Ertuğrul Gazi'nin gelenekselleştirdiği Söğüt Yörük Türkmen Şenlikleri’ne Adana’dan bir grup arkadaşımızla iştirak ettik. Söğüt’e varışımızın 1. gününde Yörük çadırlarında kilim desenli Yörük yastıklarına başımızı koyduk. 700 yıl öncesinde bile aynı noktadan parlayan yıldızları çıplak gözle seyrettik, kirpiklerimizi kırpmadan ruhumuzu tarihin ötelerine sürdük ve hissiyat pencerelerimize dalarak yüzyıllar evveline yolculuk ettik.
Her şey çok güzel başlamıştı. İcra edilmeye çalışılan her çalışma çok samimi ve içtendi. Anadolu'nun her yöresinden koşup gelmiş ve direklerini ata mekânı Söğüt’e batırmış her kıl çadırın önünde güleç yüzlü, Yörük giysisi içindeki içten insanlar bizleri kendi çadırlarına davet ettiler. Birçok çadıra girdik ve lafın harmanını yaptık. Gece ortasına kadar Yörük Türkmenlerin Anadolu kokan Türkülerini dinledik ve her yöreden oyunlar seyrettik.
Karanlığın sabaha çaldığı saatlerin akabinde, yani şenliğin 2.gününün başlamasına ramak kaldığı saatlerde bir kıpırtı ve bir çatırtı çöktü çadırların gerisinde. Bir hareketlenme başladı şölen çevresindeki ağaçların her bir yanında. Meydana doğru sıralar halinde akan çevik kuvvet ya da polis gurupları şenlik alanının her yanını doldurmaya başladı. Şölenin ikinci gününde bir şeylerin olacağı an be an kendisini hissettiriyor ve her halden yaklaşan bir değişim gözlenebiliniyordu. Saat gece 03.30’dan sonra özellikle AK PARTİ belediyelerince organize edilen 100’den fazla otobüsten 100’lerce insan aktı çadırların çevresine. Daha önce hiç gözükmeyen bu gurupların ellerinde yeşil 3 hilalli bayraklar vardı. AKP logosuna pek benzeyen ampul desenli flamalar ve ortasında ayrıca Osmanlı arması olan yüzlerce bayrak ellerinde olduğu halde organize edilmiş bir kitle, gecenin şafak vakti Söğüt'e adeta indirme yaptılar.
Sabahın erken saatlerinde başlayan Recep Tayip Erdoğan bağırtılarıyla Söğüt’ün şölen alanını gürültüye boğdular. Bu hal ve hareketleri ile adeta Yörük Türkmenlerin ağırbaşlı ve misafirperver çocuklarına meydan okumaktaydılar. Yani Yörük Türkmen obalarının seneler boyu sürdüre geldikleri Ertuğrul Gazi şölenleri 700 yıl sonra ayrı bir havadan ruhsuzluk teneffüs eder gibiydi. Kutlamaların 2. gününde kavgalar, gürültüler ve siyasi nezaketsizlikler şen başlayan törenleri şakrak nihayetlendirmedi. Yani 2014 Söğüt şenliklerine siyasetin çirkin gölgesi düştü.
Tesellimiz şudur ki, 10–14 yıl insan hayatında uzunca bir süre olsa bile devletlerin tarihinde bu süreler kirpik oynatma mesafesindedir. Elbette bu kıytırık ve samimiyetsiz bağırtılar yakın süreler sonunda susacaktır. Ancak Ertuğrul Gazi'nin manevi şenlik iklimi tarihin sonsuz süreleri boyunca ağırbaşlı Yörük Türkmen şenlikleri olarak tarihteki serüvenini sürdürmeye devam edecektir.
Fahrettin Korkmaz