına, avukatlara, avukatlık mesleğine, meslek onuruna, avukatların meslek örgütü barolara yönelik saldırılar, sindirme, korkutma ve yıldırma çabaları tahammül edilemez boyutlara ulaşmış; avukatlar, görevlerini yapamaz hâle gelmiştir. Avukatların görevlerini yapması bizzat Yargı organlarınca engellenir hâle gelmiştir. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) yapısıyla oynanan Anayasa değişikliğinden sonra yargı önce kuşatıldı, arkasından da tutsak edildi. İktidardan yana tavır koymayan kişi ve kuruluşlar yargı eliyle sindirildi, korkutuldu ve tasfiye edildi” dedi.

“AVUKATLAR, ÖLDÜRÜLÜYOR!”
Avukatların görevlerini yaparken kimi zaman tehdit, hakaret ve darp gibi eylemlere maruz kaldığını, uğradıkları saldırılar sonunda öldürüldüğünü dile getiren Dr. Şevkin, Araştırma Önergesi’nin gerekçesinde şu ifadelere yer verdi:

“2019 yılının ilk 6 ayında iki avukatın öldürüldüğü bilinmektedir. Kimi zaman mahkemelerde savunma hakkının kullanılması, bizzat mahkemelerce engellenmekte, savunma hakkının kullanılmasına bağlı olarak söyledikleri sözlerden dolayı haklarında soruşturma ve kovuşturma açılmakta, hatta tutuklanmaktadır. Avukatlık mesleğinin ve avukatların iktidar eliyle ötelenmesiyle birlikte ekonomik krizin de neden olduğu etkenler bazı avukatların intiharına bile neden olmaktadır.  Avukatların çoğu, bürosunun kirasını ve zorunlu giderlerini dahi ödeyecek kadar kazanmadığı ve sırf avukatlık mesleğini sürdürmek için çalıştığı halde avukatlar, potansiyel vergi kaçakçısı olarak görülmekte, vergi dairelerinin baskıları sonucu kazanmadıkları paraların da vergisini vermek zorunda kalmaktadır.  

“ADLİ KAPİTÜLOSYANLAR, DOLAYLI YOLLARDAN GERİ GELDİ!”
CMK müdafîlik ücretlerinin düşüklüğü, avukatlık ücretlerine uygulanan KDV’nin yüksek olması, yabancı avukatlık bürolarının faaliyet yasaklarını dolanarak neden oldukları iş kayıpları da haksız rekabete yol açmaktadır.  Avukatlar için haksız rekabet teşkil eden bu durum, aynı zamanda Lozan Barış Antlaşmasında defettiğimiz adli kapitülasyonların dolaylı yollardan geri gelmesidir. CMK en azından Türkiye Barolar Birliğinin hazırladığı avukatlık asgari ücret seviyesine çıkartılmalıdır. Avukatların CMK ücretlerinden KDV alınmamalıdır. Diğerlerinden de alınan KDV ücreti yüzde 18’in altına zorunlu giderlerdeki oranlara indirilmelidir.

“GENÇ AVUKATLAR BÜYÜK SORUN YAŞIYOR!”
Kamu hizmeti sunmakta olan avukatlara iddia makamını temsil eden savcılarla eşit koşullarda yeşil pasaport hakkı verilmelidir. Kamuda görev yapan avukatların ek göstergeleri hâkim-savcılarla eşitlenmelidir. Emeklilik şartları da hâkimlerle aynı olmalıdır. İşçi avukatların sorunlarını da hamasi söylemler yerine sorumluluk alarak çözüm bulunmalıdır.  Avukat sayısındaki büyük artışa meslek tekelinin daralmasına dur diyebilmek,  genç avukatların sorunları için vergi muafiyeti ve mikro kredi uygulanmaları gibi acil çözümler getirilmelidir. Sağlık ve sosyal yardımlarının paraya tâbi olmasının önünün kesilmesi gerekmektedir. Avukatları haksızlığa maruz bırakmak, mesleklerini yapmalarına engel olmak yurttaşları savunmasız bıraktığı gibi, bu olumsuzluklar insan hak ve özgürlüklerini de sekteye uğratmaktadır. Savunma hakkına, avukatlara, avukatlık mesleğine, meslek onuruna,  barolara yönelik saldırıların ve avukatların ekonomik ve sosyal sorunlarının araştırılması, tespiti ve çözümü için meclis araştırması açılmasını teklif ederiz.