Devlete ve ailelere çocukların spora yönlendirilmesi konusunda önemli görev düştüğünü belirten Soner Kul, “Çocuklarımızı spora teşvik edecek kampanyalar çalışmalar yapılmalı. İnsanlarımızı, çocuklarımızı, gençlerimizi spora teşvik ederek, spor yapmalarını sağlayarak, toplumumuzun önemli sorunlarından olan uyuşturucu ve bağımlılık yapan diğer maddelerle mücadeleye de destek verilmiş olur. Spor eğitimi çocuklarımıza küçük yaşlardan itibaren verilmeli.

Modern ülkelerde çocuklara küçük yaşlarından itibaren jimnastik, atletizm eğitimleri veriliyor. Yaşa göre hangi sporu yapmaları gerektiğine dair bilimsel verileri göre spor eğitimi veriliyor. Yeteneği olanların üzerinde duruluyor ve uluslararası seviyede sporcular yetiştiriliyor. Diğerleri de sporda üst seviyeye gelemese de spor hayatlarında hep oluyor. Çocukluktan itibaren spor yapan insan, hayatının diğer bölümlerinde bundan vazgeçemiyor. Spor artık kendisi için bir ihtiyaç oluyor” dedi.

BEDEN EĞİTİMİNDEN ANLAŞILAN BAHÇEDE TOP OYNAMAK

Ülkemizde bu konudaki durumun pek iç açıcı olmadığını aktaran Soner Kul,

“Ülkemizde beden eğitimi derslerinin nasıl geçtiğini hepimiz biliyoruz. ‘Gidip bahçede top oynayın’ deniyor. Bir sisteme göre eğitim yok, esnetme, jimnastik, atletizm yok. Üniversitede bile böyle. Oysa dersler kontrol edilmeli ve bilimsel spor eğitimi verilmeli çocuklara, gençlere. Ancak öyle olursa spor geniş kitlelere yayılır ve dönemlik bir etkinlik olarak görülmez” diye konuştu

SPORU YILDA BİR İKİ AY DEĞİL, 12 AY DÜZENLİ YAPMALI

İnsanlarımızın belli bir dönemde, yaza girerken spora yöneldiğini, bunun dışında yılın büyük kısmını sporsuz geçirdiğini ifade eden Soner Kul, şunları söyledi: “Bizim insanımız yaz ayları yaklaştığında spor yapmak, kilolarından kurtulmak, sıkı bir vücuda sahip olmak istiyor. Kışın genelde spordan uzak duruyor. Bu elbette yanlış bir mantık.

1 ayda fazla kilolarının tamamından kurtulmak için çaba sarf etmek yerine bunu 12 aya yayarak, düzenli bir şekilde spor yaparak ve dengeli beslenmeyle destekleyerek kilo sorununu çözerlerse, yaza da rahat gireceklerdir.

İnsanlar yaz-bahar aylarında spora başlasın, bunda bir sorun yok ama bırakmasın yazın ardından. Kışın da yapsın, baharda da yapsın ve bırakmasın sporu. Sporu ömür boyunca yapsın. İnsanlar sporu sürekli yapmakla ilgili sürekli çeşitle bahaneler üretiyor. Oysa markete arabayla gitmek yerine yürüyerek gitmek de spordur. Ya da 9. kattaki evinize çıkmak için asansöre binmek yerine merdiven çıkmayı tercih edebilirsiniz. Bunlar bile yapılsa bedenin hareket ihtiyacı nispeten karşılanmış olur. Ancak insanımızın üzerinde devamlı bir üşengeçlik var, ölü toprağı var deyim yerindeyse. Bunu üzerimizden atmamız lazım.”